- Okuduğu bir hadis sebebiyle; rahmetli Prof. Dr. Esad COŞAN hoca efendiye dava açtılar.
- "Hamilelik çok özel bir durumdur. Çok fazla gezip dolaşmasınlar" diyen; Mevlevi Ömer Tuğrul İNANÇER'i linç ettiler.
- Fıkhi bir hüküm sebebiyle; Nurettin YILDIZ hocayı taşa tuttular.
- Yine bir fıkhı konudaki sözleri için, İhsan ŞENOCAK'ı görevden aldırıp, istifaya mecbur ettiler.
- "Çıplaklık toplumu çürütüyor" dediği için Prof. Dr. Orhan ÇEKER'e etmediklerini bırakmadılar.
Daha dün;
- Kürsüden okuduğu ayet-i celile için; ellerinden gelse Diyanet İşleri Başkanı'nı boğacaklardı.
Ve daha neler neler...
Hani şu; medeni kanunu eleştirdi diye görevden alınan Başhekim yardımcısı için "o da zamansız konuşmasaydı" diyen "bizim mahallenin" adamları! sözüm size...
Azgın laikler için; zaman, mekan, makam, kelam, kalem fark etmiyor.
Ne zaman ki kendi dünyalarıyla çatışan bir dini mesele ortaya sürülse, o kişinin şahsında; bu ülkenin ezici çoğunluğu olan Müslümanları, şamar oğlanına çeviriyorlar.
İçinde İslam'a ve Kuran’a aykırı onlarca düzenleme olan Medeni Kanunu eleştirmek bile, suç artık...
Bundan daha acı olanı ise "tatlı su Müslümanlarının "oh olsun" demesi.
Neymiş efendim "zamansız" söylemiş.
Her haklı çıkışı zamansız, her itirazı yersiz bulan bu kafanın, ''Anayasa İslam ile kavga etmemelidir ' diyen İsmail Kahraman'a sahip çıkması da beklenemez elbet...
İslam'a ve İslam'a ait hiç bir şeye tahammülü olmayan bu azgınlar hakkında, yeterli süre ve tecrübeye sahip değil miyiz sizce de...