USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ŞEHİR ŞEHİR RAMAZAN GELENEKLERİ

20-03-2024

Merhabalar değerli okuyucu, ramazan çok güzel lakin temposu aşırı hızlı ve yorucu günleri resmen teker teker harcıyoruz hiç anlamadan geçip gidiyor. İnsan afallıyor çok yapacağımız çoğu işi zor güç hallediyoruz bunu ramazanın ilk haftası olmasına bağlıyorum ama gerçekten aşırı yorucu geçiyor. Konumuza gelirsek o kadar güzel bir coğrafyada yaşıyoruz ki, her köşesi her insanı her yöre öyle çeşitli biz bir kilimin desenleriyiz gerçekten böyle olunca gelenekler kültürler çok çeşitlidir. Çeşitlilikleri şehir şehir ele almak istedim. Gerek lisans hayatım gerek iş hayatımda Sivas’ın adetlerinde bahsettiğimde herkes şaşırır, bu geleneklerden hoşlanır ve daha çok dinlemek isterdi. Ne mutlu ki, geleneksel ama bir o kadar modernliğe açık bir toplum olduk. Benim özellikle hatırladığım küçüklüğüme ait bir gelenek var oda arifede şeker toplamaya gittiğimizde mâni söylememizdi. Özellik taşlı ton ton teyzeler söyle bakalım deyip söyletir şekerimizi balonumu alırdık. Şimdi yazarken bile gülümsüyorum. Özellikle arifede şeker toplamaya gelen çocuklara özenli şekerler alırım eminim o şekerin ya da çikolatanın mutluluğunu yaşayacaktır. Konu konu açıyor bende genellikle bayram şekerlerini özellikle bebelere verdiklerinizi kaliteli almaya özen göstersen çok tatlı bir hareket olur diye düşünüyorum.

 

Öncelik elbette canım memleketim Sivas’a ait. Beş asırlık bir geleneğe sahip olan Sivas gerçekten geleneklerine sahip çıkan, koruyan ve yaşatan bir il.

 

Sivas’ta Ramazan ayının gelmesi ile teravih namazlarından sonra Sivas evliyalarından Şemsettin Sivasi tarafından yazıldığı düşünülen Ya Hannan, Ya Mennan ilahisi okunuyor.

yüzyılda Sivas’ta yaşamış Sivas evliyalarından Şemsettin Sivasi tarafından yazıldığı düşünülen ilahi bu yıl da Ramazan'ın ilk teravih namazından sonra tüm camilerde yankılandı. İlahi ramazan ayının ilk 15 günü “Merhaba, Merhaba, şehr-i Ramazan Merhaba” şeklinde başlarken son 15 günüde ise gün “Merhaba, Merhaba, şehr-i Ramazan Merhaba” şeklinde okunuyor. Ne şans aslında ilimizde o kadar evliya ve mübarek insan yaşamış.

 

Kilis’ de ramazanın ilk gününde, iftar için geleneksel olarak keşkek pişirilirmiş. Keşkek yapımında kullanılan dövme buğdayın, midelerinde Allah’ı zikreden bir tespih görevi gördüğüne inanılıyormuş.

 

Amasya’da 157 yıllık bir gelenek olarak devam eden müzikli iftar, şehir halkının belediye bandosunun seslendirdiği sevilen melodilerle oruçlarını açmalarını ve sahura kalkmalarını sağlıyormuş. Bu, kentin kültürel mirasının bir parçası olarak her Ramazan ayında yaşatılan bir ritüelmiş.

 

Erzurum’da, ramazan ayının manevi atmosferi içinde, ilk kez oruçlarını tutan çocuklara armağanlar sunuluyor, nişanlanmış genç kızlar için evlerine özel iftar yemekleri ve hediyeler ulaştırılıyormuş. Ayrıca, ekonomik sıkıntı içinde olan ailelere iftar yemeği yardımı yapılıyor ve her yıl geleneksel olarak 1001 hatim okunuyor. Bu uygulamalar, şehrin dini ve kültürel yaşamında önemli bir yer tutuyormuş.

 

Konya’da, “oruca direk vurma” adı verilen geleneksel bir uygulama devam etmekteymiş. Bu uygulamada, genellikle çocuklar, gün boyunca oruç tutarlar; ancak yaşları gereği tam gün oruç tutmaları uygun görülmediğinden, öğlen vakti kendilerine özel bir yemek sunulur ve bu öğle yemeğine ‘oruca direk vurma’ adı verilirmiş.

 

Kütahya’da “Küpecik” adı verilen Ramazan geleneği yaşatılmaya devam ediyormuş. Ramazan geceleri, aynı mahalle veya sokakta yaşayan çocuklar 5-6 kişilik gruplar halinde evleri ziyaret eder, kapı zillerini çalar ve geleneksel “küpecik” tekerlemesini söyleyerek küçük hediyeler veya bahşiş topluyorlarmış.

 

Gaziantep bölgesinde, ramazan kahkesi yapma geleneği hâlâ her evde yaşatılıyormuş. Ancak, ramazan ayında iftar ve sahur vakitlerinde komşulara yemek gönderme geleneği, apartman yaşamının yaygınlaşmasıyla azalmaya başlamış. Eskiden kadınlar, sahurda çiğ köfte yoğurur veya firik pilavı hazırlayıp komşulara dağıtırmış. Gaziantep’te, geçmişte sahurda davul çalarak dolaşan ve eşeklerle bahşiş toplayan ramazan davulcularının geleneği de anılar arasında yerini almış.

 

Bu haftalık bu kadar değerli okuyucu, bir sonra ki hafta çeşitli tarifler ve püf noktalarıyla sizlerle olacağım. Sizleri seviyorum ve değerli zamanlarınızı ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?