Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

KANSER VE BESLENME

KANSERDEN KORUYUCU BESLENME
Çağımızın önüne geçemediğimiz en önemli salgınlarından bir tanesi kanserdir. 7' den 70'e herkesi etkileyen bu sağlık problemi ölümlerinden başlıca nedenlerinden bir tanesidir.
Fizyolojik bozukluk olarak tanımlanan tümör, vücuttaki bazı hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucunda oluşmaktadır. Çeşitli çevresel koşullar, genetik yapı kadar beslenme de kanser oluşumunda yakından ilişkilidir.
Kanser ve beslenme arasında da ciddi ilişkiler bulunmaktadır. Kanser çeşidinine bakmaksızn beslenmenin kanser üzerindeki etkisi % 35 oranında kabul edilmektedir.
Kanser ve beslenme yazımızın devamını kanserden koruyucu beslenme üzerine yoğunlaştıracağız.
Tüketilen besinlerin kalite ve miktarlarının yeni oluşan hücre için önemi büyüktür. Beslenme örüntüsü kanserin oluşumuna etken olmaktadır. Aşağıda başlıca besinler ile aldığımız, kansere etkisi olan maddelerin listesi yer almaktadır.
a) Diyet posasının etkisi (alınan besinin sindirim sisteminde enzimler tarafından sindirilemeyen ancak organizma için yararlı olan kısmıdır diye tanımlayabiliriz. Diyet posasının yetersizliği veya yokluğu özellikle kolon kanser riskini artırmaktadır. Posa koruyucu etkisini; dışkı hacmini artırarak bağırsaktan geçişi zamanını kısaltarak ve safra asit metabolizmasını etkileyerek yapar.)
b) Kullanılan katkı maddelerinin etkisi ( nitrit ve nitrat gibi)
c) Küf ve toksinlerin etkisi ( aflotoksin gibi)
d) Pişirme yöntemlerinin etkisi ( kızartmalar gibi)
e) Tütün ve alkolün etkisi (likör ve bira gibi)
f) Aşırı veya yetersiz beslenmenin etkisi ( şişmanlık, zayıflık gibi)
g) Alınan antioksidanların düzeyi
Yukarıda sayılan etkenler kanser oluşumunu ve tümör gelişmini etkilemektedir. Beslenme ile bu kadar iç içiçe olan kanseri hücrelerini oluşumunu yine beslenmemizde çeşitli düzenlemeler yaparak azaltabiliriz.
Doğrudan doğruya günlük diyetimizle aldığımız katkı maddelerinin %90'ı şeker, tuz, baharat, kabartma tozları, şurup ve çeşitli tatlandırıcılar oluşturmaktadır. Diyetle alınan E ve C vitaminleri bu maddelerin oluşturabileceği karsinojenleri %30-%60 oranında azaltmaktadır. O halde dışarıdan aldığımız katk madde tüketimini, aşırı şeker ve tuz tüketimini azaltmanın yanında, günlük beslenmemizde E ve C vitaminden zengin besinleride eksik etmememiz gerekmektedir. Bu besinler hangileri mi
E VİTAMİNDEN ZENGİN
BESİN KAYNAKLARI:
' Badem, Fındık, Mısır, tahin, kabak çekirdeği, kıvırcık, nane, sivribiber, kereviz iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
C VİTAMİNDEN ZENGİN BESİNLER
'Kuşburnu, Maydanoz, dereotu, kivi, turunçgiller, çilek, ıspanak, sivri biber iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
Bir diğer önemli kanser yapıcı madde küflerin ürettiği Aflatoksinlerdir. Aflatoksin uygun nem ve sıcaklıkta bekletilmemiş birçok bitkisel besinde üreyebilir. Ayrıca küflü yem ile beslenen hayvanların sütünden, etinden ve yumurtasından geçebilir. Vede bu durum tümör gelişimini tetikleyebilir. Özellikle yemek borusu ve karaciğer kanserine neden olabilir. Bunu önlemek adına hububat ve yağlı tohum alındığı zaman uygun koşullarda saklanıldığından emin olunmalı ve etiket bilgiside dikkat ile incelenmelidir.
Bir diğer önemli husus ise besinlerin pişirme yöntemleri, kanser yapıcı madde oluşumunda oldukça önemli yer teşkil etmektedir. Örneğin 5 dakika kızartma, 35 dakika ızgara, 48 dakika kaynatma dana etide mutajen ( kanser yapıcı madde) oluşturmaktadır. Bunun önüne geçebilmek adına protein içeriği yüksek hayvansal kaynaklı besinleri (dana eti, tavuk eti gibi.) tütsüleme ve kızartma işleminden kaçınılmalıdır. Yüksek ısıya maruz bırakmadan, uygun yöntemler ile pişirilmelidir. (buğuda, kısık ateşte hafif suda haşlama yada 15 cm mesafe korunarak yapılan ızgara işlemi) Ayrıca bu besinleri pişirirken yada servis ederken E ve C vitamininden zengin besin kullanılması kanser yapıcı maddelerin oluşumunu azaltacaktır. Örneğin etin yanında biberli ve domatesli salatanın tüketilmesi.
Bazı alkollü içkiler doğal olarak karsinojen kontaminantlar içermekte (fusel yağları, folisik aramotik, hidrokarbonlar ve nitrosaminler gibi), aynı zamanda bazı karsinojenlerin geçişinide artırmaktadır.( tütünle ilgili karsinojenlerin mukozadan geçişi gibi). O halde alkol tüketildiğinde yanında meyve ya da sebze tüketimi (antioksidan yönünden zengin) özellikle ağız- boğaz boşluğu ve bazı sindirim sistemi kanserlerinin riskini önemli ölçüde azaltabilir.
Aşırı kiloluluk rahim ve meme kanseri riskini artırmaktadır. Endometrial ve meme kanser riski artmaktadır. Sindirim sistemi, uterus ve böbrek kanserlerininde fazla kilo ile ilişkisi olduğu bilinmektedir. O yüzden sağlıklı kilo aralığında olmak başlı başına kanser oluşma riskini düşürmektedir. Bunun yanında günlük beslenmemize w-3 (tekli doymamış yağ asitleri) yönünden zenginleştirmemiz tümör oluşum riskini azaltacaktır. W-3 en iyi kaynağı balık ve deniz ürünleridir. Onun dışında da ceviz, roka ve keten tohumunda da yer almaktadır.
VİTAMİN VE MİNERALLERİN
KANSER İLE İLİŞKİSİ
A vitaminin yetersizliğini epitelyum doku hücrelerinde dejenerasyona neden olduğu bunun da yemek borusu, idrar yolları, cilt, mide, naso-farenks, akciğer kanser riskini artırdığı ileri sürülmektedir.
A VİTAMİNDEN ZENGİN BESİNLER
'Yumurta sarısı, karaciğer, süt, ıspanak, havuç, yeşilbiber, kayısı, yeşil yapraklı sebzeler, domates, portakal ve greyfurt iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
C vitamini organizmamızın doğal koruyucusudur. Beslenmemiz ile alınan C ve E vitaminlerinin %30 oranında kanser oluşumunu engellemektedir.
Kalsiyum alımı ile karsinojen etkiyi %60 oranında azaltabilirsiniz.
KALSİYUM YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
'Süt ve süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar (fındık, badem), kurubaklagiller iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
Riboflavin, kolin ve tiamin eksikliği de kanser riskini artırmaktadır. Riboflavini yeterli miktarda almak kanser oluşum riskini azaltacaktır.
RİBOFLAVİN YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
'Süt, yumurta, karaciğer ve yeşil yapraklı sebzeler iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
KOLİN YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
'Yumurta, tahıllar ve karaciğer iyi kaynakları arasında yer almaktadır.
VİTAMİN YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
'Bir B vitamin olan tiamin, işlenmemiş tahıllarda, kurubaklagillerde, yumurta, bezelye, patates iyi kaynakları arasında yer almaktadır. Tiamin kaybını önlemek adına yemeklerin pişme suyu atılmamalı ve özellikle sebzeler yapılırken yemek sodası kullanılmamalıdır.
Çinkonun hastalığa karşı koruyucu etki yaptığı esas rolü bilinmemekle beraber karsinojenleri bağladığı ve membran geçirgenliğini etkilediği sanılmaktadır. Yine demir eksikliği çeşitli gastrik lezyonlara neden olabilir.
DEMİR YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
' Et ve ürünleri, kuru meyveler ve pekmez iyi kaynaklarındandır.
ÇİNKO YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
'Kırmızı et, karaciğer, yumurta ve kabuklu deniz ürünleri, badem, ceviz, süt ve ürünleri çinko yönünden zengindir. Bir mineral olan demirin yetersizliği ise, üst sindirim sistemi kanserleri ile ilgili bulunmuştur. Demir yetersizliği de folat yetersizliğine yol açabilmekte ve gastrik lezyonlara neden olabilmektedir.
Selenyum hücrelerin işlevi için gerekli olan bir minerallerdir. Yeterli düzeyde alındığında bazı kimyasal karsinojen etkisizleşmelerine yardım eder ve radyasyonun zararlı etkisinden korur.
SELENYUMDAN ZENGİN BESİNLER
'Su ürünlerinde, işlenmemiş tahıl ürünlerinde bulunmaktadır.
KANSER RİSKİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
1-İdeal ağırlığı korumak bunun için günlük enerji alımı ve harcamalarını dengelemek
2-Total yağ alımını azaltmak, yağlı etleri, kızartmaları diyette en az miktara indirmek,
3-Taze meyve ve sebze tüketimini artırmak, diyete hardallı sebzeleri eklemek(karnabahar, lahana, ıspanak, brokoli, Brüksel lahanası gibi) C,A,E vitaminleri, kareton ve selenyum alımını artırmak (diyette turunçgiller ve havuca yer vererek)
4-Kurubaklagil ve tohumlara da diyette yer verilmesine dikkat etmek,
5-Sarımsak, soğan, arpacık soğanı, nane, maydanoz gibi sebzeleri yemek hazırlamada ihmal etmemek
6-Alkol, sigara katkı maddelerinden sakınmak
7-Kompleks karbonhidratların alımını artırırken rafine olanların miktarını azaltmak
8-Yiyeceklerin hazırlanmasında kızartmalardan, tütsülendirmeden sakınmak, salamura, turşu gibi fazla tuzlu yiyecekleri az miktarda tüketmek.
Aşağıda kanserden koruyucu özel kimyasal içeren besinler listelenmiştir. Özlellikle kötü çevre koşullarında yaşayanlar, sigara kullananlar ve kansere duyarlı olan kişilerin bu besinleri sık aralıklarla tüketmeninizi önermekteyiz.
Maddeler Bulunduğu Besinler
Proteaz engelleyiciler Soya fasulyesi, mercimek, kuru fasulye, nohut, taze fasulye, bezelye vb.
Oksitlenmeyi önleyiciler Meyveler, ceviz, fındık ve fıstık gibi sert kabuklu meyveler.
Biyoflavanoidler Turunçgiller, kayısı, karadut, kızılcık, kiraz, vişne, kuş üzümü, kırmızı ve kara üzüm ve diğerleri.
Özel koku ve tat verenler Lahanalar, karnabahar, ıspanak, pazı, turp ve pancar yaprakları, şalgam, hardal yaprağı ve buna benzer yabani yenilebilen otlar.
Kükürtlü maddeler Sarımsak, soğan, pırasa.
Kanser Riskini Artırıcı Besinler: Yaşlı koyun, sığır, keçi ve tavuk etleri, domuz eti ve pastırması, hamburger, sucuk, sosis, tereyağ, iç yağı, derin yağda kızartılmış besinler, tuzlanmış besinler, tütsülenmiş besinler, nitrit- nitrat eklenmiş besinler, doğrudan ateşte pişirilmiş kebaplar.
Kanser Riskini Azaltıcı Besinler: Soğan (kuru, yeşil), sarımsak, lahana, havuç, ıspanak, marul, kıvırcık, salatalık, asma yaprağı, pazı, karnabahar, pırasa, şalgam, turp, maydanoz, tere, roka, nane, biber (sivri, dolmalık), taze fasulye, bezelye, bakla, mantar, enginar, patlıcan, kabak, yenilebilen otlar, domates, pancar, bamya, kurubaklagiller (fasulye, nohut, soya fasulyesi), portakal, greyfurt, limon, kuşburnu, böğürtlen, kızılcık, elma, armut, ayva, erik, kiraz, vişne, çilek, kavun, akrpuz, incir, üzüm, nar, dut, muz, hurma, yenidünya, leblebi, kestane, badem, fındık, ceviz, tam buğday ekmeği, yulaf, çavdar ekmeği, kepekli ekmek, bulgur, yarma, karaciğer, böbrek, yürek, yumurta, yağsız veya az yağlı süt, yoğurt ve peynir, çökelek.
KANSERİ ÖNLEYİCİ ÖRNEK
BESLENME PROGRAMI
Yetişkin bir kadının alması gereken ortalama enerjiden yola çıkılmıştır. 1700 - 1800 kkal içermektedir. Yetişkin erkek birey buna ek olarak 1-2 dilim ekmek ve 1 porsiyon meyve tüketerek günlük ihtiyacını (1900-2000 kkal karşılayabilir.)
SABAH:
1 su bardağı yarım yağlı süt yada 1 su bardağı soya sütü
4-5 yemek kaşığı lor peyniri
5 adet siyah zeytin veya 2 adet tam ceviz
2 ince dilim tam buğday ekmeği /çavdar ekmeği
Enerji: 350 kkal Protein:15 g Yağ:13 g
ÖĞLE:
1 porsiyon bademli pırasalı yada ıspanaklı tavuk sotesi*
4-5 yemek kaşığı bulgur pilavı
1 su bardağı ayran yada 1 kase cacık
Havuçlu, karalahana salatası
Enerji:457 kkal Protein: 22,3 g Yağ: 18 g
İKİNDİ
1 porsiyon meyve kompostosu*
10 adet kavrulmamış/çiğ fındık
Enerji:117 kkal Yağ: 5 g
AKŞAM
1 kase kırmızı mercimek çorbası
8 yemek kaşığı yağsız etli sebze yemeği
1 kase yarım yağlı yoğurt
2 ince dilim çavdar yada tam buğday ekmeği
Enerji:560 kkal Protein:26 g Yağ:20 g
GECE
1 su bardağı yarım yağlı süt
30 iri tanesi siyah üzüm
Enerji:183 kkal Protein:6 g Yağ: 3 g

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi