Sütün litre fiyatı Konsey 17,15 lira sanayici 14,00 lira! Üretici vazgeçme noktasında üretici isyanda!
Kıymetli okuyucularım, vefakar üretici kardeşlerim;
Yılbaşında 550 lira olan bir çuval yemin bugün 800 lira olduğunu hatırlatarak yazıma başlamak istiyorum. Üretici banka kredisi kullanarak ancak yem borcunu ödeyebiliyor. Sütlerimizi işleyen Sanayici lütufta bulunup üç ay önce süte 1 lira zam yaparak 14,00 liraya çıkardı. İşletme giderlerinin yaklaşık % 60’ını da yem giderleri oluşturmakta.
Hayvancılık sektörünün özellikle süt kesimi, fiyatlardaki bu istikrarsızlıktan çok muzdarip. Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ocak 2025’ten itibaren 17,15 lira olarak belirlediği çiğ sütün fiyatı, sütü işleyen sanayici kesiminde ne hikmetse kabul görmüyor. Sanayici arkadaşlarımız 1 Mayıs-31 Mayıs 2024 tarihleri arası için konseyin verdiği 14,65 liralık fiyatı dahi vermiyor, son üç aydır 11,00 ile 14,00 liradan süt almaya devam ediyor.
ESKİDEN USK’NIN RAKAMININ ALTINA İNİLMEZDİ!
Yem fiyatlarının yılbaşından bu yana 6 kez zam geldi, yem firmaları son günlerde 3 liralık 5 liralık komik indirimler yapsa da bu indirimler süt üreticisi için bir anlam ifade etmedi. Ben şöyle bir yorum yapmak istiyorum.
“Ülke genelindeki ve dünya genelindeki ekonomik sıkıntı, sütlerdeki ilaç kalıntısı ve bazı sütlerdeki kalite düşüklüğü sanayiciyi süt almamaya zorluyor. Çünkü sanayici sütü dış pazara sokamıyor. İlaç kalıntısından ve kalite düşüklüğünden ihraç edemiyor ürünler gümrükten geri dönüyor. Dolayısıyla sanayici de fiyat kırıyor. Süt fiyatlarındaki istikrarsızlık bu son dönemde tamamen ayyuka çıkmış durumda. Önceleri Ulusal Süt Konseyi bir fiyat açıkladığı zaman, o fiyatın altına düşülmezdi. Alım fiyatının üstüne sütteki yağ oranına göre de üreticilere fark ödenirdi. Bugün ise Ulusal Süt Konseyi’nin rakamına hiç itibar edilmiyor. 14 liraya hatta 11 liraya kadar süt alan mandıralar, kurumlar var. Konseyin verdiği fiyatın altında alım yapan firmalara yaptırım uygulamak şart diye düşünüyorum. Süt üreten işletmelerin devamlılığı ve işletme sürdürülebilirliği için başta bağlı olduğumuz birliklerin, kooperatiflerin, odaların ve Bakanlığımızın ivedilikle bu konuya el atması lazım. Süt üretimindeki kârlılığı ve sürdürülebilirliği arttırmadığımız sürece ne et ve et ürünleri fiyatlarına ne süt ve ürünlerini fiyatlarına nede tarlada ürettiğimiz ürünlerin yeme dönüşüp torbaya girdikten sonra yemin torba fiyatının anormal yükselmesine çözüm bulabiliriz.
BİR ÇUVAL YEM 6 AYDA 250 LİRA ARTTI!
50 kiloluk bir çuval yem yılbaşında 550 lirayken, bugün 750-800 lira oldu.1Peki “Çiğ süt fiyatı kaç lira olmalı?”
“Çiğ sütün litresinin en az 20 lira olması lazım. Sütteki yağ oranına, kuru maddesine ve kalitesine göre de 25 liraya kadar bir değerinin olması gerekiyor. Şu gerçeği de gözden kaçırmamak lazım. Süt fiyatını artırdık diyelim, yemciler hemen zam sırasına girecek. Bununla birlikte Et ve et ürünlerine, süt ve süt ürünlerine hemen zam gelecek. Bu durumu tabi ki tüketici kısmı hoş karşılamayacak hatta aşırı tepki gösterecek. İşte en büyük sorunda bu noktada başlıyor. Ulusal basın ve tüm tv kanalları zam haberi yapıp suçlu üretici oluyor. Sütün 10 liraya alındığı bir memlekette 10 liralık hiç konuşulmuyor ama marketteki yoğurdun 150 lira olduğu uzun uzun konuşulmuyor. Bakanlığımızın ve ilgili kuruluşların bu noktada hem üreticiyi, hem tüketiciyi koruması şart. Bir tarafı korurken, diğer tarafı çökertmek doğru değil. Bugünkü maliyetler dikkate alındığında çiğ sütün en az 20 lira olması hatta üzerinde olması gerekir.
ÜRETİCİ, GEÇEN YILIN FİYATININ ALTINDA SÜT SATARSA BU İŞİ BIRAKIR!
Şarkışla’da 21 yıldır serbest veteriner hekimlik ve 35 yıldır hayvancılık yapıyorum.
“Ulusal Süt Konseyi, 1 Mayıs-31 Aralık döneminde çiğ sütün fiyatını 14,65 lira olarak açıkladığında sanayici bizden sütü 14,00 liradan alıyordu. İki ay bu fiyattan aldılar sonra fiyatı geri çekmeye başladılar. Ulusal süt konseyi 1 Ocak 2025’te fiyatı 17,15 liraya yükseltti ama biz üreticilerin sütü düşmeye devam etti. Firmalar kendilerince jest yaparak fiyatı 14,00 liraya çıkardı. Bu rakam, geçen yıl Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği rakamın da altındadır. Firmaya, bu fiyata olmaz diyemiyor üretici, çünkü çaresizlik içinde. Sütünü ona vermekten başka çözümü yok. Maalesef sanayici fiyat kırıyor. Sanayicinin eline düşen üretici yem borcunu dahi ödeyemiyor. Bu şartlarda üretici, nasıl ayakta kalabilir ki. Son İki yıl içinde yakın çevremizde büyük ölçekli birçok üretici varken, bugün bu sayı bir elin beş parmağı kadar bile yok. Süt üreticisi, zararına çalışıyor.”
BANKADAN KREDİ ÇEKEN, PARAYI YEME BAĞLIYOR
Ziraat Bankası’nın verdiği krediyi yeme yatıranlar, kısmen de olsa zarardan kendini kurtarabildiğine dikkat çekerek yazıma devam etmek istiyorum.
“Bazı üreticiler, farklı bir yoldan giderek çözüm bulmuş bu soruna. Şöyle ki; üretici, bir yıl vadeli veya 18 ay vadeli olmak şartıyla Ziraat Bankası’ndan kredi çekiyor. O paranın tamamıyla yem alıp depoya koyuyor. İlerleyen haftalarda, aylarda yeme gelecek zamdan etkilenmeyerek kendini bir ölçüde korumuş oluyor. Ancak bu şekilde ayakta kalabiliyor. Çünkü ziraat bankası aracılığı ile üreticiye verilen kredinin faizi düşük. 2 milyon lira kredi alırsan, 18 ay sonunda bunun geri ödemesi 2 milyon 700 bin lira oluyor. 700 bin lira faiz ödeniyor ama yem zammından dolayı zararı minimize etmiş oluyor. Bu noktada devletimizin bankası olan ve üreticinin her zaman yanında olan Ziraat Bankasına ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.”
Kıymetli okurlarım sevgili üretici kardeşlerim bu yazımda sizlerin sıkıntılarını özellikle süt üreticimizin sıkıntılarını elimden geldiğince yazıya dökmeye çalıştım. Stressiz, borçsuz helalinden, bol ve bereketli kazançlar diliyorum.
Hepimizi Allah’a emanet ediyor saygı ve sevgilerimi iletiyorum.