Güzel ülkemin o kadar çok gündemi oluşuyor ki hangisinden başlayacağımızı şaşırıyoruz. Bu ülkede kaç parti var bilmiyorum. Kurulanlar, kapananlar, tekrar açılanlar… Bunları kimsenin takip etme zorunluluğu yoktur. Ancak irili ufaklı yıllardır ayakta duran partiler konu ülke meselesi olunca mutlaka dikkate alınmalıdır.
Belli bir kitlesi olduğunu herkes bilir. Hani büyüklerimiz derler ya mağrurlanma padişahım senden büyük ALLAH var diye. Günümüz iktidarını o kadar büyük kibir bürümüş ki, kendisinden başka hiç kimseyi muhatap almadığı gibi bir de ötekileştiriyor. İnsanları kamplara bölüyor. Bir taraftan terörle mücadele ederken, diğer taraftan terör yaratıyor. İnsanlar bölgelerinde kavgalara sürükleniyorlar. Kırgınlıklar düşmanlığa dönüşüyor. Hâlbuki bu kırgınlıkları aşmanın güzel bir yolu hiç değilse mecliste bulunan partilerin genel başkanlarını ülkenin bütünlüğü ve bekası için toplayıp ne kadar kritik bir durumlarla karşı karşıya kalındığını hem içten hem dıştan bu kritik durumları aşmak için TEK MİLLET (TÜRK MİLLETİ) TEK DEVLET (TÜRK DEVLETİ) TEK BAYRAK (TÜRK BAYRAĞI) duygularını birleştirip kutuplaşmalar sonlandırılmalıdır.
Bunu yapacak tek kişi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ama maalesef şahsım ve kamuoyu olarak görüyorum ki ülkeyi idare edenler akla ve hayale gelmeyen çirkef ifadelerle ülkede gerilim yaratmaktadırlar. Halk arasında bir söz vardır, imam cemaat olayı. Böyle olunca terör nasıl bitirilir anlamak mümkün değil gerçekten.
Bu ülkeyi sevenler mutlaka birlik içinde olmak zorundalar. Terörle, hırsızlıkla, hainlikle ancak böyle baş edilebilir. İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, hedef alınarak kullanılan sözlerden ben utandım, çocuklarım utandı. Beraber haber dinleyemez olduk. Çocuklarıma şunu diyorum; Kötü örnek, örnek değildir ama kötü örnek devleti idare edenlerden gelince sözümüz etkili olmuyor. Çünkü devleti idare edenler iyi örnek olduklarına çok insanımız inanmaktadır.
O zaman bir vatandaş olarak milyonlarca oy almış partileri yok saymak karanlıkta göz etmek gibidir. O partilerin seçmenine hakarettir. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bakanlar ve milletvekilleri hiç kimsenin bir başka seçmene hakaret etme hakkı yoktur, olmamalı! Aksi takdirde ne kavga biter ne terör biter, herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum.
Ben 12 yıl Kuyumcular Odası Başkanlığı yaptım. Her genel kurulda hesap vererek yürüttüm. Nihayeti bir dernek, buna rağmen hesap veriyorum, vermek zorundayım. Dernek bu hesabı veriyorsa kocaman Türkiye Cumhuriyeti devletini idare edenler, ben hesap mı vereceğim diyerek kamuoyunu ve milleti hiçe saymak bu millete küfür değil de nedir
Bir kimse birilerinin değerlerine küfür ederse mevki makamı ne olursa olsun, küfür edilen kişide sizlerin değerlerine küfür eder. Bu unutulmamalıdır. Bırakın herkes değerleriyle yaşasın takii genel değerlere zarar verilmediği süreye kadar. Selam ve sevgilerimle bir hafta sonra görüşmek ümidiyle, her şey gönlünüze göre olsun inşallah…