İnsan üzülüyor.
Kaç gündür çarşı yanıyor.
Basit ve sağlıksız okul kıyafetlerine ciddi paralar ödemeye mecbur edilen velilerin feryadını kimse duymuyor.
Çok üzücü...
Oysa parti teşkilatlarının varlıklarının eğer bir önemi varsa, böyle günler için olmalı.
Ama belli ki duymuyorlar.
Tabi kendileri duymayınca, Ankara hiç duymuyor.
Yüz milyarlarca liraya mal olan bedava kitabın verdiği mutluluğun, belki on katı isyan var velilerde.
Yazık değil mi bunca emeğe.
Okul, Okul Aile Birliği ve tedarikçi mağaza üçgeninde sıkıştırılan ana babalar, elleri mecbur ödeyip alıyorlar o beş para etmez formaları. Gerçek değerlerinin bilmem kaç katına.
Zira can parelerinin önünde kavga mı etsinler.
Ya da almasınlar da ağlatsınlar mı
Her ne olursa olsun.
Ama böyle olmaması lazım...
Kaşıkla toplayıp kepçe ile savurmak bu olsa gerek.
Kendileri hakkındaki en küçük bir eleştiriyi bile, duyma ve tepki koyma kabiliyetine sahip kibirli teşkilatlar, sıra vatandaşın feryadına gelince sağır sultan oluveriyorlar...
Bu iktidar yıkılırsa, muhalefetin becerisinden değil, kendi mensuplarının işte bu vurdumduymazlıklarından olacak.
Zira
Bugün feryadını duymadıklarınız, yarın davul da çalsanız sizi duymayacaklar…