Sağlık Sen Sivas Şube Başkanı Efe Zileli; ?1974´te kurulan Cumhuriyet Üniversitesi, 2014 yılına geldiğinde aynı tas, aynı hamam olarak görünmektedir. Maalesef bizden sonra kurulan çeşitli üniversiteler ve özellikle üniversite hastaneleri Avrupa standartlarının üzerine çıkarken Cumhuriyet Üniversitesi geleneksel anlayışla yoluna devam edeceğini sanmaktadır? dedi.
RUHİ DEMİR
Sağlık-Sen Cumhuriyet Üniversitesi´nde yaşanan sorunlara tepki gösterdi.
Üniversite Hastanesi Poliklinik binası önünde toplanan sendika üyeleri, ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerle üniversite yönetimini protesto etti.
Burada bir basın açıklaması yapan Sağlık-Sen Sivas Şube Başkanı Efe Zileli, 1974 yılında kurulan Cumhuriyet Üniversitesi´nin hala yerinde saydığını savunarak, kurum personellerinin maruz kaldığı haksızlıklara değindi.
?AYNI TAS AYNI HAMAM?
1974 yılında kurulan Cumhuriyet Üniversitesi´nin bugün gelinen noktada kendisinden sonra kurulan birçok üniversitenin gerisinde kaldığını savunan Zileli, üniversite hastanesinin içinde bulunduğu duruma da tepki gösterdi.
Zileli; ?9 Şubat 1974 tarihinde kurulan Cumhuriyet Üniversitesi, 2014 yılına geldiğinde şöyle bir etrafa baktığımızda aynı tas, aynı hamam olarak görünmektedir. Maalesef bizden sonra kurulan çeşitli üniversiteler ve özellikle üniversite hastaneleri Avrupa standartlarının üzerine çıkarken Cumhuriyet Üniversitesi geleneksel anlayışla yoluna devam edeceğini sanmaktadır.
Çalışan personellerin kendisini yönetecek rektörlük seçiminde oy kullanma hakkı olmadığından rektörlerin de bir daha ki seçimde akademisyenlerden alacağı oyla seçileceğinden adam kayırmacılık ve ideolojik yönetim anlayışı ne yazık ki yapılan atamalarda görüldüğü gibi hala devam etmemektedir. Yapılan atamalar incelenirse ne demek istediğimiz bir kez daha anlaşılacaktır.
?ÜNİVERSİTENİN BORÇ İÇİNDE?
Cumhuriyet Üniversitesi hastanesinin borç içerisinde olduğunu ileri süren Zileli, hastanenin içler acısı bir halde olduğunu söyleyerek, hastaların üniversite hastanesini tercih etmediğini, yaşanan birçok olumsuz nedeniyle personelin de ilçe hastanelerini bile tercih ederek ayrıldıklarını savundu.
Zileli; şu ifadeleri kullandı:
?Ne yazık ki şehrimizin sorunları makam, mevki ve koltuk sevdası nedeniyle geri bırakılmıştır. Bizler Sağlık-Sen olarak ideolojik yönetimin son bulacağına inandığımız için tüm personellere rektörünü seçme hakkı istiyoruz.
İç Anadolu´nun en büyük hastanelerinden biri olarak çeşitli illere dahi hizmet veren hastanemiz ne yazık ki bugün içler acısı bir haldedir. Borçlanma had safhaya çıkmış, firmalara geri dönüş zor sağlanmakta olduğundan firmalar üniversite hastanesine mal satmak istemektedir. Mal satanlar da fahiş fiyata vermektedir.
Her gün gözlerimizin önünde üniversite erimekte, hasta sayısı azalmakta, hastalar üniversite hastanesini tercih etmemektedir.
Maalesef üzülerek söylemeliyim ki gece demeden, gündüz demeden özverili bir şekilde hizmet vererek hasta memnuniyetini yükselten personellerde maddi ve manevi karşılığını bulamadığından üniversitemizi fırsat bulduklarında terk etmektedir.
Bu kısır döngüye, bu kaçışa dur diyecek tabi üniversite yetkilileridir. Çeşitli zamanlarda yetkililerden bu soruna çözüm bulmalarını istediğimiz halde maalesef bir adım atılmadığı gibi baskıcı yönetim anlayışı artarak devam etmektedir. Telaffuz edemediğimiz şekilde borçlanan üniversite sıra personele geldiğinde kemer sıkmakta dağıtabileceği döner sermayeyi en alt limitten dağıtmaktadır.
Bahsettiğimiz nedenlerle hastanede çalışan personel, hekim ve akademisyen sayısı azalmakta bu azalmadan dolayı nöbetler ve mesailer uzamakta, personeller kapasitelerinin üzerinde çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Zaten tükenmişlik sendromu yaşayan fazla mesai yapıp karşılığını performans olarak alamayan personeller de kendini kurtarmak için özel ve sağlık bakanlığına bağlı ilçe hastanelerini bile tercih ederek ayrılmaktadır.?
