Bir sabah kalksak ki yaklaşık 1500 belediyenin, bin beş yüzüne de kayyum atanmış.

Şahsen ben,

-İşte şu yahu 95 yıl geç kaldınız, derim.

Zira; belediyelerdeki başarı oranı hiçbir zaman %3’ü geçemedi.

Başarılı olanlara da zaten kendi partisi bile ikinci bir şans vermiyor.

Zira

Başarılı insanların kimseye eyvallahı olmuyor, yukarıdakilerin de böylelerine tahammülü.

Hal böyle olunca “Liyakat” yerine “Sadakat” tercih ediliyor.

Belediyelerin kahir ekseriyeti keçi boynuzu gibi.

Bir damla bal, kırk çeki odun.

- Yanlış imar ile ucube şehirler kurup tarımı bitiren onlar.

- Hesap bilmezlik ile ülkenin zenginliğini tüketen onlar.

- Haksızlık, hesapsızlık ve adam kayırmada zirve yapan onlar.

- Ülkenin kaynaklarını çarçur edip, dağlar kadar borç bırakan da onlar.

Belediyelerin israf ettikleriyle, bu ülke 5 kez yeni baştan inşa edilirdi.

Ama heyhat...

Ee öyleyse niye var ki bu Belediyeler

Var çünkü demokrasi denilen, (bizdeki haliyle) "Deli gömleğinin" bedelini ödüyoruz.

Bu deli gömleğini çıkarıp bize göre yeniden kesip, biçip, dikmediğimiz sürece de devam edecek.

Tıpkı;

- Özel aracıyla teröriste cephane taşıyan,

- Milletin parasıyla Kandili finanse eden

- Milletin Meclisinden millete parmak sallayan kansızlara, Dünyada emsali olmayan bir demokrasi anlayışı adına tahammül ettiğimiz gibi.

Zira

Bizde her türlü ihanet, önce demokrasi donuyla giriyor içimize...

 

***

Düşmanı korkak, haini cesur bir Milletiz biz.

Zira,

Bize düşmanlık edenlerin encamını en iyi düşmanlarımız bilir. .

Ama

Düşmanına dünyayı dar ederken, hainleri var ediyoruz.

Ayranımız çabuk kabarmaz bizim

Sabrınız çabuk taşmaz

Savaşta elimiz ne kadar çabuksa, sulhta da o kadar ağırdır.

Bunu bilen düşmanlar, hep içimizdeki hainlerle iş tutarlar.

Diyemediklerini onlara dedirir,

yapamadıklarını onlara yaptırırlar.

Hainlerimizin donları da farklı farklıdır.

En çok gazeteci kılığında gezerler.

Sonra siyasetçi.

Üniversite hocası,

Sanatçı,

İş adamı,

Yazar çizer,

Tiyatrocudurlar.

Çok da cesurdurlar.

Hem de sahiplerinden bile cesur.

Zira onları koruyan kanunları kendimiz yapmış,

O kansızları dokunulmaz kılmışızdır. .

Onun içindir ki;

Kendi ordusunu katliamla suçlar,

Meclis kürsüsünden bizi işgalci ilan eder,

Dünyanın en asil ordusuna iftira atarlar.

Ama artık değişmeli.

Madem 50 sene sonrasını hesap edip dışımızı temizliyoruz, 50 gün sonrası için bile tehdit olan bu hainlerden de içimizi temizlemeliyiz.

Onları koruyan kollayan tüm kanun paçavralarını da kahraman evlatlarımızın postallarının altına sermeliyiz.

Öyle olsun ki;

Evlatlarımız ateşin içinde vatan için can alıp can verirken; denize nazır malikanesinde, bize parmak sallayan köpeklerin bir geleceği olmasın.

Öyle olsun ki; koskoca imparatorluğu parçalattırdığımız bu güruh son kalemize de dokunamasın.

Öyle olsun ki;

Biz çok çektik bu vatansızlardan; bari torunlarımız rahat etsin...