Son 15-20 yılın en kurak dönemini geçiriyoruz.

Rakamlar öyle söylüyor.

Günümüzde orta halli bir insan, 40-50 sene önce yaşayana göre, günde en az 20 kat fazla su harcıyor.

Eskilerin banyo yaptığı kadar suyla, biz ancak yüzümüzü yıkayabiliyoruz...

Nüfusumuzun o günlere oranla, 2 kat fazla olduğunu düşünürsek, bu rakam 40 kat fazla tüketim demek.

Su öyle bir nimet ki tıpkı "Kan" gibi.

Yedeği yok.

Üretilmesi de mümkün değil.

Yani su yoksa, yapacak hiçbir şeyiniz yok.

Susuzluk idare edilebilir ve yönetilebilir bir durum değil.

O halde tasarruftan başka çare yok.

Mesela aklıma ilk gelenler:

- Klozet depolarınızın içine 2-3 litrelik su dolu pet şişeler koyarsanız, her defasında 2-3 litre su daha az akar.

- Tüm lavaboların tezgah altındaki vanaları kısarsanız, bir çay bardağını yıkamak için bir kova su harcanmamış olur.

- Duş alırken, ısınması için boşuna akıtılan suyu bir kovaya doldurursanız, israf olacak binlerce litre suyu kurtarmış olursunuz.

vs. vs. vs...

İşin kestirmeden çözümü "İsraf Haramdır" emri ihtarını hiç unutmamak aslında ama başımıza gelen tüm belaların sebebi, halis bir Müslüman gibi yaşamadığımız değil mi ki zaten...