USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Osmanoğulları?

29-01-2021

Bugün bir vatanımız var ise Osmanoğulları sülalesi sayesindedir.

Üzerinde 11 uygarlık doğup batmış Anadolu toprakları bize yurt olmuşsa, Osmanoğulları sülalesi sayesindedir.

Kurdukları emsalsiz imparatorluk ile Dünyanın yarısında Türk atlarının izi var ve ise yine Osmanoğulları sülalesi sayesindedir.

Bugün bu ülkede 1000 yıl evveline kadar en iyi bilinen şeceresiyle öz be öz Türk soyu olduğu kesin olan yegâne sülale de yine Osmanoğulları sülalesidir.

Bu sülale Devlet kuran, nizam kuran, Türk milletini Dünyaya hâkim kılan sülaledir.

Bu sülaleye ancak ve sadece hürmet, minnet ve saygı duyulması lazımdır.

Öyleyse bu sülalenin yüz yıldır çektiği nedir? Hangi Hakka kitaba sığar.

Önce yurtlarından sürülmüş, sonra dünyanın en ağır zulmüne maruz kalarak vatansız bırakılmışlardır.

Şu gün olmuş haala gurbet ellerde perme perişan ölmektedirler.

Yeni rejimin tutması için cumhuriyetin ilk yıllarındaki tavır bir nebze izah edilebilir ve haklı da olabilir.

Ama, fakat, lakin..

Yüz yıl geçmiş yahu yüz yıl.

Dünyanın yaşayan en muteber, en temiz ve seceresi en şerefli bu sülaleye yapılan reva mıdır? doğru mudur? Hak mıdır?

Tarihi ters yüz ederek vatan haini gösterip bir de yeni nesli ecdadına sövdürmek en büyük haksızlığın dışında bir hastalık değil de nedir?

Bugün bir türlü abad olmuyor, bir türlü huzur bulamıyorsak ve istediğimiz yerine gelmiyorsa sebebini biraz da, kundaktaki sabiden, ayağı çukurdaki ihtiyara kadar yüz yıldır zulme uğrayan bu insanların ahında aramak lazım gelir.

Zira, zulümle abad olanın ahiri berbat olur denilmiştir.

Bu vesileyle yine gurbet elde vefat eden ve Devlet erkanından kimsenin taziye mesajı bile göndermediği Şehzade Dündar Abdülkerim Osmanoğlu´na Allah´tan gani gani rahmet temenni ediyor, kendi namıma ruhaniyetinden helallik diliyorum...

 

***

 

İşim gereği yakından biliyorum.

Neredeyse tüm Devletlerin pasaportları, hem kendi dillerinde hem de İngilizce olarak hazırlanır.

Tabi tüm isimler de İngilizceye çevrilir.

Aslında özel isimler kendi dilinde olduğu gibi kalmalıdır ama öyle yapılmaz.

Onun için Dağıstanlı boksör Habip, Khabip olur;

Futbolcu Ebubekir de Aboubakar.

Garip olan şu ki bizim televizyonlarımız, gazetelerimiz ve kamuoyumuz da, bu şahıslardan İngilizceye çevrilmiş isimleriyle bahsederler.

Bir düşünün Habip mi size daha yakın geliyor yoksa Khabib mi?

Ebubekir´e mi kendinizi sıcak hissediyorsunuz yoksa Aboubakar´a mı?

Kendi dilimizi küçümseye küçümseye bu hale geldik.

Hani meşhur sözdür ´´Kamus namustur´´ derler.

Hangisini önce kaybetti bu bizim basın bilmiyorum ama içlerinde bizden bir şey kalmadığı belli...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?