Ya kendimiz, İngiliz'in gönüllü sömürgesi oluyoruz ya da gerçekten öyleyiz de, "Bağımsız Türkiye" diye bizi kandırıyorlar.
Sadece İngiliz sömürgelerinde görülen, eğitim dili İngilizce yüzlerce okul açtığımız, yüz binlerce gencimizi başkasının diliyle doktor, mühendis, iktisatçı hatta din adamı yapmaya zorladığımız yetmezmiş gibi, yok olasıca YÖK son kararıyla tüy dikti.
Bundan sonra, "Eğitim dili Türkçe olan" (Halkı Türk olan bir ülkede, ifadeye bakar mısınız ) bölümlerde de, Yüksek Lisans tezleri artık İngilizce de verilebilecekmiş.
Haberi okuyunca inanamadım.
Şuur altım, bu kadar da olmaz diye direnmiş olmalı ki, defalarca okudum...
Ama haber aynen böyleydi.
Çıldırmak içten değil.
Düşünebiliyor musunuz
Ses Bayrağımız Türkçemiz, Üniversitelerimizin duvarlarından ve direklerinden temelli indiriliyor artık.
Bu ne demek biliyor musunuz
Üniversitelerin ve tabi binlerce Akademisyenin, mensubu olduğu milletinin dilinin gelişmesine zerre katkısı olmayacak.
Yani Türkçenin Dünya dili olmasından geçtik, bir dil olarak bile varlığı yokluğu, Üniversitelerimizin umurunda bile değil.
Türkçeyi geliştirme işini pazarcı esnafıyla, sosyal medya fenomenlerine bırakmış olmalılar...
YÖK ün bu kararı, yüzlere cüppeli akademisyenin PKK ya destek açıklamasından daha korkunç.
Zira bu tuzağı Bu Millete bin PKK bir araya gelse kuramazdı.
Rıza Nur'un " Gözümüz o kadar dönmüştü ki, Tıbbiyenin direğine İngiliz bayrağı çekmiştik' demesinin üzerinden bir asır geçti ama
Korkarım o gün çekilen İngiliz bayrağı bir daha hiç inmemiş...
Yuh olsun sizin ervahınıza!
Yuh olsun sizin o papaz cüppesiyle o kardinal şapkanıza.
Yuh olsun zihniyetinize, cibilliyetinize, ilminize ve olmayan irfanınıza...