Fatih TABUR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi. Hazırlanan 609 sayfalık iddianamede HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirtildi. İddianamede "HDP terör örgütü ile birlikte hareket ediyor" ifadeleri yer aldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 600'den fazla HDP'li hakkında siyasi yasak istedi. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla yargılamayı yapacak. Başsavcılığın iddianamesi Anayasa Mahkemesi'nde dava iddianamesi olarak kabul edilecek. Bu iddianame üzerinden Anayasa Mahkemesi belirleyeceği bir tarihte yargılamaya başlayacak.
HDP’ye açılan kapatma davasına ilişkin açıklamalarda bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) İl Başkanı Uğur Bulut; vatanın bütünlüğünü tehdit eden hiçbir siyasi hareketin faaliyet göstermemesi gerektiğini söyledi.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KAPATMA DAVASINI AÇMASINI YERİNDE BULUYORUZ
Başkan Bulut, “Siyasi partiler; İçişleri Bakanlığına Türkiye Cumhuriyeti yasalarına bağlı, Siyasi Partiler Kanunu’na göre yönetilmek zorunda olduğunu belirten program ve tüzük ile başvurur. Hal böyle iken bu şekilde kurulan bir siyasi hareketin Türkiye’de ne yaptığı ortada. Kürt kardeşlerimizin sözde siyasi temsilcisi olduğunu iddia edenlerin; sözde insan haklarının, özgürlüklerin savunucusu olduğunu söyleyenlerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğini temsil eden kolluk kuvvetlerimizi şehit eden, 30 bin insanımızın hayatına mal olan ve ülkemize ekonomik manada çok ciddi maliyet getiren bir terör örgütünün yanında, arkasında, sağında, solunda olduklarını biliyoruz. Dağda yanında, sokakta yanında olduklarını gerek meydanlarda sözde gerekse de bizatihi ziyaret ederek Türk milletinin gözünün içine bak baka gösteriyorlar. Hal böyle iken Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasını açmasını yerinde buluyoruz. Bugüne kadar kapatılmaması ayıptır. Bunların ‘Biz Apo’nun heykelini dikeceğiz’ diyen genel başkanları içeride. Biz sırtımızı ‘PKK’ya, PYD’ye yasladık’ diyen siyasileri de var. Bunların şehit cenazelerinin aksine PKK’lı teröristlerin cenazelerine katıldıkları aşikar” dedi.
LİSTELER PKK TARAFINDAN HAZIRLANIYOR
HDP’nin Türkiye Cumhuriyetinin birliğine ve bütünlüğüne kastedecek söylemlerinin olduğunun altını çizen Başkan Bulut, “Bir siyasi parti düşünün; gerek belediye meclisi üyeleri listesi, gerek il genel meclisi üyeleri listesi gerekse de milletvekilliği üyeleri listesi PKK tarafından hazırlanıyor. Tabiri caizse bunların dağ staj yeri; belediye meclisleri, il genel meclisleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi de sanki görev yerleri. Yaptırtmamalı Türkiye. Bunlara bu görevi yaptırtmamalı. Adam gibi Türkiye partisi olurlar, adam gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin kanunlarına uyarlar elbette hiç kimseye diyecek bir sözümüz yok. Ancak Avrupa’da bunun örneği var mı? Bulunduğu ülkenin kanunlarına kafa tutan, bulunduğu ülkenin anayasasına ters işler yapan bir siyasi hareket yaşamış mı? Hayır, yaşamamış. Kapatılmış. İspanyolların ETA’sı İspanya’da muhafaza edilebilmiş mi? Hayır, edilememiş. Veyahut Amerika’da bir eyalet ülkenin kanunlarına aykırı olarak bağımsızlığını ilan etmeye çalışsa bunu muhafaza ederler mi? Etmezler. Biz de kapatmalıyız” açıklamasında bulundu.
BİZ DEVLETİZ VURUR KAFASINA EZERİZ
HDP’li belediye başkanlarının birçoğunun terörle ilintili olduğunu vurgulayan Başkan Bulut, “Devlet kayyum atamak zorunda kalıyor. Belediye meclisi üyesi hakeza yine öyle. Daha önceki açıklamalarımızda söylediğimiz gibi PKK, PYD, YPG’nin siyasi uzantısı olan HDP’ye siyasi partilere yapılan yardım da yapılmamalı. Hazine’ye aktarılsın. Bu parti de kapatılmalı. Terörle arasına mesafe koymayan hiçbir siyasi hareket yaşamamalı. ‘Biz kapatırsak yeniden bir parti kurarlar’ diyorlar. Siz kurucuların terörle arasına mesafe koymadıklarını gördüğünüz zaman ‘Bunu kurucu üye yapamayız’ dediğiniz zaman, bunları gerçekten Türk milletinin güvenliğinden, özgürlüklerinden, örfünden, ananesinden ibaret yasalarla donatırsanız bunlar yeni bir siyasi hareket kurma noktasında zorlanırlar. Dolayısıyla herkes de kendine çekidüzen verir. ‘Mantar gibi çoğalırlar’ deniyor. Efendim; biz adam akıllı işimizi yapalım onlar da mantar gibi çoğalsın. Onlar da mı terörle arasına mesafe koymadı; biz devletiz vurur kafasına ezeriz. Düşünce özgürlüğü başımızla beraber ancak devletimizin birliği, bütünlüğü noktasında bayrağımızın yanına yeni bir bayrak çekmek isteyenler, dilimizin yanına yeni bir dil koymak isteyenler siyasi hareket kuramamalı diye düşünüyorum. Vatanın bütünlüğü bizim kırmızı çizgimizdir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
