“Su, yaşamın devamı için mutlaka gereklidir. Vücudumuzun %60’ı, beynimizin %85’i sudan meydana gelmektedir. Su içmeye devam etmek, sağlığınız için yapacağınız en büyük yatırımlardan biridir. Kalorisi olmayan bir besin olan suyu içmek size kilo aldırmaz, aksine kilo vermenize yardımcı olur.
İnsan, gıda almadan, sadece su tüketerek uzun bir süre yaşayabilir. Ancak susuzluğa birkaç gün dayanabilir. Vücut suyunun azalması kanın iyon yoğunluğunu artırır. Yoğunluğun %1 artması beyindeki susama merkezini uyararak susuzluk duygusunu geliştirir. Vücut suyunun;
%3 kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır.
%5 kaybında konsantrasyon azalır.
%8 kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü görülür.
%10 kayıp kas spazmına, dolaşım ve böbrek yetmezliğine neden olur.
%20 kayıp, ölümle sonuçlanabilir.
Su; niçin
Suyun vücudumuzda belli görevleri vardır; besinlerin sindirim, emilim ve hücrelere taşınmasında görev yapar. Az su içildiğinde ve vücut susuz kaldığında sindirim problemleri, kabızlık, mide krampları görülür. Sindirimi tamamlanan besin öğelerinin akciğerler ve böbrekler tarafından dışarı atılmasında da suyun rolü vardır. Su; vücut ısısının dengelenmesinde, eklemlerin kayganlığının sağlanmasında ve elektrolitlerin taşınmasında da görev alır.
Su; ne kadar
Su depo edilmediği için kişi her gün su gereksinimini karşılamak zorundadır. Bu gereksinim kişinin beslenmesinde; günlük olarak aldığı her 1 kaloriye karşılık 1 ml su içmesidir. Örneğin; 2500 kcal beslenen bir kişinin 2500 ml su içmesi istenir. Bu ihtiyaç kişinin egzersiz durumu, hastalıkları gibi kritelere, iklim şartlarına, kadınlarda hamilelik, emziklilik dönemlerine göre farklılık gösterir.
Su; ne zaman
Sabah uyanınca, kahvaltıdan önce; öğle ve akşam yemeklerinden 30 dakika önce ve 2 saat sonra; gece uyumadan önceki vakitler su içmenin en ideal vakitleridir. Bu vakitlerde su içmek sindirimi kolaylaştırır, daha az kalori alınmasını sağlar, mideyi rahatlatır, vücut ısısını dengeler. Su içmeyi unutan kişiler çalışma masalarında, oturma odalarında, yanında su bulundurmalı, su içmeyi alışkanlık haline getirmelidir. Bu yöntem, alışkanlık kazanmak için yapılan en etkili yollardan biridir. Kişi, bir süre sonra su içmeyi alışkanlık edindiğini fark eder.
Su; sıcak mı soğuk mu içilmeli
Suyun sıcaklığı suyun lezzetini de belirler. Genel olara içme suyunun sıcaklığı 7-12 °C arasında olması istenmektedir. 20°C’den fazla sıcak sular mide bulantısına neden olabilir. Bunun tam aksi soğuk sular mide ve bağırsak mukozasını tahriş ettiği gibi bağırsak hareketlerini durdurmakta ve sancı oluşturmasına neden olmaktadır. Sıcak ve soğuk su içmenin kilo vermeye herhangi bir etkisi de bulunmamaktadır.
Suyun pH’ı kaç olmalı
Suyun içinde kalsiyum bikarbonat ve alkali tuzlar daha fazla bulunuyorsa su alkali özellik gösterir. Karbondioksit fazla ise su asit reaksiyon gösterir. Suyun pH’sı nötr veya hafif alkali olmalıdır. Kaynak sularında pH 7.0-8.5, içme ve kullanma sularında pH 6.5-9.2 sınırları içinde olmalıdır.
Su içenler daha sağlıklı besleniyor
Araştırmalar, günlük sıvı ihtiyacının, büyük bir kısmını sadece sudan alanların genel olarak daha sağlıklı bir beslenme biçimine sahip olduklarını gösteriyor. Günlük sıvı gereksinimini sudan karşılayanlar daha fazla lif, daha az şeker ve daha az kalorili besin tüketiyor.
“Su içmek için önemli olan susamayı beklenmeden susuzluğu gidermek olmalıdır.”