Gündem

?Dilimize Sahip Çıkalım?

?Dilimize Sahip Çıkalım?

?Dilimize Sahip Çıkalım?
06-05-2014 19:44


CÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık; ‘Türkçe konusunda, tarihi, dili ve kültürü koruma anlamında aslında görevli olalım olmayalım hepimize büyük görevler düşüyor. Kendi diline, tarihine, kültürüne sahip çıkmayan milletlerin sonunu biliyoruz. O bakımdan bu gerçekten hareketle; öncelikle güzel Türkçemize sahip çıkmak hepimizin boynunun borcu’ dedi.

MUSTAFA IŞIK

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) 4. Geleneksel Türkçe Günleri başladı.

CÜ Kültür Merkezi’nde başlayan programın açılışına Sivas Valisi Âlim Barut, Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Sinan Kaçalin, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, CÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık, il protokolü, akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan programda, 2011 yılında başlayan ve bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Geleneksel Türkçe Günleri programının ilk üç programına dair görüntülerin yer aldığı sinevizyon gösterisine yer verildi.

‘DİLİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ’

Sinevizyon gösterisinin ardından bir konuşma yapan Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık, bu konuda görevli olsun ya da olmasın herkesin kendi diline, kültürüne ve tarihine sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Kocacık; ‘Bu yıl 4’üncüsüü gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Türkçe Günleri gerçekten üniversitemiz için bir gurur kaynağı oluyor. Ben başta Recep hocam olmak üzere emeği geçe tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türkçe konusunda, tarihi, dil ve kültürü koruma anlamında aslında görevli olalım olmayalım hepimize büyük görevler düşüyor. Kendi diline, tarihine, kültürüne sahip çıkmayan milletlerin sonunu biliyoruz. O bakımdan bu gerçekten hareketle öncelikle güzel Türkçemize sahip çıkmak hepimizin boynunun borcu. Ben hafta sonu Azerbaycan’daydım. Orada çok değişik ülkelerden insanlar vardı. Orada çok değişik ülkelerden insanlar vardı. Kazakistan, Kırgızistan her taraftan ve büyük çoğunluğu Türkçe konuştu lehçeleri farklı da olsa. Bir başka ülkede böyle bir zevki yaşamak, böyle bir zenginliği yaşamak herkese nasip olmaz. O yüzden bu işlerin kıymetini bilmek lazım.’ İfadelerini kullandı.

‘TÜRK DİLİNE HİZMET

EDENLERİN YANINDAYIZ’

Türk Dil Kurumu Yönetim Kurulu üyesi ve CÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Toparlı, ise Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu’nun yapısından bahsederek, Cumhuriyet Üniversitesinden 3 öğretim görevlisinin bu kurumda görev almasının gururunu yaşadıklarını söyledi.

Toparlı; ‘Üniversitemizin 40. Kuruluş yılı. 41 kere maşallah… Daha nice 40 yıllara diyor, başta Sayın Rektörümüz olmak üzere çalışanlarımıza sağlık ve esenlikler diliyorum. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,  Anayasanın 134. Maddesine göre kurulmuş, 664 sayılı kanun ile teşkilat ismini almıştır. Yüksek kurum kendisine bağlı Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezi’nden ibaret olan yapısı ile Türk diline, tarihine ve kültürüne hizmet etmektedir. Ben, yüksek kurulda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım. Ayrıca, Türk Dil Kurumu’nda Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Şeref Boyraz, AKM’de İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Âlim Yılmaz görev yapmaktadırlar. 89 bilim adamının görev yaptığı bu kurum çatısı altında üniversitemizi 3 öğretim üyesi ile temsil etmenin haklı gurunu taşıyoruz. Üniversite sayısının 200’e yaklaştığı Türkiye’de biz 3 temsilci ile bilim seviyemizin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha ispat etmiş oluyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Sivas Valiliği’nin yaptığı Sarısözen Sempozyumu’na maddi destek sağladık. Şimdi, Türkçe Günleri’ne de yine Türk Dil Kurumu vasıtasıyla maddi destekte bulunduk. Biz her zaman Türk diline, tarihine ve kültürüne hizmet edenlerin yanındayız.’ dedi.

KAÇALİN’DEN

İLGİNÇ DEĞERLENDİRME

Daha sonra konuşan TDK Başkanı Mustafa Sinan Kaçalin, ilginç ifadeler kullandı. Konuşmaların ‘Türkçe elden gidiyor’ gibi dert yanan bir tarafı olmaması gerektiğini söyleyen Kaçalin, bu toplantıların tanışma açısından da önemli olduğunu söyledi.

Kaçalin, ‘Bu konuşmaların, ‘Türkçe elden gidiyor, Türkçeyi kurtaracağız’ gibi dert yanan tarafı olmamalı. Öyle değil… ‘Türkçe çok büyük bir dildir, baş tacıdır’ bunlar da artık uyarını olmayan cümleler. Böyle de olmamalı. Her meslek kendisini bir şekilde diri, canlı tutar. Taraftarları, meslektaşları, emeği geçenleri, bu işe gönül verenlerini bir arada tutmak, canlı tutmak lazım. Bu toplantıları böyle algılamalıyız. Bir de meslek dışı kişiler bu toplantılarda kesişiyor, birbiriyle selamlaşıyor. Bir fizikçiyi, bir dilciyi, edebiyatçıyı bu toplantıda tanıyor, ‘size bir şey soracaktım, şöyle bir problemim vardı’ diyor. Tanışma oluyor. Bu bakımdan bu toplantılar mühimdir. Bir de Gaspıralı İsmail Bey; kim ne olmuş, ne yapmış? Normal ders şartları içerisinde sınıf çerçevesinde bu bilgi akışını yaptığımızda uykulu gözlerle, ‘ders bitseydi de teneffüse çıksaydık, bu dersi buraya koymanın ne gereği vardı’ gibi peşin, kepenkleri indirilmiş, dersle ilişiği kesilmiş, peşin hükümlerle bu ders dinleniyor ve hiçbir bilgi akışı olmuyor.  Gaspıralı İsmail Bey neden mühimdir, öğreneceğiz. Bu konuda ‘ömrünü vermiş’ dediğimiz kelime de yalama olmuştur ama hakikaten ömrünü vermiş, Tercüman Gazetesi’nin bütün nüshalarını görmüş, dünyada hangi kütüphanede Tercüman Gazetesi’nin nüshaları eksik onları biliyor ve eksik olan kütüphaneler de kendisinden soruyor. O hocamız aramızda; Prof. Dr. Yavuz Akpınar… Size bilgi akışını sağlayacak, Gaspıralı’yı anlatacak’ şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından ‘dilde, fikirde, işte birlik’ konulu panel gerçekleştirildi.

Panele konuşmacı olarak Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Türkoğlu, CÜ Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Yücel, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yavuz Akpınar ve CÜ Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Ahmet Bozdoğan konuşmacı olarak katıldı.

4 gün sürecek Türkçe Günleri programı 9 Mayıs’ta sona erecek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER