Bir bıçak masumluğu çelikten bu keskinlik
Veriyor gibisine aslında alan sensin
Yıkılırken yeryüzü gökyüzüne bezginlik
Kelebek kanadından renkleri çalan sensin
Yokuşunda tırmanıp yükselerek düştükçe
Kaybının kazancını kaybederek küstükçe
Anlarsın üzülürsün, üzenleri üzdükçe
Affetme makamında rahmete varan sensin
Bir güle kulak versen yaprağından habersiz
Yaprağa konuş desen toprağından habersiz
Yangın olmuş yangın yeri çakmağından habersiz
Kimseye kara çalma bu harcı karan sensin
Toplanan onca zaman peyderpey saçılırken
Her gün topraktan gelen toprağa sarılırken
Ölüm adlı melekle yaşamak seçilirken
Sonsuzluk dergahının sonunda kalan sensin
Leylifer