Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

EĞİTİM FAKÜLTELERİNİ NE ZAMAN KAPATACAKSINIZ

Türkiye'de 75 tane eğitim fakültesi bulunmaktadır. Eğitim fakültelerinde 250 bin öğrenci, öğretmen olmak için okumaktadır. Fen-Edebiyat fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı 300 bindir. İlahiyat fakültesi, güzel sanatlar, iletişim, beden eğitimi yüksekokullarına da pedagojik formasyon hakkı verilmiştir. Böylece öğretmen yetiştiren tüm bölümlerde okuyan öğrenci sayısı 750 bine dayanmıştır. Dört yıl sonra 750 bin öğretmen mezun olacaktır. Ayrıca AÖF (Açık Öğretim Fakültesi) mezunlarının bazı bölümlerine de öğretmen olarak atanma hakkı verilmiştir.

MEB İnsan Kaynakları yaptığı açıklamada: ''425 bin aday dışarıda atamayı bekliyor, ihtiyacımız ise 120 bin öğretmendir'' dedi. Dört yıl sonra atama bekleyen öğretmen sayısı toplam 1milyon 200 bine ulaşacaktır.

Her yıl 40 bin atama yapılmaktadır. Birkaç yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen ihtiyacı kalmayacaktır. Sadece emekli olanların yerine atama yapılacak duruma gelecektir. O da her yıl 20 bini geçmeyecektir. Sonuçta 1 milyon 200 bin üniversite mezunu işsizimiz daha olacaktır.

Bunun sorumlusu hemen her fakülte mezununa öğretmen olarak atanma hakkını veren iktidardır. Yirmi kaynaktan öğretmen yetişmektedir. Eğitim fakülteleri, fen-edebiyat fakülteleri, iletişim, güzel sanatlar, tesisatçılık, beden eğitimi yüksekokulları, ilahiyat fakülteleri ve açık öğretimden öğretmen yetişmektedir. Fakülteleri kazanmada puan sıralamasında tıp, diş, eczacılık, mimarlık ve hukuktan sonra en yüksek puanla eğitim fakülteleri öğrenci almaktadırlar. Türkiye'nin başarılı öğrencileri eğitim fakültelerine yerleşmektedir. Doğrusu da budur; geleceğimizi yetiştirecek öğretmenlerin zekaca, bilgice başarılı öğrencilerden oluşması kalkınmanın ilk şarttır. Ama seçmene şirinlik için fen edebiyat, ilahiyat şimdide açık öğretim mezunları öğretmen olabilme hakkı verildi.

Eğitim fakültesi matematik öğretmenliği 400'lü puanlarla öğrenci alırken fen edebiyatlar 200'lü puanlarla öğrenci almakta, açık öğretim ise 180 taban puanıyla öğrenci alıp, öğretmen yetiştirmektedir. Kalite daha en baştan düşürülmektedir. Yani ''HİÇ BİR ŞEY OLAMIYORSAN ÖĞRETMEN OL'' denmektedir, bunun başka izahı yoktur. Fen-edebiyatların ikinci öğretim (gece) bölümlerinde çok düşük puanlarla alınan yüzbinlerce öğrenci, öğretmen olarak mezun ediliyor. Buna bir de açık öğretim fakültesi eklendi.

Sonuçta 1 MİLYON 200 bin atanamayan öğretmen işsiz olarak bekleyecektir. Bunda öğretmenlerimizin hiçbir vebali yoktur. Buna izin veren iktidarın eseridir. Madem hiçbir şey olamayan öğretmen olacak o halde; EĞİTİM FAKÜLTELERİNİ NEZAMAN KAPATACAKSINIZ

BİR ÜLKEYİ YOK ETMENİN YOLU ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİTEMİNİ BOZMAKTAN GEÇER. ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİ KARARTAN, ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDEKİ YAŞANAN KARGAŞA VE BELİRSİZLİKTİR. EĞİTİM BİR MİLLETİN GELECEĞİDİR, KADERİDİR. BİR MİLLETİN KADERİYLE BU KADAR OYNANMAZ.

Yüz yüze öğretimi gerektiren öğretmenlik ve matematiksel dersleri içeren iktisat gibi bölümleri açık öğretim yoluyla okutulmasına imkan verildi. MATEMATİKSEL DERSLERİ OLMAYAN YÜZ YÜZE ÖĞRETİMİ HİÇ GEREKTİRMEYEN HUKUK BÖLÜMÜNÜ DE AÇIK ÖĞRETİMLE YAPILMASINA DA İZİN VERİLSİN. Birkaç yıl sonra yüz binlerce fazla hukukçumuz olur! Hukukta kalitenin düşmesine izin verilmediği gibi öğretmen yetiştirmede de kalitenin düşmesine izin vermeyelim. Öğretmen yetiştirme sadece milli eğitimin değil herkesin meselesidir. Çünkü hepimizin çocuklarının geleceği buna bağlıdır.

Çare; Derhal fen-edebiyatların ikinci öğretimleri kapatılmalıdır. AÖF (Açık Öğretim Fakültesi) mezunlarına verilen öğretmen olma hakkı iptal edilmelidir. ''Hiçbir şey olamıyorsan öğretmen ol'' garabetine derhal son verilerek kalitenin düşmesi engellenmelidir. Öğretmen yetiştirme tek elden yapılmalıdır.

Nitelikli öğretmen, nitelikli eğitim, nitelikli gelecektir. Geleceğimizin kalitesini düşürmeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi