Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

İstişare eğitimi

Hepimiz çok iyi biliriz ki, tek başımıza karar verip uyguladığımız davranış ve icraatlarımızın sonucunda yaşadığımız pişmanlıkların, üzüntülerin ve 'keşke' diye başlayan zarar görmüşlük ifadelerimizin sayısı; istişare ederek ortak akılla karar verip uyguladıklarımıza nispeten daha fazladır.
İstişare etmeye ve ortak akıl üretmeye özel önem/ehemmiyet ve öncelik veren ailelerin, şirketlerin, siyasi partilerin, grupların, örgütlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve benzeri birlikteliklerin başarısızlıkları yok denecek kadar azdır. Her insanın en güçlü ve en tesirli varlığı aklıdır. Hani bir fiili nasihat vardır ya; 4 çocuğu olan bir baba, çocuklarından parmak kalınlığında 2'şer çöp getirmelerini ister. Getirilen çöplerin 1'ini tek tek alır ve kolayca kırar. Sonra diğerlerini alır desteler, kırmaya çalışır kıramaz. Bu şekilde çocuklarına da tek tek verir ve kırmalarını ister, hiçbiri kıramaz. Bunun üzerine baba çocuklarına, 'Gördünüz mü, ayrı gayrı yaşarsanız kırılır, dökülür, zarar görürsünüz. Birleşirseniz güçlü, kuvvetli olur, zengin ve mutlu yaşarsınız' der.
İşte bu nasihatten de anlaşılacağı gibi, istişare ettiğiniz insan/akıl sayısı arttıkça, sanki bir mücevher artışı gibi, ortak akılla verilen kararlar daha isabetli, sağlıklı ve bereketli olur. Uygulama sonuçları da bir o kadar karlı ve mutluluk verici olur.
Kelime anlamlarına baktığımızda, 'İstişare: Birinin veya bir heyetin fikrine müracaat etme; fikrini, görüşünü alma; danışma.'olduğunu; 'Şura: Danışma meclisi, istişare/danışma toplantısı' Olduğunu görürüz.
Böylesine önemli bir beraberliğin ve çalışmanın, adabı, üslubu, kuralları ve hatta tekniği de olmalıdır denildiğinde, buna kimse itiraz etmez. Bu doğrultuda bir sıralama yaptığımız da da; özellikle heyet halinde yapılacak olan istişare toplantılarında;
-İstişare edilecek konu veya konuların detaylı ve eksiksiz olarak belirlenmesine,
-Kimlerle hangi tecrübeli uzmanlarla istişare edilmesinin daha doğru ve faydalı olacağına,
-Ön hazırlık gerekip gerekmediğine,
-Gerekiyorsa ön hazırlık ve araştırma için, katılımcılara ne kadar zaman verilmesi gerektiğine,
-Gerekiyorsa ve mümkünse katılımcılara sunulacak imkanların, araç, malzeme ve ortamların neler olacağına ve kalitesine,
-İstişarenin zamanına, süresine; yerinin ve hatta uygunsa ikramlarının bile belirlenmesine ve kalitesine,
-İstişare plan, program ve organizasyonunun en küçük ayrıntısına kadar yapılmasına,
Özel önem verilmelidir.
Katılımcılar açısından bakıldığında;
Aile, akraba, arkadaş, meslektaş, şirket, siyasi parti, bakanlar kurulu, devlet içinde devlet için (Şûra-yı Devlet), devletler arası, alimler, grup, örgüt, dernek, sivil toplum kuruluşu gibi, çokça çeşitlendirebileceğimiz topluluklar içerisinde yapılan istişare toplantıları vardır diyebiliriz.
Tarzı açısından bakıldığında;
Kendiliğinden, afaki olarak, bir sohbet esnasında yapılan,
Danışıklı, haberli, habersiz, önceden haber verilerek, aniden, olağanüstü,
Resmî olmayan, resmî, yarı resmî, siyasî, ticarî, sosyal, kültürel,
Şûra, küçük organizasyonlar ve büyük organizasyonlarla şeklinde yapılan,
Anketlerle, kamuoyu araştırmalarıyla, cep telefonlarıyla, internet ve diğer teknolojik haberleşme ve iletişim vasıtalarıyla yapılan,
İstişare toplantıları veya istişareler vardır diye çeşitlendirebiliriz.
Katılımcılarının ve tarzının oluşturduğu sosyal iklime uygun bir şekilde; Düşünerek, hazırlanarak, samimi bir şekilde, nezaket, saygı, sevgi ve muhabbetle, aynı zamanda amaç odaklı, ciddi ve hafif tebessümlü bir tavır takınarak, peşin hükümlü olmadan, gerektiğinde empati kurarak, insanlara kıymet vererek, onların söz hakkına ve görüşlerine gerekli saygıyı göstererek, sözlerini kesmeden; laf çakma, gıcık etme, kışkırtma gibi aşağılayıcı ve alay edici söz ve mimikler sergilemeden, kırmadan, gücendirmeden, itham ve hakaret etmeden, kendi söz hakkını aşmayarak ve etkili bir şekilde kullanarak, konunun dışına çıkmayarak, şahsileşmeyerek; ailemize, milletimize ve bütün insanlık alemine fayda ve hizmeti gaye edinmeliyiz. Gerek istişare toplantılarında gerekse diğer birlikteliklerde bu şekilde hareket etmek, hem güzel ahlaklı olmanın gereğidir, kendi şerefimizi ve öz güven duygumuzu artırır, hem de birlikte olduğumuz insanları yüceltir. Böylece umulan faydaya ve mutluluğa da azami katkı sağlamış oluruz. İyi ve doğru örnek insan olarak bilinmemizi sağlar. Yararlı görüşler, faydalı kişiler ihmal edilmemeli; zarar verenlere ve fayda sağlayamayanlara dikkate edilmeli ve gereği yapılmalı; gerekiyorsa tutanak tutulmalı, tutanaklar okunmadan imzalanmamalı, gerçeğe aykırı cümleler varsa imzalanmamalı veya imza üzerine şerh düşülmelidir.
Çocuklarımıza ve gençlerimize de bu millî kültürümüze uygun, sosyal ve yararlı davranış alışkanlıklarını kazandırmayı ihmal etmeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi