Destici; ‘Çok kritik bir seçime giriyoruz. Burada belirleyici bir rol oynayacağımızın idrakindeyiz. Onun için ince eleyip sık dokuyoruz. Doğru bir karar verme niyetiyle eksiksiz bir istişare sürecinden sonra bu kararı açıklamanın doğru olacağını düşünüyoruz.’ dedi.
ERSAN ARSLAN
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Sivas’ta, ülke gündemi ve Cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Partisinin il başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyen Destici Sivas’ta Cumhurbaşkanı adayına ilişkin istişarelerde bulunduklarını belirterek, buna ilişkin kararlarını gelecek hafta açıklayacaklarını söyledi.
‘DOĞRU BİR SEÇİM SİSTEMİ’
BBP’nin gerçekleştirilecek seçim sistemini doğru bulduğunu, bu sistemi zaten parti olarak 2001 yılında diğer siyasi partilerle kendilerinin paylaştığını belirten Destici, Cumhurbaşkanının tek dönem için seçilmesi gerektiğini de savundu.
Destici; ‘Biz BBP olarak kurulduğumuz günden bu yana çok somut ve açık bir şekilde Cumhurbaşkanını halkın seçmesini savuna gelmiş bir siyasi parti idik, yine öyleyiz. 2007 yılında çıkan Cumhurbaşkanlığı krizi Türkiye’yi Cumhurbaşkanını halkın seçmesine götüren yolu açtı. Hal bu ki biz BBP olarak bundan çok çok önce 2001 yılında hazırladığımız Bizim Türkiye Projesi ile bunu hem dönemin iktidarına hem diğer siyasi partilere teklif etmiş ve kamuoyuyla da paylaşmıştık. Bu anlamda bu seçimin doğru olduğunu düşünüyoruz. Yani Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini çok doğru bir seçim sistemi olarak değerlendiriyoruz. Bizim burada gördüğümüz bir eksiklik ya da hatadan bir tanesi tek dönem için seçilmesi gerekiyordu. Çünkü iki dönem için seçildiği zaman ikinci zaman ikinci dönem için seçilme çalışmaları başlıyor. Bu da Cumhurbaşkanının görevini tam anlamıyla layıkıyla yapmasını engelliyor diye düşünüyoruz.’
‘ERDOĞAN VE İHSANOĞLU İLE GÖRÜŞTÜK’
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde çatı aday olarak ismi açıklanan Ekmeleddin İhsanoğlu ve muhtemel aday olarak gördükleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini ziyaret ettiğini belirten Destici, uzun süren ziyarette kendi hassasiyetlerini ilettiklerini söyledi.
Destici; ‘İktidar partisi, başından beri burada net bir şekilde kendi adayını çıkaracağını söyledi. Yine, PKK’nın siyasi partisi aynı şekilde davrandı. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli çatı aday formülünü kamuoyunun gündemine getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi de buna destek verdiklerini açıkladı. Bir takım görüşmeler yapıldı, bizlerle de görüştüler ve neticede CHP ve MHP Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çatı aday olarak açıkladıklarını deklare ettiler.
Sayın Başbakan bizi parti genel merkezimizde ziyaret etti ve bu konuyla ilgili yaklaşık 2 saatlik bir görüşme gerçekleştirdik. Daha sonra Ekmeleddin İhsanoğlu parti genel merkezimizi ziyaret etti ve bir saate yakın da kendisi ile görüştük.’
‘SAYIN BAŞBAKAN
YÜZDE YÜZ ADAY OLACAK’
Başbakan Erdoğan ile yaptıkları görüşmede Erdoğan’ın aday olacağını anladıklarını belirten Destici, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Erdoğan’ın söylemleri üzerinden değerlendirmede bulunarak, kendi arzuladıkları Cumhurbaşkanı modelini de açıkladı.
Destici, şu ifadeleri kullandı:
‘Biz BBP olarak ilkeler partisiyiz. Bir misyonumuz, çizgimiz var. Bizim için kimin Cumhurbaşkanı olduğundan ziyade nasıl bir Cumhurbaşkanı olacak? Önce Türkiye’nin konuşması ve karar vermesi gereken konunun burası olduğunu düşünüyorum.
Bizi PKK’nın göstereceği aday zaten ilgilendirmiyor. Ülkemizin genelini de ilgilendirmiyor. Bir taraftan ben mevcut anayasal çerçevede kalacağım teamüllere uygun hareket edeceğim diyen bir Cumhurbaşkanı adayı var. Diğer tarafta da ben bu mevcut anayasal çerçeveye bağlı kalmayacağım ve başkanlığa, yarı başkanlığa giden tüm yetkilerimi kullanıp partiler üstü değil de partili bir Cumhurbaşkanı olacağım diyen birisi var. Gördüğümüz, dinlediğimiz ve anladığımıza göre. Milletin burada karar vermesi gereken noktalardan bir tanesi bu. Biz BBP olarak nasıl bir Cumhurbaşkanı dediğimiz de kendi görüşlerimizi şu şekilde ortaya koyduk. Bu konuda Sivas bizim için son derece önemli. Arkadaşlarımızla da istişare yaptık. Ben Sivaslı arkadaşlarımızla istişare etmeden bir karar açıklamayacağımızı söyledim. Burada il ilçe yöneticilerimizle, eski, yeni belediye başkanlarımızla bir araya geldik, istişarelerimizi yaptık ve buradan Sivas’ın da fikrini öğrendik. Biz öncelikle tarafsız, herkesi kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Seçildiği anda partiler üstü davranabilecek, anayasal çerçevede kalacak, farklı özlemler taşımayacak bir Cumhurbaşkanı istediğimizi söyledik. Şahsı ve kişiliği ile ilgili bir takım özellikler koyduk. Bizim arzu ettiğimiz Cumhurbaşkanının biz milliyetçi, maneviyatçı, demokrat, şaibesiz bir kişiliğe sahip olmasını bunun gibi bir takım insani ve İslami özellikler taşıması gerektiğini, sivil, milli, yerli, demokrat bir kimliğe sahip olması gerektiğini söyledik. Bizim BBP olarak özel taleplerimiz var. Hem sayın başbakana hem Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na bunları çok açık bir şekilde ifade ettim. Benim kanaatim Sayın Başbakan yüzde yüz aday olacak. Kendisi bunu ifade etmese de Salı günü açıklayacağını düşünüyorum.’
‘ÖZEL TALEPLERİMİZ VAR’
BBP’nin desteğinin bu süreçte önemli olduğunu belirten Destici, verecekleri destek karşısında özel taleplerinin olduğunu söyledi.
Destici bu talepleri şu sözlerle sıraladı:
‘Eğer bizim desteğimiz isteniyorsa o zaman bizim özel taleplerimiz var. Birincisi; rahmetli Muhsin Başkanımız ve arkadaşlarımızın şahadet sürecinin takipçisi olacak, bunun sözünü verecek. İkincisi, özerklik meselesi var biliyorsunuz. Türkiye’nin birlik, beraberlik ve üniter yapısından yana olduğunu, özerkliğe, ana dilde eğitime, bölünmeye, kesin ve açık bir dille karşı olduğunu net bir şekilde ifade edecek. Üçüncüsü, demokratikleşme adı altında, PKK ile yürütülen müzakere ve pazarlık sürecinin maddeleri değil de gerçekten Türkiye’yi demokratikleştirecek yeni sivil, demokratik bir anayasaya kavuşması lazım. İşte bunun öncülüğünü yapacak bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Seçim kanununu demokratikleştirerek, yüzde 10 barajının kaldırılmasının, hazine yardımının adil bir şekilde dağıtılmasının takipçisi olacak. Siyasetin finansmanının şeffaflaştırılmasına öncülük edecek. Şuanda bir seçim yaşadık. Hangi parti ne kadar harcadı, hangi aday ne kadar harcadı hiçbir denetimi yok. Ben iddia ediyorum. Bu 3 partiye 300 trilyonun üzerinde para verildi. Ama bunlardan sadece bir tanesinin 2 milyar dolardan fazla harcadığını iddia ediyorum. Bunun şeffaflaşması, adaletin gelmesi lazım.
Dördüncüsü, Türkiye sadece 75 milyonun sorumluluğunu taşımıyor. Şuanda gündemimizde olan Ortadoğu Türkmenleri dediğimiz, Suriye ve Irak’taki Türkmen kardeşlerimizin ve Doğu Türkistan başta olmak üzere diğer Türk dünyası ile buralara sahip çıkacak, yakından ilgilenecek bir Cumhurbaşkanı bizim istediğimiz.’
‘KARARIMIZI HAFTAYA
AÇIKLAYACAĞIZ’
BBP olarak hangi adaya destek verecekleri konusunda istişare içinde olduklarını belirten Destici karar konusunda son aşamaya geldiklerini söyledi.
Bu konudaki kararlarını gelecek hafta açıklayacaklarını belirten Destici; ‘Bunlara göre istişarelerimize devam ediyoruz ve sonuna gelmiş durumdayız. Biz henüz bir karar açıklamadık. Her ne kadar basın, kamuoyu BBP’yi belirli noktada göstermeye çalışsa da bizim henüz bu konuyla ilgili netleşmiş bir kararımız yok. Bir temayülümüz var mı? Tabanın bir temayülü var. Ama bir karar yok. Dolayısıyla da biz inşallah önümüzdeki hafta bütün bu istişarelerimizin tamamını eksik kalanların da sonuna geldik. Önümüzdeki hafta kararımızı açıklayacağız.
Çok kritik bir seçime giriyoruz. Burada belirleyici bir rol oynayacağımızın idrakindeyiz. Onun için ince eleyip sık dokuyoruz. Doğru bir karar verme niyetiyle eksiksiz bir istişare sürecinden sonra bu kararı açıklamanın doğru olacağını düşünüyoruz.’
KANUN TEKLİFİNE TEPKİ…
TBMM’ye sunulan terör ile ilgili kanun teklifine de tepki gösteren Destici, bu kanun teklifinin terör örgütü ve üyeleri ile yapılan görüşmeleri meşru hale getireceğini, teklifteki bir başka maddenin ise genel bir af anlamına geldiğini savundu.
Destici, şu ifadeleri kullandı:
‘Tam bu esnada meclise adına ‘Terörizmin sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun teklifi’ adıyla bir kanun teklifi geldi. Bize göre bu kanun teklifinin adı yanlış. Bu kanun teklifinin adının; ‘özerkliğe giden yoldaki temel taşların döşenmesi ve PKK’yı güçlendirmeye dair kanun teklifi’ olması lazım. Ya da ‘PKK’yı güçlendirenlerin devlet güvencesine alınmasına dair kanun teklifi’ Aynen bu kanun teklifinin adının bu olması lazım. Çünkü bu kanun teklifinin içerisine ve bundan öncekilere baktığımız zaman bu dediğimin ne anlama geldiğini daha iyi anlarsınız. Bu kanun teklifindeki en önemli madde nedir? Bugüne kadar ve bundan sonra PKK ile teröristlerle, onların uzantıları ile yani Kandil’dekiyle, İmralı’dakiyle de, OSLO’da ki ile de nere de olursa olsun yurt içinde ve yurt dışında artık görüşmeler yasal zemine oturtuluyor. Bütün bu görüşmeyi yapanlar, Türkiye’de bu süreci işletenler yani bayrak indirildiğinde ona sessiz kalanlar, yol kapandığında ona müdahale etmeyenler, Apo’yu öven valiler, oradaki yasa dışı eylemlere göz yuman bütün mülki amirler, bütün kamu görevlileri bu kanunla birlikte bir koruma zırhına bürünüyorlar. Hem hukuki, hem idari, hem de cezai yönden sorumlu olmayacaklarına dair kanun teklifi.
Bir diğer maddesi nedir bu kanun teklifinin? Eve dönüş yasası adı altında, sözde pişmanlık yasasından yararlananlar ya da silah bırakanlarla ilgili olsa da her ne kadar bu tamamen genel bir af… Uzun vadede PKK’nın siyasi temsilcilerinden bir tanesi de çok yakın bir zaman önce bir yıla kalmadan terörist başının meydanlardan halka, ya da PKK’lılara sesleneceğinin müjdesini verdi kendince. İşte bu yasa onun alt yapısı. Ne zaman yapılıyor bu? Meclisin kapanmasına bir hafta kala getiriliyor, meclisin kapanması uzatılıyor ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce iktidar partisi tarafından yetiştirilmeye çalışılıyor ve çıkaracaklar. Neden? Cumhurbaşkanlığı sürecinde iktidar partisi ile PKK’nın partisinin gizli bir anlaşma içerisinde olduğu, daha doğrusu Apo’nun gözüküyor. Eğer bu böyle değilse Türkiye’yi yönetenler, iktidar partisinin temsilcileri bunun böyle olmadığını bu millete açık bir şekilde izah etme sorumluluğuna sahipler. Tabi ki bizim kararımızda bu süreçler etkili olacak. Çünkü devletin bekası, devletin varlığı, bu ülkenin birliği ve bölünmezliği bizim için her şeyin üzerindedir. Elbette ki bu tür çıkan yasalar bizim kararımız da etkili olacaktır. Herkesin gözünden kaçsa herkes bu işlere duyarsız olsa, BBP’nin gözünden kaçmaz ve BBP bu konularda duyarsız kalamaz.’
