Batının Dayatma Kültürünün Esiriyiz

Orhan Arslan

2 yıl önce

Her gün bir ad verilerek, kutlama, anma, tertiplenmektedir. Bunun amacı nedir? Neye hizmet eder? Bazı günlerin Kapitalizmin gücünü artırmak için, tüketim çılgınlığına teşvik ettiği bir gerçektir. Reklam piyasası ile bu tüketim pompalanmaktadır. Gelişmiş ülkeler birçok alanda kendi ağırlıklarını karşı taraflara hissettirmek için günlük hayatta da bazı şeyleri dayatmaktadır. Bu gelişmişlik kültürünün bir parçası olduğu gibi ekonomik ve kültürel alanda da tesir altına alma çabalarının bir ürünüdür. Bu dayatmalar arasında tüm Dünyada açıktan hissedilen birtakım günler belirlemek, bazı etkinlikleri savunuyor gibi görünmek örneğin insan hakları, kendi ürünleri ve denemelerinin sonucu olan bazı hastalıklarla mücadele günü belirlemek gibi. Burada en önemli unsur hakim güç benim, Dünya gündemini ben belirlerim mantığı yatmaktadır. Onlar açısından bunun böyle olması gayet doğaldır. Gereğini yapıyorlar. Ancak, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler veya az gelişmiş ülkelerin insanlarına ne oluyor da bir ucu Hakim güçlerin , emperyalistlerin aldatmacası olan bu günlere kutsallık verecek kadar sahip çıkıyorlar. İnsan en azından iki açıdan olaya bakmalıdır. Birincisi gerçekten bu hakim güçler hangi savundukları yahut Dünyaya kabul ettirmek istedikleri  fikirlerin uygulayıcısı da olarak ortaya çıkmışlardır! İnsan hakları savunuculuğu mu? Güldürmeyin beni Dünyada en fazla insan haklarını ihlal edenler veya kendilerinden başkalarına insan hakkı tanımayanlar onlardır. Çevre koruyuculuğu mu? Hayır. Dünya dengesini bozan en büyük tahribatı yapan çalışmaları onlar yapmaktadır. Hastalıların bazılarını kobay olarak kullandıkları Afrika gibi ülkelerde, daha sonradan o hastalıklarla mücadele etmek için adamların kaynaklarını tüketenler de onlardır. Hangi birini sayayım. Dünya da bir çok hastalığı yayıp, panzehirlerini anormal fiyatlara satanlar da onlardır. Hangi gelişmiş güç silahlanma paralarının binde birini bu savundukları değerler uğruna harcamışlardır. Güldürmeyin insanı sadece kendi çıkarlarıdır önemli olan. Geçenlerde kutlanan, Dünya kadınlar günü kutlamaları da onların dayatmalarından biridir. Bu sayede çeşitli günler bahane edilerek ekonomik olarak ne kadar fazla insanları gereksiz tüketime yönlendirdiklerini uzmanlar söylüyor. Alış veriş çılgınlığını adeta bir sosyolojik açıdan din gibi tırmandıran da onlardır. İkincisi kendi yaralarına olmayan hiçbir şey onları ilgilendirmez. Örnek Dünyadaki tüm olaylar karşısındaki duyarsızlıkları Somali’nin açlığı en güzel örnektir. Son Rusya, Ukrayna savaşı örnektir. ÇOCUK    ÖLÜMLERİ  DÜNYANIN  HER  YERİNDE AYNI ACIYI  YAŞATIR. Savaşın karanlık yüzü tüm insanlar için aynı olmalıdır. Birine başka, birine başka olamaz... Keşke insanımız Dünyanın her tarafında ölen çocuklar için, aynı duyguları hissetse idi. Dünya zaten kimi çocuk ölümlerini hep görmezden geldi. İsterdik ki, insanımız şehit olan tüm çocuklar ve özellikle müslüman ezilen çocuklar içinde hassasiyet duysa üzülse idi. Filistin'den doğu Türkistan'a kadar binlerce çocuk vahşice katledildi... Çünkü hepsi sonuçta çocuk... Başka bir şey söylemeye gerek var mı? İşte çocuk, çocukların öldürülmediği yaşatılmaya çalışıldığı bir dünya olsa idi. Ne güzel olurdu. Anne karnında doğmadan ölen çocukları da unutmamak gerek can, candır... Allah'ım hepsinin mekanı Cennet olsun... Mülteci çocukların senelerce neler yaşadığını görmeyen Dünya, Ukraynalı çocuklar sayesinde, işin vehametini fark etti. Hala mülteci çocukları sınırlarından kovanlar, başka bir mülteci çocuğa kucaklarını açıyorlar... Yere batsın sizin insanlığınız... Bu bile bize yapılan dayatmalardan ne kadar etkilendiğimizin bir eseridir. Son on yılda, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Doğu Türkistan' da binlerce çocuk öldü ve hala ölüyor...   Bizim Ana kültürümüzde Dini inançlarımız da geleneklerimizde velhasıl asırlardır tüm yaşantımızda bu tür günlerin kullanılmadığı zamanlarımızda insanımıza değer vermediğimiz söylenebilir mi? Bugün vahşi kapitalizmin kadınları çalışma özgürlüğünü temin ettiğini ifade ederek dolaylı olarak köleleştirmesini, onun emeğini sömürmesini ve kazancını çeşitli reklam ve kampanyalar sayesinde tükettirmesine mi sevineceğiz. Sadece kadın hakkı bu mudur?  Halkın cahilliğinden kaynaklanan kadına şiddet ve kadın istismarı olaylarını bir tarafta ayrı değerlendiriyorum. Onların ailelerin bağlarının güçlenmesi, ayrı bir çalışmalar yapılması, insanların eğitilmesi, aile içerisindeki şiddetin engellenmesi yolundaki tüm planların hayata geçirilmesi ve ailenin, aile içerisindeki bireylerin haklarının belirlenerek korunması çalışmalarının acilen yapılmasını temenni ediyorum ve bu nedenle bu konuyu ayrı değerlendiriyorum.  Batının kendi içerisinde kadın haklarını ideal şekilde uyguladıklarını mı söyleyeceğiz? Asla. Tarihlerinde kadınlara yaptıkları zulümleri, cadı gibi değerlendirerek nasıl cezalandırdıklarını söylememize gerek var mı? Son zamanlarda ancak birtakım haklar verdiğini iddia eden Batının her yaptığını kayıtsız, şartsız uygulamak zorunda mıyız? Aklımızı başımıza alalım farkında olmadan bize dayatılan bugünleri Batılıların hangi amaçlarla kurduklarını ve gayelerinin ne olduğunu unutmayalım. Dini geleneğimizden bir İlahi mesaj ile son verelim UNUTMAYALIM İNANANLAR İÇİN ‘’CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR.,,'' Bundan büyük paye olur mu? İşte bir atasözümüz . ANA GİBİ YAR, VATAN GİBİ DİYAR OLMAZ… Bu gün bahane edilerek, karşı cinslere kereste adamlar yakıştırması da neyin nesidir? Anlayan beri gelsin... Şimdi 14 Mart tıp Bayramı etkinlikleri var. Hayırlısı...