Akşam yemeğini Almatı Eğitim Sendikası İl Başkanı Tok Koca Bey verdi, hepimize Kazak Türk kıyafeti hediye etti. Bir Türkiye Türkünün kahvesinde çay içtik.
30.06.2013 Pazar kahvaltıdan sonra hava limanına geçtik duygulu vedalaşmalardan sonra saat 10' da Türk Hava Yolları uçağına bindik, İstanbul'a indik. Geldiğimde ramazanda sabah namazı çıkışında Türkistan'dan Ahmet Yesevi Atamızın Türbesinin olduğu yerden getirdiğim toprağı Zara'daki bahçemize döktüm.
Kazakistan'da kilometre kareye altı insan, Moğolistan'da üç insan düşüyor. Hemen yanı başlarındaki komşuları Çin'de kilometre kareye üç yüz insan düşmektedir. Çin istilası ve tehdidi ile karşı karşıyalar. Bu tehdidi gördükleri için başkenti Almatı'dan, Astana'ya taşımışlar. Kazakistan, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'la sınır komşular, Almatı, Doğu Türkistan arası çok yakın. Türkiye'den yeterli desteği, güvenlik, ekonomik işbirliği göremedikleri için güvenliklerini sağlamak üzere Ruslarla işbirliği yapmak zorunda kalmışlar. Çin malları pazarlarını istila etmiş. Kazakistan, Dünyadaki her türlü kıymetli madenlerin ve enerji kaynaklarının merkezi konumunda. Kazakistan'ın üretilen bütün madenlerini, enerji kaynaklarını Rus şirketlerinin çıkarttıklarını öğrendik. Madenlerini, enerji kaynaklarını Ruslar sömürüyor. Ticareten Çin'in, enerji olarak Rusya'nın sömürüsü devam ediyor.
Bozkırda otlayan at yılkıları gördük, at besleyip yiyorlar. Doğalgaz her vatandaşa ücretsiz veriliyor. Doğalgaz boruları toprak üzerinde açıkta. Et ve gıda çok ucuz. Düğünlerde gelin ve damadı taşıyan limuzinler gördük. Yaz aylarında geceleri çok kısa, gündüzleri çok uzun. Kazakistan konum itibarıyla Güneş ışınlarını daha çok alıyor, akşam çok geç oluyor. Gece süresi çok kısa, yazın akşam ezanı 22.00'de okunuyor ramazan yaz aylarına rastladığında 20 saat oruç tutmak zorunda kalıyorlar.
Misafirperverlikleri anlatılamaz derecede, misafiri kutsal biri olarak görüyorlar. Allah'a ve Peygamberimize olağan üstü saygılılar, ama dini hayat, dini bilgileri çok zayıf. Seksen yıllık Sovyet zulmünde dinimize ait her şey yasaklanmış, bilene çok saygılılar.
Köy isimlerinin birçoğu Türkiye'deki hemen her şehirde bulunan köy isimleri ile aynı; Eymür, Avşar, Kızık, Çepni, Dodurga, Kayı, Beğdili, Kınık, Yüreğir, Peçenek, Salur, Bayındır, Karkın, Yazır, Yaparlı, Bayat, Alkaevli, Karaevli, Döğer, Çavuldur, Alayunt, İğdir(Iğdır), Büğdüz, Yıva(Yuva). Bunlar 24 Oğuz Boyu isimleridir. Türkiye, Oğuzların batı kolu, Kazakistan'da kalanlar Oğuzların doğu koludur, hepimiz Oğuz Han'ın torunlarıyız.
Kazak Türkçesinden bazı örnekler: Mide-aş kazanım, günaydın-hayırlı tan, iyi günler- hayırlı kun, iyi akşamlar-hayırlı agşam, eline sağlık-koldarınız dert kormesin, teşekkür-rahmet, gömlek-kömlek, şalvar-şalbar, ne var ne yok-ne bar ne yog, Kazak dilini öğrenelim-Kazak tilin üyreniyik, benim elim-menin elim, bayramınız kutlu olsun-bayram kuttu bolsın, izninizle-ruhsat etiniz. Kazak Türk Atasözü; Adam bolsan adam bolasın-Dürüst olursan adam olursun, Aş tamağım tınış kulağım- Azıcık aşım dinç kulağım, Birlik bolmay tirlik bolmaz-Birlik olmadan dirlik olmaz. Bunlar gibi yüzlerce kelime Türkiye'de köylerimizde halen kullanılmaktadır. Çünkü köklerimiz bir; Türk'üz ve Türkçe konuşuyoruz. Kazakistan'ın, Özbekistan'ın, Kırgızistan'ın, Türkmenistan'ın, Azerbaycan'ın, D. Türkistan'ın, Kırım Tatarlarının, Başkurtların, Türkiye'nin hepsinin konuştukları dil Türkçedir, hepsi Türk'tür. Bizi Kazak, Özbek, Kırgız, Azeri, Türkmen, Uygur diye bizim bir araya gelmemizden korkan Sovyet Rusları ve diğer düşmanlarımız ayırmıştır. Konuşurken; Kazak, Özbek, Azeri, Kırgız, Uygur diye değil, Kazak Türkü, Özbek Türkü, Kırgız Türkü, Azerbaycan Türkü, Uygur Türkü diye doğrusunu söylemeliyiz.
Türkiye'de de çok telaffuz edilen yanlış bir terim türedi; ''Türki Cumhuriyetler.'' Yani Türk değil de Türklerle alakalı gibi çok yanlış ve sinsi bir tanımlamadır bu. Doğrusu; Kazak Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan Cumhuriyeti, Azerbaycan Türk Cumhuriyeti, Kırgızistan Türk Cumhuriyeti, Özbekistan Türk Cumhuriyeti, Kırım Türk Cumhuriyeti, Doğu Türkistan Cumhuriyeti şeklinde söylenmelidir.
Özetle; Atatürk; ''Bir gün mutlaka bütün Türk Devletleri birlikte Çin Seddinde buluşacağız'' der. İçeriden ve dışarıdan bütün engellemelere rağmen sular mecrasına akacak, TURAN TÜRK BİRLİĞİ KURULACAKTIR. BEN TÜRK BİRLİĞİNE İNANIYORUM. İSTANBUL'DAN KALKAN BİR HIZLI TREN TÜRKİSTAN'A, YİNE İSTANBUL'DAN KALKAN BAŞKA BİR HIZLI TREN MEDİNE'YE VARACAKTIR. BİZ GÖRMESEK TE TORUNLARIMIZ TURAN PASAPORTUNU TAŞIYACAKTIR.
Selam olsun Turan Türk Birliğine inananlara ve bu uğurda çalışanlara. ''BİZ BÜTÜN TÜRK CUMHURİYETLERİNDEKİ TÜRKLER; SADECE DOST DEĞİLİZ. DOST SONRADAN TANIŞANLAR TARAFINDAN KURULUR. BİZ KANIMIZ BİR, KARDEŞLERİZ.'' Kardeşlerimize selam olsun.