Atilla TAÇOY vardı, hatırlayan var mı
Bu adam senede iki kez görünürdü.
Birinde Kurban bayramına bir kaç gün kala, parmağını gözümüze soka soka; "Kurban derinizi bize vermezseniz..." der tehdit ederdi.
Diğerinde ise Cannes film festivalinde boy gösterir, değişik değişik pozlar verirdi.
Bu adam Türk Hava Kurumunun Başkanıydı.
Müslümanların derisine çöker, kurbanlarını murdar ederdi.
Kaymakamdan başlayan bir yüzde oranıyla; Muhtara, azaya, toplayana, şoföre kadar dağıta dağıta pay olur ama yine de kasalarına kamyonlar dolusu paralar girerdi…
O kadar çok para toplarlardı ki, harcaya harcaya bitiremezlerdi.
Tabi THK’na üye olmak, kayıt olmak, yönetici olmak öyle her babayiğidin harcı da, haddi de değildi.
Zamanın hükümeti, "sizin paranız çok" diyerek, 4-5 tane yangın söndürme uçağı aldırmıştı da, bedeli mukabilinde yangınlara müdahale eder olmuşlardı.
Sonra devir değişti.
Müslümanlar, kurbanlarının derilerini geç kuyruklarını bile vermez olunca, birden batıverdiler.
Tabi haklarında yolsuzluktan açılmış yüzlerce davayı da söyleyelim.
Şimdi ne diyor KILIÇTAROĞLU;
"THK’nu ayağa kaldıralım da, şu yangın rezaleti sona ersin"
Gördünüz mü CHP’nin başındaki adamın bulduğu çözümü.
Yazmayım diyorum olmuyor.
CHP demek küf demek, küf.!...