Bir adın bile kalmadı geriye;

İnci dedikçe incindim kıymetimden

Adını bilmez ne dilim ne dudaklarım

Ama seni tanır ne hikmetse geçtiğim sokaklarım

Dilime haram olan gözüme helal oldu

Bir defacık deseydin kırılmazdım 'ne oldu'

Oysa en iyi sen bilirdin tek beni

Şimdi kaç kurban kessen dönmeyecek bu gemi

Seni fethe gelirken kalp içime sarmıştım

Kılıcımı aklıma, dimağa saplamıştım

Neydi elimde kalan altından paslı bu taç

Ya da viran bir köşkü ben mi saray sanmıştım

Doğrularım eğrilerle işve yapar naz yapar

Biliyordun; gözler ağladıkça gönülden aşkı atar

Umarım yolun açık baharın hep yaz olsun

Ömrüne ömür gelsin parmağına kuş konsun

Şimdi senin yokluğunda yaşıyorum, mutluyum

Öyle yıktın ki beni taş görsem umutluyum

İnkâr etme boşuna sen kırdın ben kırıldım

Küs değilim küsemem, ama nasıl darıldım

Şimdi bana yarının şafağından bahsetme

Ben hayalin şakağından katil senken vuruldum

Zamanı koluma saat diye takmadım

Gerçeklerle bulandım yalanlarla duruldum

Güneşimi harcadın yıldızlar para üstü

Şimdi kendini kandır; deki bana o küstü

İstemez;

Bu karanlık gecenin sabahı sana kalsın

Ve anladım;

Sen bendeki kadar değil, hep sendeki kadarsın...

Leylifer