Geçtiğimiz hafta, okulların kapanmasıyla birlikte gençlerin tatil dönemini nasıl değerlendireceğine dair bir yazı kaleme almıştım. Ondan önce ise gurbetçilerle ilgili düşüncelerimi paylaşmıştım. Bu hafta ise, her yaz tatili döneminde beni düşündüren önemli bir konuyu ele almak istiyorum: Gurbetçi çocuklar ve gençler memleketlerinde vakitlerini nasıl geçiriyor?
Yıllardır gurbetten memlekete tatil için gelen ailelerin en büyük şikâyeti aynı:
“Çocuklar bizimle memlekete gelmek istemiyor!”
Peki ama neden? Bu soruyu kendimize samimiyetle soruyor muyuz? Çocuklar neden memleketlerinde mutsuz oluyorlar?
Biz ebeveynler için bakıldığında her şey yolunda gibi görünür: Okul bitmiş, tatil başlamış, eş-dost, hısım-akraba ile bir araya gelinmiş… Bundan daha güzel ne olabilir ki? Bizim için piknikler, akraba ziyaretleri oldukça keyifli geçiyor. Ama gençler için durum aynı mı?
Özellikle yurt dışında büyüyen çocuklar için durum daha da zor. Dil farklı, kültür farklı, alışkanlıklar tamamen bambaşka. Kendilerini dışlanmış ya da uyumsuz hissedebiliyorlar. Haksızlar mı peki?
Biraz da onların tarafından bakalım olaya.
Yurt dışında büyüyen çocuklar, yıl boyunca kendi sistemlerinde eğitim alıyorlar. Çoğu zaman bizdeki gibi yoğun sınav ve ödev stresi yaşamıyorlar. Tatili gerçekten hak ettiklerini düşünüyorlar. Sonra memlekete geliyorlar; ama ya köyde internet yok ya da şehirde arkadaş yok. Çocuk için her şey yabancı. Aile ise güvenlik endişesiyle çocuğun dışarı çıkmasına izin vermiyor. Sonuç olarak çocuk odasına kapanıyor, kimseyle iletişim kurmak istemiyor.
İyi niyetle yapılan bu memleket tatili, çocuğun hem memlekete hem akrabalara soğumasına, hatta bazen nefret duymasına neden olabiliyor. Çünkü çocuk kendine ait bir alan ya da sosyal bir çevre bulamıyor. Bu da gelecekte, eline imkân geçtiğinde bambaşka tercihleri doğuruyor. Yurt dışında yaşayan bir çocuk, tatilini başka ülkelerde değerlendirmeye başlıyor. Türkiye onun gözünde sadece bir pasaporttan ibaret hale geliyor. Hatırladığı şeyler ise sıkıntılı, zoraki geçirilen çocukluk yazları oluyor.
İşte bu yüzden aman dikkat diyorum.
Her tatilde çocukların da fikrini alalım. Tatil planlarını sadece kendi isteklerimize göre değil, onların beklentilerine göre de şekillendirelim. Memleketimizi tanıtmak istiyorsak, bunu sıkmadan, keyifli yollarla yapalım. Onlara dayatmak yerine, birlikte deneyimleyelim. Çünkü bu memleketi sevdirmek de, nefret ettirmek de bizim elimizde.