KEMAL ÇAĞLAYAN
‘Sami Aydın olarak yapmış olduğum hizmetleri sadece Sivas kamuoyu değil, mensup olduğum Partinin Genel Başkanı, Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan meydanlarda ifade etmiştir. Sivas’taki belediye hizmetleri ve başarılırımızı defalarca dile getirmiştir. Bizim kurucu başkanlığından bu güne kadar içerisinde bulunduğum AK Parti’den başka bir yerde siyaset yapmam mümkün değil. Benim belediyecilikteki başarımımın karşılığında başka partilerle ilgili sözler ortaya atılmış olabilir, ama benim yerim AK Partidir. AK Parti’nin dışında aktif bir siyaset yapmam söz konusu olamaz.’
‘ Bizi takdir eden, hizmetlerimizi benimseyen ve yanında görmek isteyenlere elbette saygım sonsuz ama bizim de ilkelerimiz, prensiplerimiz doğrultusunda hareket etme düşüncemize herkesin saygı göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Neticede siyaset hizmetin bir aracıdır. Biz görev yaptığımız dönemlerde bu şehirde gerçekten insanları mutlu eden, mensubu olduğum parti veya başka partili seçmenleri mutlu eden hizmetler yaptıysak hepsinin ihtiyacını karşılamak ve bu şehri geliştirmek adına yapmışızdır. Bundan dolayı takdir edilmek elbette güzeldir ama bizim siyasetteki yerimiz bellidir. Kim ne yazarsa yazsın, kim ne düşünürse düşünsün belediye başkanı olayım veya olmayayım eğer aktif siyaset yapacaksam AK Parti çatısı altında hizmetlerimi yürütmenin dışında bir düşüncem yoktur.’
Bu güne kadar hiç konuşmadı.
Onun yerine herkes birşeyler söyledi.Aydın, susmanın verdiği erdemlilikle bu güne kadar bekledi.Kizi zaman eleştirildi kimi zaman ise takdir edildi.Belediye Başkanlığı dönemindeki başarısını hiçbir zaman kedi başarısı gibi göstermedi. Mensubu bulunduğu partinin bir ferdi olarak Sivas ve Sivaslıyı her zaman el üstünde tuttu.Sivas sevdalısı olduğunu söyledi
BBP Genel Başkanı hemşehrimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarının geçirdiği helikopter kazası sonucunda belediye başkanlığı seçimini az farkla kaybetmesine rağmen konuşmadı.Belediyeyi Doğan Ürgüp’e teslim ettikten bu güne kadar da yapılanlarla ilgili hiçbir zaman eleştirilerde bulunmadı.Belediye Başkanlığı seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte adından söz edilmeye başlandı.Sami Aydın,yine sustu ve gerek belediye,gerekse partisi açısından ortaya atılan spekilasyonlara cevap vermedi ve susmanın bir erdemlilik olduğu gösterdi.
Ve Sami Aydın suskunluğunu sadece İRADE’ye bozdu.
Sami Aydın ile AK Parti’nin kuruluşunundan belediye dönemini konuştuk. Belediyecilikle ilgili ortaya atılan iddialara uslubu çerçevesinde cevap verdi.Sami Aydın sözlerine ‘Biz görev yaptığımız dönemlerde bu şehirde gerçekten insanları mutlu eden, mensubu olduğum parti veya başka partili seçmenleri mutlu eden hizmetler yaptıysak hepsinin ihtiyacını karşılamak ve bu şehri geliştirmek adına yapmışızdır. Bundan dolayı takdir edilmek elbette güzeldir ama bizim siyasetteki yerimiz bellidir. Kim ne yazarsa yazsın, kim ne düşünürse düşünsün belediye başkanı olayım veya olmayayım eğer aktif siyaset yapacaksam AK Parti çatısı altında hizmetlerimi yürütmenin dışında bir düşüncem yoktur.’ diyerek başladı
HİZMETİM AK PARTİDE BAŞLADIM VE ÖYLE SÜRECEK
Siyasete AK Parti ile başladığını ve belediye başkanı olarak yaptığı hizmetleri dile getiren Sami Aydın ‘Sami Aydın’ın, gerek il başkanı olarak gerekse belediye başkanı olarak yapmış olduğu hizmetler kamuoyu nezdinde, halk nezdinde takdir görmüş ve özellikle belediyecilik konusunda Sivas’ta markalaşmış bir isim haline gelmiştir. Dolayısıyla işini iyi yapan insan hangi alanda olursa olsun, bağımsız ve tarafsız her kesim tarafından takdir edilir. Bu doğaldır ve başarılı insanı da herkes kendi yanında kendi kadrosunda görmek ister. Ancak ben Sami Aydın olarak AK Parti iktidar olduktan sonra değil, bugün sayın Başbakanımızın bırakın başbakan olmayı, ‘milletvekili olamaz’ denilen hatta ‘muhtar olamaz’ denilen bir süreçte parti kurulmadan önce, ismi belirlenmeden önce ben Sayın Tayyip Erdoğan ve o dönemki ekibe inandığım için, ülkeme, şehrime katkı sunacaklarına inandığım için o yapıya destek olmak amacıyla siyasete aktif olarak başladım. Dolayısıyla AK Parti’yi Sivas’ta o zor şartlarda kuran bir kişiyim. Bu partiyle bütünleşen birisiyim. Zaman zaman aktif görevlerim oldu. Zaman zaman aktif görevler dışında bulundum ama şuna bütün kamuoyunun da saygı duyacağına inanıyorum. Eğer Sami Aydın olarak ben ülkeme şehrime hizmet edeceksem siyaset kanalıyla bu AK Parti çatısı altında, AK Parti bayrağı altında olacaktır. Bunun her kesim tarafından bilinmesini ve saygıyla karşılanmasını bekliyorum. Ancak siyaset, bildiğiniz gibi başarılı olsanız da olmasanız da hedef olduğunuz bir nokta oluyor. Sivas ölçeğinde olaya baktığınız zaman belediyecilik denildiğinde ilk akla gelen isimlerden bir tanesi Sami Aydın. Öyle olunca ‘ben bu işi Sami Aydın’dan daha iyi yaparım’ diyenler olabilir. Ben bunlara saygıyla bakıyorum. Böyle düşünenler vizyonları ile projeleri ile bu görevi üstlendikleri takdirde Sivas’a kazandıracakları ile kendilerini ön plana çıkarması gerekirken, bu konuda zafiyeti ve eksikliği olalar sadece o makamı ele geçirmek için çaba içerisine giriyorlar ve bunlarında ilk yaptığı iş potansiyel kimler var ise onları tabiri caiz ise yıpratmak adına her şeyi mubah görüyorlar. Ben bunu ahlaki bir davranış olarak görmüyorum. Bu bakımdan süreç yaklaştıkça Sami Aydın ile ilgili çok şeylerin yazılıp çizileceği bir gerçek. Bunu benim de engelleme şansım yok. Bu anlamda bir gazetemizde ‘Sami Aydın’a bir partinin kanca attığı’ şeklinde bir haberi bende okudum. İşin doğrusu, ne adı geçen partilinin herhangi bir yetkilisi ile öyle bir konuda bir görüşmemiz oldu, ne de benim öyle bir düşüncem var. Ben bunu her platformda ifade ediyorum. AK Parti adeta benim evladım gibi. İnanıyorum ki sayın başbakanımız için de aynı şey geçerli, o dönemde kurucu olan 81 ilin başkanları için de geçerli. Biz burada bu işe soyunurken belirle makamlara ulaşırız düşüncesi ile soyunmadık. Biz bir idealin peşinde koştuk ve bugün de Türkiye’nin geldiği noktayı gözümüzün önüne koyulduğumuzda ne kadar doğru bir adım attığımızı, ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. Bu bakımdan AK Parti’de bugün aktif görevde bulunmamam nedeniyle bunu farklı farklı yorumlayanlar, ‘Sami Aydın belediye makamını ele geçirmek için her şeyi mubah sayar’ düşüncesi ile yola çıkanlar ya Sami Aydın’ı tanımıyor ya da Sami Aydın’ı karalamak adına bu hareketleri yapıyor. Benim için hiçbir makam ideallerimin, düşüncelerimin önüne geçemez.
O yüzden bu haberi iyi niyetli yapılan bir haberse keşke bana sorup yapılsa daha doğru olurdu diye yorumlayabilirim. Ama burada eğer farklı niyetler var ise bunun sonucu hiçbir şekilde değiştir BAŞBAKAN TAKDİR ETTİ
Belediyecilikteki başarısını Sivas halkının yanı sıra AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ında taktir ettiğini dile getiren Aydın ‘Sami Aydın olarak yapmış olduğum hizmetleri sadece Sivas kamuoyu değil, mensup olduğum Partinin Genel Başkanı, Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan meydanlarda ifade etmiştir. Sivas’taki beledile hizmetleri ve başarılırımızı defalarca dile getirmiştir.Bizim kurucu başkanlığından bu güne kadar içerisinde bulunduğum AK Parti’den başka bir yerde siyaset yapmam mümkün değil. Benim belediyecilikteki başarımımın karşılığında başka partilerle ilgili sözler ortaya atılmış olabilir, ama, benim yerim AK Partidir .AK Parti’nin dışında aktif bir siyaset yapmam söz konusu olamaz.’
KİMSEYİ ELEŞTİRMEM BANA TERS DÜŞER
Belediye Başkanlığını kaybetmesinin ardından hakkında ve mevcut belediye hakkında eleştirilerden uzak kaldığını da sözlerine ekleyen Aydın ‘İstisnai durumlar muhakkak olmuş olabilir ama bizim siyaset anlayışımızda ne bizden öncekileri eleştirmek karalamak, ne de bizden sonrakileri karalamak gibi bir siyaset algısı yoktur. Bunu vatandaş değerlendirmelidir. Bizim hizmet dönemimizi de vatandaş değerlendiriyor, şuan görevde olan arkadaşımızın çalışmalarını da vatandaş değerlendirecektir. Elbette kendi adıma başarılı yada başarısız bulduğum yönleri vardır. Ama bunları benim gündeme getirmem polemik konusu olur. Ben Türkiye’nin her konuda huzura ihtiyacının olduğunu düşünüyorum, dostluğa, barışa ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. Nitekim bu konuda önemli adımlar atıldığını da görüyoruz. Daha birkaç gün önce spordan dolayı 19 yaşındaki bir gencimizin hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bu tamamen hoşgörüsüzlüğün, tahammülsüzlüğün ve ortamın gerilmesinin neticesi. Sorumlu insanlar sorumluluğunu bilerek hareket etmelidir. Yoksa eleştirirsiniz, eksikleri dile getirirsiniz, yanlışları söylersiniz ama bunu söylemeniz onları düzeltecek olsa evet güzeldir. Veya bunu kamuoyuna açık bir şekilde değil de farklı farklı ortamlarda tavsiyelerinizi söyleyebilirsiniz. Ben de bunu zaman zaman mevcut arkadaşlarla karşılaştığımda söylemekten çekinmiyorum. Hatta önerilerimi ifade ediyorum. Faydalı olur olmaz o onların takdiridir. Ama fazla icraatları ile ilgili yorum yapmamın çok gerekli olduğu kanaatinde değilim. Bunu Sivas kamuoyu, Sivas halkı değerlendirecektir ve ona göre de herkesin notunu verecektir.’dedi
BELEDİYECİLİK ÇOK ZOR
Belediyecilik gerçekten zor bir iş. Öncelikle bunu ifade etmek isterim. Belediyecilikte başkan, başkanın bakış açısı, vizyonu, hizmet anlayışı, kaynak üretme becerisi son derece önemli. Artı ekip ruhu ve ekip çalışması son derece önemli. Bunları başardığınız zaman zaten her şey kendiliğinden gelir. Bunları başarmak için istemek de yetmez. Yani o konuda gerçekten altyapısı sağlam, kendisini o işe hazırlamış ve o konuda özellikle şehircilik ve yönetim konusunda donanıma sahip olmak gerekir. Yoksa belediye personeli, çalışan arkadaşlarımız özellikle gerçekten çok kaliteli insanlar var orada, çok verimli insanlar var. Bu insanlardan maksimum verim almak lazım. Verim almasını bir şekilde becerebilmek lazım. Bunu yaptığınız zaman işin önemli bir kısmını çözmüş olursunuz. Bunu başarmak için de bir defa insanların siyasi görüşlerini bir kenara koymanız gerekir. Sizin o insanları nerede, nasıl değerlendireceğinizi iyi bilmeniz lazım. Yönetim kadrosu olarak da kendi içerisinde uyumlu, takip eden kontrol eden bir mekanizmanın olması lazım. Benim tarzım belki farklıydı, şuan ki belediye başkanımızın tarzı farklı olabilir. Bizim dönemimizde belki işler çok daha hızlı ve seri yürütülebiliyordu. Neden? Bu koordinasyon, sağ olsun arkadaşlarımızın da büyük gayretiyle çok iyi sağlanıyordu. Ama ben bunu derken, bugün 81 il içerisinde belediyeciliği gerçekten çok verimli yapan arkadaşlarımız var ama sayısı çok fazla diyemeyiz. Demek ki burada yönetim tarzı ve anlayışı belirleyici oluyor. O yüzden şuan ki yönetimi bire bir icraatlarıyla değerlendirmek gibi bir yaklaşım içerisine girmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Niyetleri gayet halis olabilir ona saygı duyuyorum. Hiç kimse kötü yapmak için bir göreve talip olmaz ama iyi yapmak da herkese nasip olmaz.
BELEDİYE BAŞKANI KENDİ İŞİNE BAKSIN
KREDİ ALDIM YİNE DE ALIRIM
Ben buradan çok değerli başkanımıza bu tür şeylerden uzak durmasını tavsiye ederim. Bizim Alman bankasından aldığımız kredi benden önce belediye başkanımız Osman Seçilmiş’in başlattığı atık su arıtma tesisi ile ilgili bir kredidir. O kredinin şartları bugünde olsa ben yine alabilirim. Eskiden Türkiye’de yeşil sermaye gibi bir algı vardı. Bunun karşısında da ‘sermayenin yeşili kırmızısı olmaz’ diyen bir kitle vardı. Bugün dünyanın bir bilgisayar ekranına girdiği bir süreçte sizin Alman bankasıdır, Arap bankasıdır, Müslüman bankasıdır, Hıristiyan bankasıdır diye olaya yaklaşmanız zaten belirli şeyleri ortaya koyuyor. Önemli olan bu tür hizmetlerde kullandığınız kredinin rantabl, doğru ve yerli yerinde olması. Şunu da söyleyeyim bizim kullandığımız krediden dolayı Sivas belediyesine hiçbir yük gelmiyor. Biz o kredinin şartlarını Sivas’ın lehine olacak şekilde planladık ve bununla ilgili birkaç yıl çalışmamız oldu. Aldığımız şartlarda yabancı bir kaynaktan Avrupa Yatırım Bankası olsun, Alman Kalkınma Bankası olsun, öyle bir kaynak bulmak çok zor. Sivas’ta zaman zaman KOSGEB’tir, zaman zaman Kalkınma Ajansı’dır bunlar hep konuşulur ve buradan yatırımcılarımız, kurumlarımız, hatta belediyemiz ne kadar alıyor bilmiyorum; kaynaklar alırlar. Bunları kullanamamak eksikliktir, kullanmak değil. İster yerli banka olsun, ister yabancı banka. Aldığınız şartlar önemlidir. Eğer siz krediyi sadece işçinin maaşını ödemek için alıyorsanız hata yapıyorsunuz demektir. Eğer siz, aldığınız krediyi tekrar geri dönüşüme yöneltebiliyorsanız örnek söylüyorum, biz ÖZBELSAN’da fabrika kurduk. Sivas Belediyesinin beklide ilk kurduğu fabrikadır. Kendisini iki yıl içinde amorti ettiyse burada kredi kullanmak çok doğrudur. Asfaltı kazıyan makinemiz 6 ayda kendini amorti etti ve ben buna kredi kullandıysam, ister iç ister dış kaynak olsun bu doğrudur. Ama sadece borç kapatmak için belediye veya belediye bünyesinde çalışan işçilerin maaşlarını ödemek için kredi kullanırsanız nereden alırsanız alın bu yanlıştır ve o kurumu sıkıntıya sokar. Şuan aktif görevde olan başkanımızın işlerine ve hizmetlerine yoğunlaşmasının hem kendisi hem Sivas’ımız için en doğru yaklaşım olacağını düşünüyorum. Ne geriye takılıp kalacak ne de başkaları ile bire bir tartışma oluşturacak. O motivasyonunu zayıflatır, motivasyonu zayıflayan insanın da verimliliği düşer. Ben bir Sivaslı olarak kim belediye başkanı olursa olsun başarılı olmasını istiyorum. Verimli ve başarılı hizmet yapmalarından da mutluluk duyarım.
BİZ BORÇLU BIRAKMADIK
Biz görevi devraldığımız zaman Sivas belediyesinin bugünkü para 42 milyon lira, eski para ile 42 trilyon borcu vardı. Bütçesi de borcu kadardı. 42 milyon lira da bütçesi vardı. 5 yıllık görevi tamamladığımızda borcu 18 milyon TL, yaklaşık 9 milyon TL’de alacağı vardı. Onu düştüğünüz zaman 11 milyon civarında bir borcu vardı. Bütçe olarak da 130 milyon liraydı. Yani borç düşmüş bütçe artmış. Yani yapılan hizmetler ortada. Bugün bizim yaptığımız projelerin her biri trilyonlarla ifade ediliyordu ve bundan çok sayıda bitmiş projeler var. Dolayısıyla bunu yorumlamak ve değerlendirmek kamuoyuna düşecektir. Ben kamuoyunun en adil yorumlamayı yapacağına inanıyorum ve onların yaptığı yorum benim için de en doğru yorumdur. Buna inanıyorum. Yoksa, siz bunu yaptınız, bunu eksik yaptınız, fazla yaptınız diye bizim karşılıklı birileri ile bunu tartışmamız benim siyasi anlayışım ile bağdaşmıyor. Çok fazla da basınla bu konuları tartışmıyor, konuşmuyoruz. Ben istiyorum ki kim görevde ise motivasyonunu işine versin. Neticede bende Sivaslıyım. Benim çocuklarımda burada yaşıyor ve burada yatırımlarım var. Ve sürekli yatırımlarımı da bu şehre yapıyorum. Bu şehre yapılan güzel hizmetleri ben değil, benim dışımda kim yaparsa yapsın mutlu olurum. Bizim tarzımız anlayışımız bu.
