SERCAN ÇETİNEL
2016-2017 yılı eğitim-öğretim yılı sene başı okul müdürleri planlama ve değerlendirme toplantısı yapıldı. Sivas Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen toplantıya Sivas Valisi Davut Gül ve tüm okul müdürleri katıldı. Burada konuşma yapan Vali Gül, hem okullarda yapılacak yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi hem de okul müdürlerine karşı bir takım uyarılarda bulundu.
‘OKUL MÜDÜRLERİNİ OLUP OLMADIK
YERDE GÖRMEK İSTEMİYORUM’
Her okul müdürünün asli işi okul müdürlüğüdür diyen Vali Davut Gül, okul müdürlüğünün partime bir iş olmadığını söyledi. Mesai saatleri içerisinde hiçbir okul müdürünü olur olmadık yerde görmek istemediğine de vurgu yapan Vali Davut Gül, mesaisini tam anlamıyla bu işe verenlerle kardeş kardeş geçineceklerini, vermeyecekler için ise bugüne kadar yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek öğretmen veya personel olarak devam edeceklerinin altını çizdi.
Vali Gül, ‘Hepimiz aynı gemideyiz, el ele verip çalışmamız gerekiyor. Ama dediğim gibi birinci öncelik okul müdürlüğüdür. Okul müdürlüğü partime yapılacak bir iş değildir. Dolayısıyla da mesainizi de bu işe verecekseniz sizlerle kardeş kardeş devam ederiz. Mesainizi bu işe veremeyecekseniz şimdiye kadar yaptığınız hizmetler için teşekkür ederiz. Öğretmenimiz olarak, personelimiz olarak yine devam edersiniz. Burada seçme şansı tamamen sizin. Ama ben mesai saatleri içerisinde olur olmaz yerde okul müdürlerimizi görmek istemiyorum. Kendi işinize bakacaksınız. Velinin, öğretmenin işini yapacaksınız. Birinci işiniz bu olacak.’
‘ÖĞRETMENİNİ TANIMAYAN OKUL MÜDÜRLERİ VAR’
Birçok okulda idari işlerin rayında gittiğini fakat bazı okullarda ise işlerin iyi yönde gitmediğini vurgulayan Vali Davut Gül, toplantıya katılan tüm okul müdürlerine, ‘alışkanlıklarımızı terk edeceğiz. Okul müdürlüğü asli iştir. İşini yapmayan okul müdürüne şu saatten itibaren ne ihtiyacımız var ne de böyle bir okul müdürüyle çalışırız’ diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Vali Gül, ‘İşlerin iyi gitmediği okullar var. İşlerin iyi gitmediği idarecilerimiz var. Özetle alışkanlıklarımızı terk edeceğiz. Okul müdürlüğü asli iştir. Yani sizin okul müdürü olan arkadaşlarımızın birinci işi okul müdürlüğüdür. Eğer içinizden herhangi birinin okul müdürlüğü tatmin etmiyorsa, sonuç itibariyle bu göreve devam edip etmeme sizlerin takdirindedir. Ama okul müdürlüğünün tatmin etmediği ve mesai saatleri içerisinde başka sosyal kültürel faaliyetler içerisinde olan müdürümüzle bizim devam etme şansımız yok. Şundan dolayı yok, zaten eğitimin problemleri var ve tam gün çalışılması gereken bir iş. Buna eğer zihnen bedenen emek harcamazsanız bizim sizden istediğimiz verimi alma şansımız yok. Yani okul müdürlerinden şu beklentimiz yok, milli eğitim müdürlüğünden bir yazı geldi, o yazıyı memura verdik cevabını hazırlar sisteme girildi, cevabını yazdım… Sivas’ta şu saat itibariyle ne böyle bir okul müdürüne ihtiyaç var, nede böyle bir okul müdürüyle çalışırız. Öğretmenini tanımayan, şimdi okul müdürüne diyoruz ki, senin okulunda FETÖ’cü var mı? Bilmiyorum diyor. Doğru söylüyor aslında bilmiyor. Niye bilmiyor, okul müdürü öğretmeni tanımıyor. Okul müdürü öğretmen odasına gitmemiş. Haberi yok. Okuldan haberi yok, veliden haberi yok, öğrenciden haberi yok. Yani okul müdürü işini ciddiye alırsa biz başarılı oluruz, okul müdürü işini ciddiye almazsa bizim başarılı olma şansımız yok. Bu şehrin başarılı olmasını ya da başarısızlığını da işini yapmayan anlamında bizim görmezden gelme şansımız yok. Çeşitli derneklerde göreviniz olabilir, vakıflarda, sendikalarda olabilir. Ama bunlar sizin asli işinizi aksatıyorsa seçim yapacaksınız. Şu bir seçimdir, ben bu dernekte çalışmayı daha çok seviyorum. Amenna o zaman öğretmenlik yapar mesai saatleri dışında gider dernekte çalışır. Ben şu vakıfta çalışmaktan daha çok mutlu oluyorum. Çok güzel öğretmenliği yapar mesai saatleri dışında gider vakıfta çalışır. Sendikada çalışır profesyonel değilse. Bunu söylerken derneklerde, vakıflarda, sendikalarda, STK’lar da çalışmayın anlamında demiyorum ama işiniz bu. Sizin patronunuz Milli Eğitim Bakanlığı. Dolayısıyla da birinci derecede Milli Eğitim Bakanlığının, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, Valiliğin talimatlarını yerine getireceksiniz. Mensubiyet duygunuz hangisi ağır basıyorsa o tarafta duracaksınız.’
‘MENSUBİYETİNİZİ BİLECEKSİNİZ’
Yapılacak işlemlerde sağdan soldan gelen yazılara değil, Valilik tarafından gelen talimatlara uyulacağına vurgu yapan Vali Davut Gül, ‘Sizler benim mesai arkadaşımızsınız. İdarecinin kimliği ile kişiliği ile görevi ile sorumlulukları var. Baştan söyleyelim ki sonradan sizlerde üzülmeyin, bizlerde üzülmeyelim’ diyerek şöyle devam etti:
‘Kılık kıyafette idarecilerle ilgili bize şuradan yazı geldi, bundan dolayı şu kılık kıyafete uyuyorum. Bize şuradan yazı geldi kılık kıyafete uyuyorum… İdarecilerin il Valisinin talimatının dışında herhangi bir yerden gelen yazıya uyuyorsa orada bir sıkıntı var. Demek ki mensubiyetini Milli Eğitim Bakanlığına, Valiliğe duymuyor. Başbakan’a duymuyor, Cumhurbaşkanı’na duymuyor. Yani idareciler düz öğretmen gibi davranma lüksü yok. İdarecinin kimliği ile kişiliği ile görevi ile sorumlulukları var. Buna uyacaksınız. Yani sonra küsmece darılmaca yok. Sizler benim mesai arkadaşlarımızsınız. Baştan söyleyelim ki sonradan sizlerde üzülmeyin, bizlerde üzülmeyelim. Sizin her sorununuz bizim sorunumuzdur. Siz öğrenciyi tanıyacaksınız, öğretmeni tanıyacaksınız, veliyi tanıyacaksınız. Ben de dahil bütün kamu görevlileri bu milletin hizmetkarıyız. Bizim öğretmene, öğrenciye, veliye efendilik yapma, ona tepeden bakma lüksümüz yok.’
‘SİVAS EĞİTİMDE NE KÖTÜ NEDE İYİ YERDE’
Sivas’ın eğitimde çok iyi bir noktada olmadığına vurgu yapan Vali Davut Gül, eğitimde ülke genelinde ilk 10 sıralamasına girmek istediklerine vurgu yaparak şu ifadelere yer verdi:
‘Sivas eğitimde çok kötü bir yerde değil ama iyi bir yerde mi dersek iyi bir yerde de değil. Ortalarda bir yerdeyiz. Bizim ilk 10 sıralamasına girmemiz gerekiyor. Maddi engelleri biz ortadan kaldıracağız, diğer konularda da öğretmenlerimiz, müdürlerimiz, velilerimiz, öğrencilerimiz oturup nasıl daha başarıyı arttırabiliriz bunun planını, projesini yapacağız. Biz bu çocuklara sahip çıkmazsak başkası çıkar. Biz öğretmenlere sahip çıkmazsak başkası çıkar. Dolayısıyla da Türkiye’de bir 15 Temmuz gider, başka bir 15 Eylül gelir, 15 Ocak gelir. Bunların sonu bitmez. Bizim işimize sahip çıkmamız lazım. Bu çocuklara sahip çıkmamız lazım. Birinci önceliğimiz bu.’
‘TEKLİ EĞİTİM SİSTEMİNE
2 YIL İÇERİSİNDE GEÇMEK İSTİYORUZ’
Tekli eğitim-öğretim sistemi kapsamında yapılacak çalışmalara değinen Vali Davut Gül, 2 yıl içerisinde bu sisteme geçmek istediklerini ve bu kapsamda yeni yapılması gereken okullar hakkında bir takım bilgiler paylaşarak şu ifadelere yer verdi:
‘Dün Sayın Başbakanımızın açıkladığı, bizim de dönemin başında açıkladığımız tüm Türkiye’de eğitim-öğretimde tekli eğitime geçme hedefi var. Bu anlamda da başta Sivas merkez olmak üzere ilçelerde çok büyük problem olmamakla birlikte, ilçeleri de planlayarak inşallah 2 yıl içerisinde tekli eğitime geçmek istiyoruz. Tekli eğitime geçerken siz müdürlerimizin önerileri, milli eğitimin planlaması bizlere yol gösterecektir. Hangi mahallede hangi okula ihtiyaç var. İlköğretimi özetle mahalle içerisinde olmasını arzuluyoruz. Ortaokullar biraz daha uzakta olabilir, liselere sınavla girildiği için mahallelerde lise binasının olmasının çok bir mantığı yok. Liseleri her yerde yapabiliriz. Ama özellik ilkokulları çocuklar servise binmeden yürüyerek gidebilecekleri yerlerde bu planlamaları yapmamız gerekiyor.’
‘ÖĞRENCİLERİMİZİN LİSAN ÖĞRENMESİNİ İSTİYORUZ’
Yabancı dil konusunda ülke genelinde olduğu gibi Sivas’ta da sıkıntıların olduğunu vurgulayan Vali Davut Gül, ‘öğrencilerin lisan öğrenmelerini istiyoruz’ diyerek bu kapsamda okul müdürlerinin yabancı dil öğretmenleri ile toplantılar yapılmasını ve çalışmaların hızlanmasını isteyerek şöyle devam etti:
‘Yabancı dille ilgili hem Sivas’ın hem ülkemizin genel bir problemi var. Maalesef lisan öğrenilemiyor. Bunun birçok boyutu var ama biz Sivas’ta bir başlangıç yapıp, özellikle okul müdürlerimizin yabancı dil öğretmenleri ile toplantı yaparak önerilerini, bunların daha iyi öğretilmesi ile ilgili tekliflerini alıp bizlere iletmesini arzuluyoruz. Sonuç itibariyle biz öğrencilerimizin lisan öğrenmesini istiyoruz. Bunun yolu yöntemi ne ise okul içerisindeyse okul içerisinde, okul dışarısındaysa okul dışarısında bir şekilde bir bunu çözmemiz gerekiyor.’
‘OKULLARA BEYAZ BAYRAK ASILACAK’
Okullara beyaz bayrak sistemin getirileceğini belirten Vali Gül, bunun amacının ise okullarda hijyen ve sağlığın gerekli kontrollerden geçtiğinin simgesi olacağını vurguladı. Böylece velilerin öğrencilerini rahatlıkla okullara göndereceğinin altını çizen Vali Gül, şu ifadelere yer verdi:
‘Bütün okullarımızda beyaz bayrak olması gerekiyor. beyaz bayrağı bilirsiniz, hijyen anlamında, güvenlik anlamında bir standart. Dolayısıyla da Sivaslılar çocuklarını gönderdiğinde bize emanet ettiğinde o beyaz bayrağı görünce, evet bizim çocuğumuz hijyen kurallarına uyulan, herhangi bir hastalığın olmadığı, sıkıntının olmadığı okullarda eğitim-öğretime devam ediyor demeleri gerekiyor. Bunun içinde beyaz bayrakla ilgili çalışma yapalım. Fiziki eksiklikler varsa hepsini biz gidereceğiz. Fiziksel imkansızlıkların dışında okulun içerisinde ve bununla ilgili düzenlemeleri biz yapıp beyaz bayrakları almamız gerekiyor. Beyaz bayrak alamayan okullarında gerekçesini öğrenmemiz gerekiyor.’
‘KARDEŞ OKUL VE KURUM EDİNİLMELİ’
Okulların kendilerine maddi ve manevi anlamda kardeş okul ve kurum edinmelerinin faydalı olacağını vurgulayan Vali Davut Gül, ‘Okullarımızın kardeş okullarının, kardeş kurumlarının olması gerekiyor. Kardeş okullardan da ziyade kardeş kurumlar. Tabi bunlar kağıt üzerinde değil de, gerçekten okulla ilgilenecek. Okulun maddi-manevi ihtiyaçlarını giderecek kuruluşlar olması gerekiyor. Yani şunu istemiyoruz, her okulun kardeş kurumu var dolayısıyla kağıt üzerinde hepsini tamamladık gibi bir isteğimiz ve amacımız yok. 5 tane varsa 5 tanedir. Ama kardeş kurum bulan kardeş kurum gerçekten işleten okullarımızın bir kademe daha fark atacağını düşünüyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLERE ÖNEM VERİN’
Sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında öğrencilere önem verilmesi gerektiğine vurgu yapan Vali Davut Gül, ‘Sosyal ve kültürel faaliyetlere önem vermemiz lazım. Çocuğun sırf sabah 8’de gelip derse girip öğlen gitti bir okul sistemi olsun istemiyoruz. Bunların sosyal kültürel faaliyetlerini, resimle, müzikle, beden eğitimiyle, tiyatroyla, sinemayla hayata dair her şeyle birebir bizim ilgilenmemiz gerekiyor. Bu konuda da çalışma yapmanız istirham ediyorum. Sosyal ve kültürel faaliyetler yaptırırken, Sivasspor bu şehrin önemli bir değeri. Özellikle ödüllendirmelerde, gezilerde mutlaka çocukları maça götürelim. Yani bu çocuklar öğretmenin elinden tutarak 50 kişinin bir arada gitmesi gerekmiyor. 5 kişi gider, 3 kişi gider, 10 kişi gider. Hem Sivasspor’a bir desteğimiz olmuş olur hem de bu çocuklar gerçekten spora yönlendirmiş oluruz. Amatör sporlarla ilgili özellikle güreş, kayak ve buna benzer sporlarda mutlaka çocukları işin içerisine koymamız lazım. Çocukların mümkünse bir enstrüman çalmaları gerekiyor. Bununla ilgili müzik öğretmenlerimiz yaptığı çalışmaları tekrardan gözden geçirsin. Her okulun rutin yılsonu etkinliklerinden ziyade çocukları kitap okuma alışkanlığını arttıracak, bunları hayata bir şekilde entegre edecek, bilgisayardan atariden koparacak etkinliklere ağırlık vermemiz gerekiyor. Hepiniz annesiniz, babasınız, hepinizi çocuğu var. Kendi çocuğunuzda öğretmenden, okuldan beklentiniz ne ise okulunuzdaki çocuklara bunu yapmanız gerekiyor. Yılsonunda hem öğretmenlerimizin hem müdürlerimizin performansını buna öre değerlendirelim. 24 saat kapımız açık. En zaman isterseniz gelebilirsiniz. Sorunlarınızı iletebilirsiniz, sosyal medyada özellikle twitteri kendim kullanıyorum. Direk mesaj yazma şansınız da var. Oradan sorunlarınızı iletebilirsiniz. Tüm imkanlar doğrultusunda size yardımcı olabiliriz. İhtiyaçlarınızı giderebiliriz.
‘TERÖR PROPAGANSINI YAPANLARI BİLDİRMEKLE
VE İŞLEM YAPMAKLA YÜKÜMLÜSÜNÜZ’
Okullarında görev yapan öğretmenler arasında herhangi bir terör örgütüne mensup kişiler varsa ise bunların hakkında işlem yapılması ve derhal bildirilmesi gerektiğini altını çizen Vali Davut Gül, şunları kaydetti:
‘FETÖ-PKK-DAEŞ ve benzeri konularda çalışmalar devam ediyor. Dolayısıyla da idareciler kendi okulundaki varsa herhangi bir terör örgütüne mensup kişi bunu bulup çıkartıp bizlere bildirmekle mükelleftir. Yani şöyle bir mantık yok, Ankara’da birileri tespit etsin bize de kağıt üzerinde göndersin. Ne böyle bir güç kuvvet var, nede böyle bir imkan kabiliyeti var. Sizler beraber çalıştığınız insanları eğer teröre, terör örgütüne ve buna benzer yapılarda propagandasını yapıyorsa bunu bize bildirmekle, bununla ilgili işlem yapmakla görevlisiniz.’
