Üzerinden 28 Şubat silindiri geçenler iyi hatırlayacaktır.

İmam hatipler ''Refah Partisi'nin arka bahçesi '' olmakla suçlanıp cezalandırılmıştı.

İşin doğrusu, kendi adlarına haksız da sayılmazlardı.

Zira, İmam hatip okulları kahir ekseriyetle, Refah partisine yakın idiler.

Zulme diş bileyen Halk, isyanını sandığa taşıdı ve intikamını 28 Şubatçıların düşmanlarını iktidara getirerek aldı.

Ve 20 senedir de ondan başkasına vermiyor...

Şu garip tecelliye bakınız ki.

28 Şubat Zulmünden nasıl, muhafazakar bir iktidar neşet etti, şimdi de muhafazakar iktidarın içinden 28 şubat zihniyeti doğmaya hazırlanıyor.

Nasıl mı

25 yaşın altındaki genç kesimin iktidar desteği, %20 lerin altında.

Yani AK parti iktidara geldiğinde beş yaşında çocuk olanlar, iktidarı sevmiyor.

18 yaşında Milletvekili olma rüşveti de pek kabul görmedi.

Okulların hali ise, İktidar için daha da vahim.

Henüz 20 sene önce, muhafazakârların arka bahçesi olmakla suçlanıp kapatılmak istenen İmam Hatiplerde dahi iktidar desteği %40 ı geçemiyor.

Bu hakikat, aslında ciddi bir tehlikenin de ayak sesleri.

Zira, kendi haline bıraksanız, sittin sene iktidara gelemeyecek olan CHP, yattığı yerden büyüyor...

Demem o ki;

İmam hatipler de dahil, tüm okullar CHP nin arka bahçesi haline gelmek üzereler...

Neden mi

Çünkü, Milli Eğitim de istenilen bir türlü olmadı.

AK parti iktidarının 20. yılında bile çocuklarımız halen;

- CHP nin kaleme aldığı tarihi okuyor,

- Cumhuriyet gazetesinin dilini konuşuyor

ve

- Yaşar Nuri'nin İslam anlayışını benimsiyorlar.

Hal böyle olunca da, kendilerini iktidara değil, CHP ye yakın hissediyorlar...

AK partinin kurmayları da; düğme ilikleyip '' Her şeyin yolunda gittiğini '' rapor etmekten başka bir iş yapmıyorlar.

Asıl tehlike, iktidarın el değiştirmesi de değil aslında.

Tehlike istiklal ve istikbalimizi tehdit ediyor.

Zira;

Kutsalı, İdeali, tabiiyeti ve aidiyeti olmayan, midesinden ibaret bir Nesil geliyor...

Hem de onları, kendi ellerimizle biz yetiştiriyoruz....