İRADE / SPOR SERVİSİ
Spor yazarı ve yorumcusu Uğur Meleke, yazısında küme düşecek takımın ağustosta çekilen kurada belirlendiğine dikkat çeken bir yazı yazdı.
Uğur Meleke'nin geçtiğimiz gün ki ulusal bir gazete yazısında şunlar yer alıyor;
2009'DA KONYASPOR DÜŞTÜ
2009'da rakipleriyle standart sırayla oynamayan, karışık fikstüre sahip olan takım Konyaspor'du ve küme düştü.
DENİZLİSPOR, MERSİN VE SİVAS...
2010’da serbest fikstürün sahibi Denizlispor’un kaderi de aynıydı: PTT 1. Lig yolu... 2013’te bu kez serbest fikstür Mersin’deydi ve düşen onlar oldu! 2015-16’da da serbest fikstüre sahip takımın Sivas olması ve onların da can çekişmesi acı bir tesadüf mü acaba? Yoksa küme düşen ilk takım Mayıs’ta değil de, aslında Ağustos’ta mı belirleniyor?
FİKSTÜR ADALETSİZLİĞİ
Bu sütunu göz ucuyla takip edenler bilirler; fikstür adaletsizliği uzun yıllar savaştığımız konulardan biriydi ve ne mutlu ki son 5-6 yılda o aldatmacalar ortadan kalktı. Özgener döneminden beri fikstür çekiminde üç büyüklere büyük ayrıcalıklar tanınmıyor, derbi haftaları ezberden belirlenmiyor. Yani fikstür, şans eseri belirleniyor artık... Gerçi şans eseri belirlenen şey de 34 haftalık fikstürün tamamı değil tabii ki. ‘Fikstür çekildi’ lafını aslında alışkanlık icabı kullanıyoruz, Avrupa’nın hemen hemen hiçbir liginde fikstür çekilmiyor. Türkiye’deki 34 haftalık veya İspanya’daki 38 haftalık fikstür önceden belli ve kulüp temsilcileri sadece ilk hafta tablosundaki yerlerini kurayla tespit ediyorlar. Birinci hafta fikstürü belli olduğu anda zaten 34 haftalık fikstür de belirlenmiş oluyor. Yani fikstür çekimi dediğimiz şey esasında yalnızca bir kâsenin içinde 1’den 18’e kadar topların konulması ve 18 Süper Lig ekibi temsilcisinin sırayla gelip birer top çekmesinden ibaret...
MATEMATİKSEL SEBEPLER
Bu sene mesela F.Bahçe 1, Eskişehir 2, Gençlerbirliği 3, ... , G.Saray 18 numaralı topları çekerek ilk hafta maçlarındaki yerlerini almışlar. Fikstür, otomatik takip esasıyla yapılandırıldığı için, bir sporseverin elinde ilk hafta fikstürü varsa, bütün bir sezonun fikstürüne de sahip demektir. 18 takımın 17’si ligde aynı sırayı takip ediyorlar, sadece Sivasspor’un fikstürü o sırayla gitmiyor (Bunun nedeni tamamen matematiksel). Bu yüzden her takım Sivas ile içeride oynadığı haftadan bir sonraki maçını da iç sahada oynuyor, yalnızca 1 numaralı topu çeken F.Bahçe ve 18 numaralı G.Saray hariç...
Şimdi, elimizde yalnızca şu Süper Lig ilk hafta fikstürü olduğunu düşünelim:
F.Bahçe-Eskişehir
Başakşehir-Antalya
Antep-Kasımpaşa
Trabzon-Bursa
Mersin-Beşiktaş
Konya-Akhisar
Osmanlı-Kayseri
Sivas-G.Saray
SAAT YÖNÜNDE İLERLİYOR
Örneğin ilk hafta Eskişehir’le oynayan F.Bahçe’nin sonraki haftalardaki rakiplerini bulmak için saat yönünde ilerlemeniz yeterli... Yani F.Bahçe’nin bir devrelik fikstürü şöyle: Eskişehir, Rize, Antalya, Kasımpaşa, Bursa, Beşiktaş, Akhisar, Kayseri, G.Saray, (Sivas’ı atlıyoruz), Osmanlı, Konya, Mersin, Trabzon, Antep, Başakşehir, G.Birliği ve Sivas (Sıra söz konusu takımın kendisine geldiğinde Sivas’la oynuyor)... Bu mantık La Liga’da da aynı. Örneğin 2008-09’da R.Madrid 1, Barcelona 15 numaralı topu çekmişlerdi, serbest fikstürü olan ekipse Malaga’ydı... Türkiye’de derbiler ilk haftalara ve milli maç öncesine denk gelmesin diye 3 büyüklere numaraları önceden teslim ediliyordu, İspanya’daysa 20 takım eşit şartlarla giriyordu. Biz de senelerce buna itiraz ettik, birkaç yıldır da bu adaletsizlikler kısmen çözüldü.
FİKSTÜR MÜ DÜŞÜRÜYOR?
Süper Lig’de son yıllarda garip bir küme düşme tesadüfü sürekli tekrar eder oldu: Yukarıda da bahsettiğim gibi, kuraya giren 18 ekibin 17’si rakipleriyle aynı sırayla oynarken, bir takım tamamen matematiksel nedenlerle karışık fikstüre sahip oluyor. 2008-09’da bu takım Konya’ydı ve küme düştü. Bir sonraki yıl serbest fikstür piyangosu Denizli’ye vurdu; onların da kaderi aynı oldu. 2012-13’te Mersin de aynı kaderi paylaşınca, iş biraz tesadüfi olmaktan çıkar gibi gözüktü bana. Bu yıl da serbest fikstüre sahip takımın Sivas olması ve onları da can çekişmesi... Çok garip gerçekten...
Matematiksever okurlara soruyorum öyleyse: Fikstürde serbest sıraya sahip olmak sizce bir adaletsizliğe neden oluyor mu? Son 8 yılda serbest fikstüre sahip 4 takımın düşmesi tesadüf mü? Serbest fikstüre sahip takım, kaderine isyan etmeli mi? Ya da serbest fikstür 4 büyük takıma neden hiç denk gelmez sahi? Bir de anti-tez sorusu: Fikstürü sıra usulüyle belirlemek şart mı? Yoksa NBA gibi, ya da Premier Lig gibi yayın günlerine ve saatlerine göre mi fikstür yapılmalı? Yanıtlarınızı e-posta kutuma iletebilirsiniz.
