Bir güvercin gerdanında asılı muskalar

Kanatlarını göğe mıhlamış da uçuyor

Yağmur düşmüş gözlerinin önüne göğün

Gündüz geceden, gece günden kaçıyor.

Bir sabah sızısıyla açıyor güller

Kanı çekilmiş yerin, aşkın ve bülbüllerin

İmdadına yetişmeyen nehirlerin dibinde

Bir ağıt yükseliyor dilinden sümbüllerin

Bir köprü yıkılıyor yarınlara bakarken

Yaprağın damarları çatlıyor koza gibi

Damlalar tüm hışmıyla eğimine akarken

Sessizlik bağırıyor gecede boza gibi

Ölüler gülüyor mudur şimdi mezarlarında

Bilmem ki kaç duvar altında inler gönül

Gitmenin günah olduğu tam işte o noktada

Bekliyorum seni damladaki çöl gibi

Bekliyorum tövbelerle, eli kolu kırılmış

Tuzu üzerinde yüzen serseri bir göl gibi

Beklemek nihayeti çene başa sarılmış

Biraz ferda biraz ben biraz sevda darılmış

Okuyup üflediğim dualarım dilimde

En derin kuyunun dibi düşer ufuğa

Gözlerimi aynada gözleyen gözler de ne

Biliyor bıçağını kirpikleri eliyle

Paraşütü açılmayan canlar candan olur ya

Bir tavşan tılsımıyla şapkadan çıkar gibi

Aminler hayalimi göklerde saklarken

Gel gör ki dualar hep benden bıkar gibi

Bir güvercin gerdanında asılı muskalar

Kanatlarını göğe mıhlamış da uçuyor

Yağmur düşmüş gözlerinin önüne göğün

Gündüz geceden, gece günden kaçıyor.

leylifer