Bu dört yılda, hukukun her alanından bilgiler öğrettiler. Onlarca dersten, yüzlerce konudan, binlerce meseleden sınava soktular. Başarılı olanları mezun ettiler.

Kimimiz Avukatlığı tercih ettik, kimimiz Hakim / Savcılığı.

Herkesi seçtiği dalda, yeniden sınavlara ve stajlara tabi tuttular.

Bunların hepsini yaptılar ama bir defa bile olsun;

- Allahtan korkar mısın

- Ahirete inanıyor musun

- Oturacağın makamın ağırlığından haberdar mısın

- Adalete, Hakka, Hukuka saygı ve sadakatin nedir

- Haramı helalı bilir misin

diye

hiçbir derste öğretmediler

hiçbir sınavda sormadılar.

Besmelesiz başlayıp; hamdsız, şükürsüz bitirdiler;

saldım çayıra misali kaptı koyurdular.

İşte ondandır ki;

İstanbul´da farklı, İzmir´de farklı verilir kararlar.

Fakir ayrı, zengin ayrı ceza alır.

Ondandır ki;

şailar bitmez, iddiaların arkası kesilmez.

Hukuk ve adalet deyince düşer yüzler, mahkeme deyince kaçar, siner insanlar.

İlla eğitim... illa Ahlak ve maneviyat eğitimi.

Ülkemin yok başka kurtuluşu. (H.M)