11. Sınıf öğrencisi kızım için veli toplantısına katıldım.
Her gelen hoca, kendi dersinden üniversite sınavında kaç soru çıktığından bahsederek, seneye sınava girecekleri için şimdiden test çalışması başlattıklarını söyledi.
Tüm hocaları sabırla dinledim.
Ama en sondan bir önceki sırada giren Din Kültürü ve Ahlak bilgisi hocası da aynı şeyleri söyleyince daha fazla dayanamadım.
Öfkeme hakim olmaya çalışarak şunları söyledim;
“Sayın hocam bu okulu bir dershaneye devrettiniz ya da siz bizatihi dershane oldunuz da bizim mi haberimiz olmadı.
Sınavda kaç soru çıkacakmış, kızım kaçını doğru yapmış ya da yapacakmış umurumda bile değil. Bu çocuk namaz kılıyor mu Dinini seviyor mu İlmihal seviyesi nasıl Din adına ne yapıyor. Benim için önemli olan bu. Siz bari yapmayın. Bu ders sadece sınavda çıkacak 3-5 soruyu çözmek için konmuş ve siz de bunun için maaş alıyor olamazsınız değil mi ” dedim.
Belki biraz öfkeli dedim. Ve belki hoca da müteessir oldu ama içimden geçenleri söyledim.
Yüzlerce İlahiyat Fakültesi, binlerce İlahiyat hocası, on binlerce Din dersi öğretmeni ve yüz binden fazla imamın görev yaptığı bir ülkede; çocuklarımız Deist oluyor diye feryat ediliyorsa, yolunda gitmeyen bir şeyler ve işini iyi yapmayan birileri vardır değil mi