Tuhaf bir kavim yaşıyor ülkemizde.
Sayıları da her geçen gün artmakta maalesef.
Hava savunma sistemi alıyorsunuz, gereksiz buluyor,
Yerli otomobil yapıyorsunuz ilgilenmiyorlar.
İHA yapıyorsunuz sevinmiyor,
SİHA yapıyorsunuz övünmüyorlar.
Yerli tank, top, tüfekle işleri olmuyor,
Teknofest fuarını küçümsüyor,
Uçan araba bile dikkatlerini çekmiyor.
İşlerine gelmiyorsa; sağır sultanın duyduğunu bile işitmiyorlar.
Bir açılış yapılınca ''sanki uzaya gittiniz'' diye küçümsüyor,
''2023’de Uzayda olma'' hedefi koyuyorsunuz, Bu kez de; ''Bu kadar sıkıntı var, bunlar uzayla uğraşıyor" diye tenkit ediyorlar.
Yürekleri asla bu milletle atmıyor, milletiyle ağlayıp, milletiyle gülmüyorlar.
Kadere bak ki; böyle bir tür zannımca sadece Anadolu topraklarında yaşamakta...
- Pasta böler gibi böldükleri bir tarihleri,
- Bin yıllık kelimeleri atıp, uydurdukları bir dilleri,
- İşlerine gelmeyeni reddettikleri bir dinleri var.
Osmanlı'dan nefret eder.
Selçuklu’yu bilmez
Ecdadı tanımazlar.
Vatanseveriz der, can düşmanlarımızla halvet olurlar.
Hak, hukuk, iş emek der, binlerce işçiye kıyarlar.
Kadın haklarını dillerinden düşürmez, evlatları için meleyen analara ahraz olurlar.
Demokrat geçinir, kendilerinden başkasına hayat hakkı tanımazlar.
Üç beş çam için kavga çıkarır ama ormanlarımızı yakan PKK’ya ses çıkarmazlar.
Zordur bu ''çeşit''leri anlamak...
Düşmanlarımızla dost,
Hasımlarımızla hısım olur.
Teröre destek çıkar.
Kendi ülkelerini karalar
Vatanlarını aşağılar
Milletine güvenmezler.
Hasılı;
Sizi bilmem ama benim ömrüm bunları anlayamamakla geçti gitti dostlar...
Şimdiye kadar hiç, millet ile ağlayıp millet ile gülmemişlerdir.
Bundan sonrası için de hiç ümidim yoktur.
Hani diyor ya şair;
"Şarka bakmaz, garbı bilmez, ilimden yok payesi
Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz tek sermayesi"