Sinema
Sinema
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Hayatta yapmaktan en keyif aldığım aktivitelerden birisi sinemada film izlemektir. İnsanı her türlü duygunun içine sokabilir. Bazen gülersin, bazen ağlarsın, bazen korkarsın veya bazen heyecan duyarsın.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Küçük yaşta kazanmış olduğum bu sinema merakı bana birçok şey kazandırdı. Hayal gücü gelişiyor, insanlara daha önce bakmadığınız perspektiflerden bakıyorsunuz. Yeni bilgiler ediniyor ve farklı kültürleri öğrenebiliyorsunuz.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Bir de bu sinemayı kitap ile birleştirdiğiniz zaman, işte o zaman tadından yenmiyor. İki durumda sizlere farklı dünyaların kapılarını açıyor. Hayal gücünüzün içine dalma fırsatı veriyor.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Hayal gücü bir insanın en önemli yeteneklerinden biridir. Düşünülmeyeni düşündürür ve ortaya bazen muazzam eserler çıkarılmasına yardımcı olur.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Albert Einstein’ın şöyle bir sözü vardır; “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar”. Hayal gücü sınırsızdır. Bu durumu sınırlayan tek şey kişinin kendisidir.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Sinema ve kitaplar burada devreye giriyor ve insanlara yeni kazanımlar katıyor. Bence küçük yaştan itibaren çocuklara bu alışkanlıklar kazandırılmalıdır.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Sinemanın ilk gösteriminin ortaya çıkışı 1895 yılında oldu.</span> <span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Lumiere Kardeşler, 1895 yılında Ulusal Sanayi Derneği’nde ilk filmlerini oynattılar. Film, babalarının fabrikasından işçilerin çıkışını anlatan ve bir dakikadan biraz daha uzun süren “Lumiere Fabrikasından İşçilerin Çıkışı” isimli filmdi. Sinematografla birçok fotoğraf derneğinde gösterimler yapıldı.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Lumiere Kardeşler, yabancı ülkelere film çekimi için birçok kişi gönderdiler. Bu kişilerden biri de 1896 yılında İstanbul’a gelerek çekim yaptı. Haliç’in Panoraması, Boğaziçi Kıyılarının Panoraması, Türk Topçusu, Türk Piyadesinin Geçit Töreni, dönemin İstanbul’unu gözler önüne serer.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Türkiye sinema tarihi hakkında da biraz bilgi vermek isterim.</span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Çekilen ilk Türk filmi <span style="background-color:white">Fuat Uzkınay’ın Ayestefanos anıtının 14 Kasım 1914’te yıkılmasına ilişkin filmidir. Bu film ile Fuat Uzkınay da “İlk Türk Sinemacısı” olarak nitelenmektedir.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Bu gelişme sonrası Enver Paşa’nın direktifleri doğrultusunda </span></span><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Almanya<span style="background-color:white">'daki "Ordu Sinema Kolundan” esinlenilerek 1915 yılında Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulmuş ve bu kurum, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye sinema tarihinin ilk resmi sinema kurumu olmuştur.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">1922 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film, Kemal Seden tarafından İstanbul’da kurulmuştur.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Daha sonrası yıllarda artan film üretimi, 1950’li yıllardan itibaren Türk Sineması’nın daha fazla insan istihdam eden, daha fazla sayıda film yapan bir yapıda olacağının sinyallerini vermiştir. Artan yapımlar Türk Sineması’nın üretim açısından Altın Çağı olarak nitelendirilebilecek 1960-75 yıllarının temellerini hazırlamıştır. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Türk Sineması’nın üretim verimliliğinin en üst noktaya çıktığı yıllar olan 1960’lı yıllar, aynı zamanda da düzeyli ve kaliteli Türk filmlerinin birbiri ardına vizyona girdiği, ulusal bir kimliğe büründüğü yıllardır.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Türk Sineması 1963’ten itibaren renkli film üretmeye başlamıştır. 1967’den itibaren hızla artan renkli filmler, piyasaya hâkim olmuştur. Türkiye’de 1960’lı yılların bir diğer özelliği de Türk Sineması’nın Amerikan Sineması’nın önünde olmasıdır.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">1966 yılında Türk sineması 241 filmle, dünya uzun metraj film üretimi sıralamasında 4. sırayı almaktadır. Yapım, üretim ve dağıtım gücü hesaba katıldığında 1960’lı yıllar, Türk Sineması için altın bir çağ olarak kabul edilmektedir.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">1977 yılında; Türk Sineması’na yasal düzenlemeler hazırlamak, yurt dışında film haftaları düzenlemek, yurtdışındaki festivallere katılacak filmlerin altyazı kopyalarını üretmek gibi görevleri yerine getirmesi maksadıyla Kültür Bakanlığı’na bağlı Sinema Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="background-color:white"><span style="font-family:"Calibri Light","sans-serif"">Günümüzde ise Türkiye sineması, ulusal ve uluslararası birçok yapım şirketinin yer aldığı, yılda ortalama 100 filmin üretildiği bir sinema pazarı hâline gelmiştir.</span></span></span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI