Pirincin içindeki siyah taştan mı korkmalı, yoksa beyaz taştan mı
Akıl beyaz taş der.
Muhakeme ve zeka da öyle.
AK Parti’nin içi beyaz taş dolu.
Hem de köşelerini yuvarlayarak, kendilerine pirinç süsü vermiş beyaz taşlar.
O kadar çoklar ki.
Her yerdeler.
Her kademede varlar.
İl, İlçe teşkilatlarında, Genel Merkezde, Belediyelerde, Mecliste, Bakanlıklarda...
Yani her mevkide ve her seviyede bunlardan dolu.
Daha doğrusu, doldu.
28 Şubat zulmünün devam ettiği o karanlık ve puslu günlerinde kurulduğunda; partiye omuz verip, taşın altına elini değil kafasını koymuş insanlardan neredeyse kimse kalmadı bugün.
Bir şekilde uzaklaştırıldılar, ya da uzaklaşmaya mecbur ettiler.
Siyasi havayı koklayıp; AK Parti’nin Türk siyasetinde uzun yıllar söz sahibi olacağını anlayan güruhun, önce kendileri yerleşip, ardından avenelerini getirmeleri hiç zor olmadı.
Çabucak da uyum sağladılar.
Hemen de kamufle oldular.
Dört bir köşe bucağı ele geçirdiler.
Keşke bugün içimizdeki bu kadar beyaz taş yerine, ciddi bir muhalefet olsaydı.
Zira;
Muhalefet her daim diri tutar.
Oto kontrol sağlar.
Daha az hata yaptırır.
Ama pirinç sandığınız bu taşlar, bugün değilse yarın, ne ağız bırakacak ne de diş...