Düşünebiliyor musunuz

Ne yapardık biz

Yaban ellerde savaşan kahramanlarımızın elinde yerli silahlar olmasaydı.

Milli Göktürk uydumuzun işaretlediği hedefleri vuracak Fırtına obüslerimiz olmasaydı mesela.

Düşmana ininde bile cinnet getirten İHA’lar ile sofrasına bomba bırakan SİHA’larımız olmasaydı.

Değişik menzil ve kalibrede; kasırga, cirit ve som füzelerimiz ile akıllı bombalarımız olmasaydı ne yapardık.

Bir düşünün…

Metrekareye 3 mayın döşenen yollarda Pars, Kasırga, Arma ve Kirpi gibi zırhlı araçlarımız olmasa nasıl naklederdik askerimizi

Atak helikopterlerimiz, tanksavar silahlarımız olmasaydı nasıl dağıtılırdı o beton kaleler

Yıllarca tahkimat yapılan ve

Beton tünellerle köstebek yuvasına çevrilen, 6 ayda yaklaşamazsınız bile o denilen Burseya dağını, 4 saatte, zayiatsız nasıl alabilirdik, donuna kadar silahlandırılmış o katil sürüsünün elinden...

"Gece kurtla sürüye dalıp, sabah çobanla ağlayan" kalleş Amerika'nın kuşatmasını nasıl yarardık, hibe ve hileli silahlarla.

Nasıl geçirebilirdik başlarına, yıllarca hazırladıkları tuzakları

Bize tozlu yol olur muydu hiç bataklıklar.

Bir tahayyül ediniz lütfen;

Ne yapardık biz,

Tabipler Birliğinin, Mimarlar Odasının, bir kısım; soytarı sanatçılar, soysuz siyasetçiler ve cübbe hırsızı üniversite hocalarının özlemini duydukları eski Türkiye olsaydık hala.

Allah muhafaza ya da Kılıçdaroğlu’nun bizi çekmek istediği yerde dursaydık mesela.

Ne yapardık

Ayda verdiğimiz şehidi, günde verseydik.

Tuzağa düşseydik, bataklığa saplansaydık...

Halimiz nice olurdu o zaman

Rabbime şükürler olsun

Yaradana hamdolsun...

Önce kahraman askerimizin ve bu gururu yaşatanların ecdadı nurda yatsın,

Tırnaklarına taş değmesin.

Dünya durdukça dursunlar.

Sayelerinde;

Ne haini sevindirdik ne de düşmanı.