Son günlerde sıkça telaffuz ettiğimiz "Akıl tutulması" işte böyle bir şey.
Hükümet LPG’ye zam yaptı diye çık sokaklara...
Resmi binalardan başlamak üzere ateşe ver ve bir kaç saat içinde ülkeyi yangın yerine çevir.
Sonuç
- İstifa etmiş bir Hükümet.
- Yüzlerce ölü ve yaralı.
- Yangın yerine dönmüş sokaklar
- Durup dururken kaosun içine yuvarlanan bir memleket.
Ve
- Rusya ve Ermenistan’dan bile yardım ve asker istemeye mecbur kalan bir Devlet.
Şuursuzluk böyle bir şey işte.
- Şuursuzun yarını olmaz.
- Şuursuzun aklı olmaz.
- Şuursuzun vicdanı, feraseti ve muhasebesi olmaz.
Sokaklar, önce ne yaptığını iyi bilen ve iyi plan kuran hainlerce kundaklanır.
Ve sonra on binlerce şuursuz nöbeti devralır.
Yaktığı yıktığı kendi ülkesi ve kendi istikbalidir ama akletmediği için göremez.
Kazakistan’da olanlar işte bunlar...
Biz de olur ha, olmaz demeyin.
Gezi olayları işte böyle bir şeydi.
Hatta o zaman, başka bulamamış da üç beş ağacı bahane etmişlerdi.
Osman Kavala işte böyle bir ihaneti kurgulanan isimdi.
Yeni bir tehlike de bizim çok uzağımızda değil.
"Osman Kavala niye hapis" "Selahattin Demirtaş niye tutuklu" diye ciyaklayan odaklara bir bakın, her şey daha net görünecektir.
Bunlar da, her gün pahalılık ve zamları bahane ediyor, milleti alnından kaşıyorlar.
Sosyal medyadaki tetikçileri, kalemlerini seriye aldılar. Durup dinlenmeden tahrik ediyorlar.
Yazılı ve görsel basın zaten tetikte bekliyor.
Aman dikkat!!!
Sakin, vakur ve sağlam durmamız lazım.
Gevşer, çözülür ve aldanırsak bizi Kazakistan'dan kötü ederler...
Evet, hayat pahalı.
Evet, benzin, mazot ve LPG pahalı.
Hem de çok.
Ama en pahalısı vatansız kalmak...