Yunus BUDAKTAŞ
Mübarek Ramazan ayı geldi çattı. Haliyle sofralarda birbirinden güzel yemeklerle donatılacak. Ancak Ramazanın yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle yenilecek yemeklere ve alınacak besinlere dikkat etmek gerekiyor.
Numune Hastanesi Diyetisyeni Esra Özpay, iftar ve sahur sofraları için vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Özpay, sofralarda yer alacak yemeklerin dikkatle hazırlanması gerektiğini belirtirken, özellikle tok tutacak gıdaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
SAHUR ÇOK ÖNEMLİ
Özpay, sahurda yenecek besinlerin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, protein değeri yüksek ve tok tutacak besinlerin bu öğünde tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Özpay, ?Ramazan ayının özellikle yaz aylarına gelmesiyle birlikte uzun süre bir açlık ve susuzluk durumu söz konusu. Dolayısıyla biz oruç tuttuğumuz süre boyunca bu durumu minimuma indirmek için beslenmemize dikkat etmeliyiz. İlk olarak sahur öğünü atlanmamalı. Özellikle sahura vaktinde kalkarak sahur öğününü tüketmekte fayda var. Sahurda tüketilebilecek besinler aç kalma korkusuyla kızartma, hamur işi ve ekmek grubundan ziyade uzun süre tok kalmamızı sağlayacak ve aynı zamanda oruç süresi boyunca zinde kalmamızı sağlayacak besin grubu olmalı. Bunlarda kaliteli protein kaynaklarıdır. Bunun için sahurda yiyebileceğimiz besin grupları özellikle hem kaliteli protein içeriği açısından hem bizi tok tutması açısından yumurta olabilir, yine beraberinde süt grubuna yönelebiliriz. Onun dışında az yağlı ve az tuzlu peynir grubu tercih etmekte fayda var. Dolayısıyla biz sahuru küçük bir kahvaltı gibi düşünebiliriz. Yine tam buğday veya kepek ekmeği tüketmekte faydalı olacaktır.? dedi.
SUSUZLUĞU ÖNLEMEK İÇİN MEYVE TÜKETİN
Havaların ısınmaya başladığı günlerde oruç tutmanın insanları oldukça fazla etkileyeceğini aktaran Özpay, susuzluğu önlemek için sahurda meyve tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Özpay, ?Sahurda yenebilecek bir besin türü meyve olabilir. Hem susuzluk ihtiyacımızı gidermede hem de gün içinde susuzlukla beraber terlemeyle oluşacak mineral kaybını minimuma indirmekte yenilen meyvenin faydası olacaktır. Yağlı tohumlar grubuna a ağırlık verebiliriz. Özellikle ceviz ve kavrulmamış badem tüketmekte bünyemize iyi gelecektir.? diye konuştu.
TIKA BASA İFTAR YAPMAK DOĞRU DEĞİL
Özpay, tüm gün aç kalınacağı için iftar öğününü bir anda tıka basa yapmanın doğru olmayacağını ifade etti. İftar yaparken iftarla sahur aralığını iki ana, iki ara öğün şeklinde düşünerek küçük parçalar halinde yapmak gerektiğini kaydeden Özpay, ?Böyle beslenmek hem sindirimin kolaylaşması açısından hem yine uzun süre tok kalabilmek açısından önemli. İftara başlarken küçük bir iftariyelik ile orucu açtıktan sonra bir kase çorba içip yaklaşık 10-15 dakika kadar ara vermek mümkün. Bu aradan sonra ana yemeğe geçilebilir. Ana yemekler tercih edilirken mümkün olduğunca haşlama, fırında ya da ızgara şeklinde pişirme yöntemiyle hazırlanmış yemeklere yönelmekte fayda var. Hiçbir zaman kızartma, kavurma, hamur işleri tercih edilmemeli. Onun dışında yağsız et grubu, tavuk ya da balık eti ana yemek olabilir. Sofrayı salata ile zenginleştirmek mümkün. Zeytinyağlılar veya kuru baklagiller kullanabiliriz.?ifadelerini kullandı.
İFTARLA SAHUR ARASI BOL SU TÜKETİN
Günlük su ihtiyacının giderilmesi için iftar ve sahur aralığında bol sıvı tüketilmesi gerektiğini belirten Özpay, çay ve kahve tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Özpay, ?Küçük bir ara öğün şeklinde iftarla sahur arasında kuru meyve veya meyve grubu yenebilir. Süt ve yoğurt grubu gibi protein kaynaklı besinlerle destekleyebiliriz. İftarda su tüketimi önemli tabi. İftarla sahur aralığında gün boyu alamadığımız sıvıyı almamız mümkün. Günlük ortalama 2,5 litre sıvı tüketmekte fayda var. Sıvı tüketirken çay, kahve tüketimini minimuma indirmeliyiz. Çünkü çay ve kahve idrar sökücü etkisi nedeniyle vücuttan daha çok sıvı atılmasına neden olabileceği için çay ve kahveyi mümkün olduğunca az tüketmeliyiz.?şeklinde konuştu.
RAHATSIZLIĞI OLANLAR DOKTORLARINA BAŞVURSUN
Hastalığı ve rahatsızlığı bulunanların oruç tutmadan önce doktorlarına başvurması gerektiğini aktaran Özpay, ?Ramazanda karşılaşabilecek problemlerden bir tanesi reflü şikayeti olabilir. Uzun süre aç kalmak ve daha sonra yenilen yemeklerle beraber midede yaşanan sıkıntıyı en aza indirmek için mümkün olduğunca iftar ve sahur arasında az ve sık öğünler halinde beslenmek gerekir. Acı, ekşi, baharatlı kızartma ve kavurma türü yemeklerden uzak durmakta fayda var. Oruç tutması riskli gruplar olabilir. Bu grup doktorlarının tavsiyesiyle oruç tutup tutamayacaklarına karar verebilir.? dedi.
