USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İstikamet İsyandan Kaçınmaktır

13-06-2020

İstikamet; imanda sebat etmek ve ahdine vefa göstermektir. İstikamet; fitne ve fesattan uzak durmak, nefsin aşırı istekleri ve şeytanın vesvesesi ile mücadele etmektir.

 

Dün Cuma hutbesinde ?müstakim olmak? konusu işlendi. Peki ne demek ?müstakim?? Düz, doğru ve hatasız olan; namuslu, ahlâklı ve doğruluk üzere bulunan kimse.
Müstakim kelimesi Kur´ân´da 37 ayrı yerde geçmektedir. Bunların ilki Fatiha suresindeki "Bizi doğru yola ilet" (el-Fatiha 1/6) ayetidir.

Bu ayetteki "sırat-r müstakîm" doğru yol şeklinde tercüme edilir. Hiç bir yerinde meyil ve eğrilik bulunmayan, dümdüz ve dosdoğru yol veya cadde demektir. Fakat bu cadde, bu yol, manevî bir yoldur. Yüce Allah´ın ortaya koyduğu, batıl olmayan, izleyenleri hayra götüren hak yoldur. Kur´an´da bir kaç yerde geçen "sırat-ı müstakîm", müfessirler tarafından Allah yolu, hak yol, Allah´ın kitâbı (Kur´an-ı Kerim), Îmân, imâna tabi olanların yolu, İslâm, İslâm şeriatı, Peygamberimiz (s.a.s)´in sünnetleri, O´nun ve ashâbının yolu, Ehl-i Sünnet vel Cemâat´ın yolu, Cennet yolu, kısacası İslâm ümmetinin yolu diye tarif edilmiştir (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur´ân Dili, İstanbul 1971, 1, 123 vd).
Bu ayetteki istikamet; marifet gibi Allah´ın verdiği bir hidayet ve rahmettir. Allah´a ihlâs ve samimiyetle inanmanın ürünüdür. Mü´minlerin Allah´tan en çok istedikleri nimetlerden biri bu yoldur. Ondan sonra gelen ayette, sırât-ı müstakîm´in ilâhî bir nimet, mutluluk ve saadet olduğu, Allah´ın gazabına uğrayan ve sapık olanların yolu olmadığı anlatılmaktadır (Muhammed Ali es-Sâbûnî, Revâi´l-Beyân Tefsir´u Ayâti´l-Ahkâm Mine´l-Kur´ân, Dımaşk I977, I, 35, 36).

"Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O´na kulluk edin, doğru yol (sırat-ı müstakim) budur" (Al-i İmrân, 3/51).

Bu ayetteki ifade, hem Hz. Muhammed (s.a.s)´in ve hem diğer peygamberlerin ortak ifadesidir. Bütün peygamberler insanları Allah´a kullukta bulunmaya davet etmişlerdir. Bu durumun sırât-ı müstakîm olduğu, burada vurgulanmaktadır (ez-ZemahŞerî, el-Keşşaf, Kahire 1977,1, 176). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) de bir hadiste, bu ayetin açıklaması mahiyetinde şöyle buyurmuştur: "Allah´a inandım (imân ettim) de ve müstakîm (istikamet sahibi, doğru) ol!.. " (Müslim, İmân, 67; Ahmed b. Hanbel, III 413, IV, 385).

"Kim Allah´a sarılırsa muhakkak ki o doğru yola iletilmiştir" (Al-i İmrân, 3/101).

Görüldüğü gibi bu ayette de, müstakîm olan (doğru) yol, Allah´a O´nun dinine sarılmak veya bütün işlerimizde O´na sığınmak olarak tarif edilmiştir (Kâdî el-Beydâvî, Envâru´t-Tenzîl ve Esrâru´t-Te´vîl, Mısır 1955, I, 73).

"Allah dilediği kimseyi saptırır (şaşırtır), dilediği kimseyi de doğru yola koyar" (el-E´n´âm, 6/39).

Bu ayete göre ise, Yüce Allah müstakîm (doğru) yolu, sapıklığın zıddı ve ilâhî bir lütuf olarak haber vermiştir (ez-Zemâhşerî el-Keşşâf, II, 66).

"Sen onları doğru bir yola çağırıyorsun" mealindeki ayette de sırat-ı müstakîm, Allah ve Peygamber yolu olan İslâm dini olarak tanıtılmaktadır (Tefsiru´l-İmâmeyn el-Celîleyn, Dımaşk, s. 458). Bununla berâber sırât-ı müstakîm, Peygamber yolu olarak tarif edilmiştir (Yasin, 36/4; el-Har 22/54; eş-Şurâ 42/52; ez-Zuhruf 43/43). Ayrıca (el-En´âm, 6/126, 135; Hud, 11/56); sırat-ı müstakîm, Allah yolu bazan hidayet (el-En´âm, 6/87; Yunus 10/25; es-Saffât 37/118; en-Nisâ, 4/68, 175; el-Feth 48/2, 20), bazan ibadet (Meryem, 19/36; Yasin 36/61; ez-Zuhruf, 43/64; en-Nahl 16/76) ve bazan da adâlet anlamında kullanılmıştır.
?SIRAT-I MUSTAKİM? NEDİR?

İstikamet için, ?orta yol?, ?dosdoğru yol?, ?pürüzsüz yol?, ?adalet? gibi değişik ama birbirine yakın tarifler getirilmiş. Bu yolu Kur´an-ı Kerim, ?göklerde ve yerde olan her şeyin kendisine ait olduğu Allah´ın yolu? (Şura, 53) ve ?Peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yolu?( Nisa, 69) olarak izah eder. Ve bu yol cennete çıkar.

İstikamet; imanda sebat etmek ve ahdine vefa göstermektir. Cenâb-ı Hakka itaat, Resûlüllah´a ittiba etmektir. Özü, sözü bir olmak, olduğu gibi görünmek ve göründüğü gibi olmaktır. İstikamet; küfürden ve şirkten arınmak, günahtan ve isyandan kaçınmaktır. Fitne ve fesattan uzak durmak, nefsin aşırı istekleri ve şeytanın vesvesesi ile mücadele etmektir.

Haftaya görüşmek ümidiyle Allah´a emanet olun?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?