YAĞMURDAN SONRA GELEN GÖKKUŞAĞI

Fatma Karakuzu

6 yıl önce

Sıkıntılar da geçer dertler de, yeter ki hayata umutla bakabilmeyi unutmasın insan. Öyle bir zaman gelir ki bütün dertler, sıkıntılar karanlık bir gece gibi üzerimize çöreklenir. Ama bu dertler her ne kadar bizi çıkmaz bir sokaktaymışız gibi hissettirse de unutmayalım ki her gecenin aydınlık bir sabahı vardır. Elbet güneş doğacak, elbet etrafımız aydınlanacak. Sanıyor musun tüm dertler daimi olsun. Er ya da geç Rabbim kulunun sıkıntısının ardından onu felaha ulaştırır. Sen yeter ki sabredebil? Daha da beteri var dercesine şükredebil? Mevlana´nın da dediği gibi "bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olup üzerine yağar. Ama unutma ki o rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar." Tam da bunun için elbette vardır bir hikmeti dercesine, yarınına umutla bakabilmeli insan. Umutla bakabilmeli ki o dipsiz isyan kuyusuna düşmesin. Kimi zaman kendimizi karanlık bir labirentte gibi çaresiz hissedip, çıkışa ulaşamadığımızda, karamsarlığa kapılmamalıyız. Şeytan, aydınlığı hiç göremeyeceğimiz yönünde vesvese verse de, o sadece fısıldar. Karanlıklardan çıkaracak tek güç, Allah´tır. Yunus (as)´ı balığın karnından çıkardığı gibi? Her zorlu olayın ardında mutlaka bir kolaylık, bir güzellik, bir hayır vardır. Rabbimize sarılarak, ayağımız takılmadan aştığımız her taşın, bizi sonsuz nimet ve güzelliklere ulaştıracağını umut etmeliyiz. Hiç gündüzü olmayan gece, inişi olmayan yokuş olur mu? Yeter ki ümidini yitirme. Elbette seferdeki dönecek, gurbetteki gelecek, kaybolan bulunacak ve karanlık yerini nihayet aydınlığa bırakacak. Çünkü gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakın olan zamandır. Yapman gereken en önemli şey ümidini kaybetmemek ve ona sımsıkı bağlanmak. O´dur insanın içindeki yaşama sevinci, o´dur insanın hayallerine giden yol. İnsan vardır umuduyla çölde ot yeşerten, insan vardır beladan dertten başka bir şey bilmeyen. Aralarındaki en büyük fark umut? Umut sabrı içinde barındırır. Sabrı besler, sabrı büyütür. Düşeceği anda tutar elinden. Ona güzel günleri, güler yüzleri, mutlu gönülleri anlatır. Sabır umudun vaat ettikleri ile yaşar. Umut dirençtir, her şeye, herkese rağmen ayakta durmak, yıkılmamaktır. Hayatı başı dik karşılamaktır. Umut güvendir. Vaat edene ve vaat edilenlere, vaadinden dönmeyene. Umut şükürdür, teşekkürdür zamansız, sebepsiz, imkânsız onca nimete karşı beslenen minnettir. Umut teslimiyettir. O yüce gücün hâkimiyetine kilitlenmektir. Umut hayattır, nefes almaktır. Dört bir yanda keskin pençeleriyle boğazına sarılırken, tıkanışlar-tükenişler inadına soluk alıp verebilmektir. Umut coşkudur. Ve Umut imandır. İmanın ta kendisidir, İmanın doruğudur, kandır damarlarda. Umut Güneştir. Güneş umuttur. Doğacak, umudu besleyen ve Güneşi bekleyen imanlı gönüllere ne mutlu? İnsan yalnız duvara değil, onun ötesine de bakabilmeli. Bakabilsin ki "gün doğmadan neler doğar" diyebilsin. Dertlerin arasına kendini hapsetme. Gecelerin her daim gündüzlere gebe olduğunu unutma. İnsan karşılaştığı zor ve çetin olaylar karşısında sabrını ve ümidini asla yitirmemeli. Ümittir insanı hayata bağlayan. İnsan dayanılmaz acıları ve büyük sıkıntıları ancak sabır ve ümitle göğüsleyebilir. Bu imtihan dünyasında umut azığımızı hiç bırakmamalıyız. Çünkü bizler umudumuz var olduğu sürece varız?

YAZARIN DİĞER YAZILARI