Beş yıl önce; erkek arkadaşını kalbinden bıçaklayarak öldüren kadın, dün de hapisten çıktıktan sonra evlendiği kocasını aynı şekilde öldürmüş.
Ne yani, cinayet işlemiş ama beş sene içinde hapisten çıkıp bir de evlenmiş mi diye soracak olursanız sormayın.
Zira, kadın üç yıldır evliymiş.
Yani suçu sabit olduğu cinayetten sadece iki sene hapis yatmış.
Bu nasıl olur demeyin.
Zira bu kadın yine çok yatmış.
Son zamanlarda, maktül erkek ise hep beraat veriliyor.
Adamı öldürdükten sonra, hayal dünyası geniş olan kendi uyduruyor. Olmayan da Avukatının yardımıyla kallavi bir senaryo yazıyor.
Senaryo, sosyal medyada taraftar topladıktan sonra da, artık kararlarını, sosyal medyanın gözünün içine bakarak veren hakimler sebebiyle beraat çıkıyor vesselam...
Bazen bilgi "Keşke bilmeseydim" dedirtecek kadar, insanı rahatsız ediyor.
Bunu, Hukuka 31 yıldır hizmet eden biri olarak içim acıya acıya, yüreğim burkula burkula söylüyorum.
Toplum mühendisleri, ülkemizde hayatlarının baharını yaşıyor olmalılar.
Çünkü toplum hiç bu kadar kolay yönlendirilmemiş, maşeri vicdan hiç bu kadar yalama olmamıştı.
Az sayıda insan, yapmayın etmeyin diye çırpınsa da; artık şiddete değil, sadece kadına şiddete, cinayete değil sadece kadın cinayetine karşı çıkan bir toplum haline geldik...
Ha bir de; son zamanlarda, '' Hayvan sevgisi'' diye uydurma bir jargon ile yakında sayıları nüfusumuzu geçecek milyonlarca başıboş köpeği üstümüze salıp, haftada birkaç çocuk parçalandıktan sonra '' Ne oluyoruz'' diye uyanmaya çalışsak da, irademizi ve şuurumuzu çoktan felç ettiler.
Kuranda " Efela teakilun" diye akletmemiz emrediliyor olsa da, herkes memnun halinden.
Hem ne gereği var değil mi.
Başa bela aklı kullanmasak da olur...