Bu haftaki yazımı ülkemdeki tüm insanların birbirlerine karşı sorumlulukları üzerine konuşmak istiyorum. Son yılların ülkemdeki en kötü hali herkesin her şeyi bilmesi esas ehli olan kişilerin bilgilerinin dikkate alınmaması, birbirimizi gerek siyasi, gerek şahsi küçümseme dışlama hor görme gibi alışkanlıklar edindik. Bu halimizi aslında ben kısaca CAHİLLİK olarak adlandırıyorum.

Çünkü cahil insanlar okumadan yazmadan her şeyi bilenlerdir, esas bilenlere söz hakkı bırakmadan ukalalık. Yapmaya devam ederler, dolayısı ile öğrenilecek bilgilerden olduğumuz gibi birde sert tartışmalar yaratarak ortalığı gererek olayların büyümesine, hatta kavgaya götürecek haller yaratırlar.

Buradan yola çıkarak herkes haddini bilmek ve bildiği alanda görüşünü söylemelidir. Bilgiler doğru çıksın bunun önüne geçilmesini sağlamak için dinlemek karşımızdaki insanın bilgilerine saygılı olmak gerekir. İnsanlar, konuştukları her sözü ve hareketlerini örnek teşkil ettiğini bilerek ortamı germeden yatıştırıcı sözlerle bu ülkenin hepimizin olduğunu, bu devletten başka bu milletin başka bir devlet olmadığını, ülkemize gözünü diken vatan hainlerine karşı güç birliği olmamız gerektiğini hem dış güçlerin, hem vatan hainlerinin oyununu bozacak konuşmalar ve yapıcı icraatlar yapmaları gerektiği kanaatindeyim.

Tabi bunları sağlamak için adaletin iyi çalışması gerekir, sosyal paylaşımların, ekonomik alandaki haksızlıkların mutlaka önüne geçilmesi yolsuzluk, hırsızlık, rüşvetin mutlaka önüne geçilip kul hakkı yenmemesi, güçlünün değil haklının yanında olunması gerektiği sık sık vurgulanıp uygulanması gerekir. Bunlarla beraber kendi siyasi düşüncesini taşımayan insanları ötekileştirip, bir düşman kitlesi yaratılmamalıdır.

Bu ülkenin nimetine herkes ne kadar ortaksa külfetine de aynı şekilde ortak olmalıdır. Türk Milletinin ortak değerleri olan, Türk Vatanı, Türk Bayrağı, Ezan susmaz bayrak inmez duyguları bizi biz yapan en güzel değerlerimizdir.

Bunlardan ve ahlakı değerlerden koptuğumuz an bittiğimiz andır. Tüm siyasiler şehirlerde bizler iç içe dostluklarımızı bozan konuşmalardan kaçınılması, ölümlerde ve düğünlerde beraber olduğumuz insanları siyasetle bölmemeleri gerektiğin, sonuçta sel gider kum kalır duygularının unutulmaması gerekir.

Yani hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. Kilimdeki desen olmadığındaki sevimsizlik nasılsa Türkiye’deki ayrı düşüncelerde bu ülkenin güzellikleridir. Hiç kimsenin bu güzellikleri bozmaya hakkı yoktur, fırsat verilmemelidir. Siyaseti de ülke çıkarları için düşünmeliyiz, ibadeti de gösteriş için değil Allah rızasını gözeterek yapmalıyız.

Bu duygular içerisinde herkesi, dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin birbirlerine saygılı ve anlayışlı olmaya davet ediyorum. Çünkü başka ülkemiz yoktur, rabbim ülkemizi ve tüm insanları sevenlerden eylesin. Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum bu milletin mensuplarını…