SERCAN ÇETİNEL
Muharrem ayı nedeniyle Sağlık-Sen Sivas Şubesi tarafından, 5 bin kişilik aşure dağıtımı gerçekleştirildi. Kent meydanında gerçekleştirilen etkinliğe, Sağlık-Sen Sivas Şubesi Başkanı Efe Zileli, sendikaya bağlı üyeler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Aşure dağıtımında konuşma yapan Şube Başkanı Efe Zileli, ilk olarak FETÖ darbe girişimine tepki göstererek, şu ifadelere yer verdi:
‘Bugün Cenneti alaya yolcu ettiğimiz Şehidimiz Talha Emre Zileligil’e Allah’tan rahmet ailesine ve tüm Sivaslı hemşerilerimize başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum.
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimini işte bu ruhla geri çevirdik. O ruh aynen aşure içerisinde bulunan çeşitli yiyeceklerin tatları kokuları renkleri ile bir araya gelerek ahenk oluşturdukları gibi, bizde 15 Temmuz gecesi ülkemizin tüm renkleri ve desenleri ile şahadet şerbetin içmeye ülkemizi Emperyalist, Siyonist haçlı ordusu ve onların içerimizdeki uzantısı hain Fetö terör örgütü ve tüm terör örgütlerinden kurtarmak için, Cumhurbaşkanımız bir emri ile ülkemizin ve Sivas’ımızın en büyük meydanlarını doldurduk.
Ne mutlu vatanı, milleti, dini bayrağı için, mücadele ederek Kara toprağın bağrına düşen şehitlerimize, ne mutlu bu uğurda gözünü kırpmadan tankların topların karşısında dik duran gazilerimize, Allah onlardan razı olsun. Mevla’m onları cennetlik kullarının içine katsın.’
‘BERABERLİĞİN PEKİŞTİRİLMESİ ADINA’
Daha sonra Muharrem ayı hakkında açıklamalarda bulunan Şube Başkanı Zileli, ümmetin birlik ve beraberliğinin pekiştirilmesi, aradaki kırgınlıkların ve dargınlıkların kaldırılması adına bu etkinliği düzenlediklerini kaydederek şöyle devam etti:
‘İbrahim as. Milletinden peygamber efendimizin ümmetinden olan bizlerde Mekke'den Medine’ye yapılan hicretin, yıl başlangıcı olduğu bilinci ile bu günü kutlamaktayız.
İnsanlık tarihinde pek çok önemli hadiseyi içinde barındıran, Müslümanların hayatında ayrı bir yeri olan, vuslatıyla gönüllerde heyecan ve manevi bir atmosfer oluşturan, Muharrem ayı: Hicri yılın başlangıcı kameri ayların ilkidir.
Bu mübarek ay nas’lar da; haram aylardan olduğu ve şehrullah olarak ifade edilir. Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de ‘Gerçek şu ki; Allah katında ayların sayısı, gökleri; e yeri yarattığı günden beri Allah’ın kitabında oniki’dir.
Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru din budur buyurmaktadır. Bir sahabenin ‘Ya Rasulallah, Ramazan’dan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz’ şeklideki sorusuna karşılık Efendimiz (S.A.V) eğer Ramazan’dan sonra oruç tutacaksan Muharrem’de tut çünkü bu ay Allah’a ait bir aydır buyurmuştur.
Muharrem ayının onuncu gününe aşure günü denilmiş ve insanlık tarihindeki: Peygamberlerin hayatlarında vuku bulan Hz. Adem (as.)ın tövbesinin kabulü, Hz. İbrahim as.’ın Nemrutun ateşinden kurtulmaları, Hz. İsa (as.)ın doğumu ve semaya yükseltilmesi, Hz. Nuh as.’ın tufandan kurtuluşu gibi bir kısım hadiselerin bu güne tekabül etmesi, aşure gününe kutsiyet atfetmiştir.
Ve ayrıca muharrem ayı bizlere, ciğerlerimizi dağlayan Kerbelayı hatırlatan aydır. Kerbela; Allah Resulünün ‘Cennet gençlerinin efendileri’ sözüyle taltif ettiği, Hz. Ali ve Hz. Fatma’nın iki ciğer parelerinden biri Hz. Hüseyin Efendimizin ve yetmişten fazla müminin şehit edildiği yerdir. Asırlardır yüreğimizi sızlatan bağırlarımızı yakan bu elim hadise, Efendimizi ve onun Ehl-i Beytini seven başta milletimiz olmak üzere bütün müminleri, derinden yaralamış, kalplerini incitmiştir.
Kültürü, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiştir.
Muharrem ayını Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, rahmet, merhamet müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyası Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz.
Maalesef Ortadoğu da, başta Afganistan, Filistin, Irak Suriye olmak üzere dünyanın birçok yerinde adeta Kerbela tekrar yaşanıyor. Bu zulümlerin son bulması için Mevla’mıza Dua ediyor, zalimleri lanetliyoruz. Zulme uğrayan kardeşlerimize de sabır zafer ve metanet diliyoruz.
Nitekim Muharrem ayında yaşadığımız aşure geleneğimiz bu kardeşliğin en güzel örneklerindendir. Aşure, paylaşmanın ve birlikteliğin simgesidir.
Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir. Paylaşmaya da devam edecektir.
Bu vesileyle şehitlerin efendisi Rahmet Peygamberinin çiçeği cennet gençlerinin seyidi ümmetin gözbebeği Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere din, bayrak, vatan, millet hak uğruna şehit olan Çanakkale ve 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor.Siz değerli kardeşlerimin ve tüm İslam aleminin Muharrem ayını ve aşure gününü kutluyorum.’
