Avrupa ülkelerinin birçoğunda; mesela Almanya'da, anaokulundan itibaren, doğal afetlere karşı vatandaşını her yönüyle eğiten devlet, 7’den 70’e herkese şu bilinci veriyormuş;
"Yangın, sel, deprem gibi büyük afetler olduğunda, sen başının çaresine bakacak ve hayatta kalmak için gerekli tüm hazırlığı ve tedbiri kendin alacaksın.
Zira, ilk üç gün devlet yanında olmayacak…"
Bu bilinç içinde olan her Alman, buna göre davranır ve devlete değil, önce kendine güvenirmiş.
Biz ise bir afetten; değil üç gün, üç dakika sonra "Nerde bu Devlet" diye feryadı basıyoruz.
Bu meselenin tahlili, sosyolojik bir çalışma gerektirir elbette.
Ama zannımca, her şeyi devletten bekleme alışkanlığımız, kodlarımıza öylesine işlemiş ki, adeta çorabımızın kaybolan tekini bulmayı bile devletten bekliyoruz...
Devletiyle, halkıyla o kadar çok eksiğimiz var ki.
Yani,
Deve misali, nerdeyse hiç doğru bir yerimiz yok...