Gündem

MÜSİAD´tan Ekonomi Raporu

MÜSİAD´tan Ekonomi Raporu

MÜSİAD´tan Ekonomi Raporu
01-10-2013 21:29


OĞUZHAN SARZEP

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sivas Şube Başkanı Mustafa Coşkun, MÜSİAD Gaziantep Şubesinin ev sahipliğini yaptığı Genel İdare Kurulu (GİK)  Toplantısına katıldı.

MÜSİAD Sivas Başkanı Mustafa Coşkun ve Yönetim Kurulu Üyeleri toplantıda Sivas için hazırladıkları raporu Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever´e iletti.

İŞTE MÜSİAD´IN EKONOMİ RAPORU?

MÜSİAD Sivas Şubesi´nin 8 maddeden oluşan Ekonomi Raporu´nda, birçok önemli konuya değinildi.

Raporda şu ifadeler yer alıyor:

1-) Yatırım teşvikleri yapılırken alınan makine ve teçhizatın illa aynı işletmede kullanılması gibi bir kaidenin olmaması gerekmektedir. Firmaların aynı işi yapan birden fazla işletmelerinde, şubelerinde veya işyerlerinde kullanılmasının bir sakıncası olmamalıdır. Bu makinelerin aynı işyerinde kullanılması bir anlam ifade etmemektedir.

2- Teşvik belgesi kapsamında verilen faiz desteği bazı bankalar tarafından kullandırılmak istenmiyor, hatta kullandırılmıyor. Bankalara teşvik kapsamında yapılan müracaatlar esnasında tutarların hazineden tahsilinin yapılamadığı, bundan dolayı faiz desteği alan firmaya bu desteğin kullanımına imkân verilemeyeceği, fonda paranın olmadığı veya hazineden bir yazı, taahhüt getirilmesinin gerekli olduğu ifade ediliyor.

3-) Teşvik belgesi kapsamında sağlanan SGK işveren payı desteği, mevzuata göre teşvik belgesi kapandıktan sonra sağlanıyor. Fakat firma olarak kapanış müracaatının ardından kapanış için görevlendirilen memurlar altı veya yedi ay hatta daha uzun sürelerde gelerek kapanış işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Bu süre zarfında firma SGK harcamalarını cebinden yaparak zarara uğruyor. İlgili bakanlık kapatma işlemi için ayrı bir birim oluşturmalı,  kapatma işlemlerini daha erken tarihlerde sonlandırarak firmaların oluşan zararlarını en aza indirmelidir.

4-)Teşviklerde kişiye göre mevzuat yorumlaması farklılık arz etmemelidir. Kimi zaman uzman olarak görevlendirilen bir personel bir mevzuata farklı yorum yaparken aynı mevzuatı birimde bulunan Başkan farklı yorumlayabilmektedir. Mevzuatın tek olduğunu düşündüğümüzde bu sıkıntıların yaşanmaması için gerekli personele veya uzman kişilere seminerler verilerek bu konudaki mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir.

5-)Verilen teşviklerde kapasite ile ilgili sınırlamalar yapılıyor. Sektör olarak örneğin Mermer Sektörünü ele alalım, bir tel kesme makinesi için bir Ekskavatör ve bir Loader veriliyor. Çalışma hayatında 1 adet tel kesme makinesinin kapasitenin belirli bir standardı yok, öyle zamanlar oluyor ki bir tel kesme makinesi, çok az bir miktarlarda taş kesmektedir. Bakanlıkça bir tel kesme makinesi bin m3 taş üretir diye hesap yapılmakta ancak bu hesaplama gerçek ile ne kadar uyuşuyor. Bu hesaplamalar için gerek bu makineleri üreten işletmelerden, gerek üniversitelerden gerekse de Ticaret ve Sanayi Odalarından veya ilgili birimlerden görüşler alınarak bu işin standardı belirlenmelidir.

6-) Teşvik belgesi global listesi kapsamındaki ürünlerin illaki sektörel olarak değerlendirmesi gerekmektedir. Fakat bir makine teçhizatın sektörel olarak sınırlandırılmasında işin fiili yürüyüş biçiminin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yine bir mermer Şirketini ele alalım, mermer şirketi bir nakliye şirketi olmayabilir fakat çekici, kamyon mermer işletmeleri için olmazsa olmaz makine teçhizatlarındandır. Çekici ve kamyon sadece nakliye işi ile uğraşan firmalara verilir gibi bir durumun söz konusu olmaması gerekmekte, yapılacak düzenlemelerde makine teçhizatlarını bilen firma yöneticiler veya sahiplerinin görüş ve düşünceleri alınarak bunun esnetilmesi ya da daha fazla geliştirilmesi gerekmektedir.

7-) Yine sektör olarak Mermer ocakçılığı ele alalım, zor ve çetin bir iş dalı olan Sektörde. İş gereği yerleşim alanı merkezlerinden uzakta olup, hep ulaşım olarak zor yerlerde bulunmaktadır. Mermer sahalarına ulaşım çok zor olmakla birlikte, buralara ulaşım basit araçlarla sağlanamamaktadır. En az 4x4 diye tabir edilen Jeep´lerden her ocak için ayrı ayrı alındığı için teşvik kapsamına dâhil edilmesi hususu göz önüne alınması gerekmektedir.

8-) Teşvik kanunu çıkartılırken belirli usul ve esaslarda çıkartılıyor. Örneğin teşvik belgesi kapsamında alınan bir ürünün satılması 5 yıldır ibaresi ile belirli bir zaman zarfı şartına bağlanmaktadır. Bu kanunda ön görülen bir mevzudur. Anlaşılması kolay ve basittir. Fakat işin fiili işleyişi bu kadar basit olmamaktadır. Firmalar 5 yılını doldurmuş bir araç´ını satmak istediklerinde özellikle Emniyet Müdürlüğünde zorluklar yaşamaktadır. Satış için kanunda ön görülen süre alış fatura tarihinden itibaren 5 yıldır, 5 yılın sonunda satılabilir açık ve basittir. Kanununun ilgili maddesi Emniyet Müdürlüğünden ilgili memurlara gösterildiğinde, bunun kendilerini bağlamadığını ellerinde illaki bir yazının olması gerektiğini söylüyorlar. Gerekli müracaatları yapıp izin alındığında ise, bu kez de alınan izinlerin kendilerine hitaben olmaması nedeni ile satış işlemini gerçekleştirmemektedirler. Bu sebepten ilgili şirket ruhsattan hazine şerhini kaldıramadığı için zorluk yaşamaktadır. Konu ile ilgili her birimin yapması gerekenler konusunda bilgilendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER