Özenti günlerden de, taklit bayramlardan da hazzetmiyorum.
Hele hele;
Dicle kenarında bir kurdun kaptığı koyunun hesabından bile, kendini sorumlu tutan bir medeniyetin mirasçıları olarak;
Ruhen hasta, iktisaden sömürgeci ve esasen zalim olan Batı'nın icat ettiği ancak; kan, kin, gözyaşı, suiistimal, yalan ve haksızlıklar üzerinde yükselen tüm yapay günleri de, törenleri de reddediyorum.
Buna Anneler - Babalar günü de dahil, 1 Mayıs Bayramı da...
Bu cümleden olarak;
Çalıştığı iş yerini; "Ekmek kapısı" bilen İşçi de baş tacıdır,
Çalışanını "Velinimet" bilen İşveren de.
Gerisi batıla özenti, boş laf, kuru gürültü...
...
Gerçek Bayramların müjdesine kavuşmak özlemiyle, Arefe’nin kulpuna yapışmış, gönlü güzel tüm hasbi dostlar...
BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.
Hayırlı Bayramlar...
***
Peygamber Efendimiz; “Sizden biriniz sakın ola ki kendini küçük düşürmesin/ aşağılamasın” buyurur.
Sahabe; “Biz kendi kendimizi nasıl aşağılarız ” diye sorduklarında Peygamberimiz şöyle der:
“Görmüş olduğu bir anormal durum nedeniyle Allah için konuşması gereken bir yerde susar ve hiçbir şey söylemezse; Allah Teâlâ kıyamet gününde ona şöyle buyurur:
'Konuşman gereken şu hususlarda niçin konuşmadın
Seni engelleyen ne idi '
Bu soruya muhatap olan kişi de 'İnsanların korkusu' münasebetiyle hakkı konuşmadığını söyler.
Bunun üzerine Yüce Allah; 'En çok korkman gereken Ben değil miydim ' buyurur.”
Kaynak: İbni Mace, Fiten, Had. no: 4008, c. II, s. 1328.