USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

?Kızılay emin ellerde?

?Kızılay emin ellerde?

?Kızılay emin ellerde?
27-07-2013 18:47
Google News


MUSTAFA IŞIK

Kızılay Sivas Şube Başkanı Mustafa Sarılar, Kızılay’ın Sivas’taki imajı düzeltmek, kalıcı ve büyük çalışmalar yapmak için, çaba harcadıklarını söyledi. Bunların başında Yıldızeli Kaman’daki maden suyunun değerlendirilmesinin geldiğini belirten Sarılar, genel merkez ile bu konuyu görüştüklerini, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da bu konuyla yakından ilgilendiğini söyledi.

Genel Merkez’in Erzurum’daki bir başka yatırım nedeniyle, Sivas’a dönük bu talebi şimdilik sumen altı ettiğini belirten Sarılar, ancak bu yatırım için ısrarcı olduklarını söyledi. Sarılar genel merkeze, ‘Siz bunu bize yatırıma dönüştürün, oraya ben şube başkanı olarak şişe fabrikası yapacağım’ sözünü verdiğini de belirtti.

‘ELİMİZDE HİÇBİR ŞEY YOK’

Kızılay’ın Sivas’ta sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, bu sürecin sonunda zor bir görevi devraldıklarını belirten Şube Başkanı Mustafa Sarılar, bu durum nedeniyle Ramazan ayında faaliyet yapamadıklarının da altını çizdi.

Kızılay Sivas Şubesi olarak şuanda ellerinde hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Sarılar, şu şekilde konuştu:

‘Biz 16 Nisan’da atama usulü ile görevlendirildik. 30 Haziran’da birinci olağan genel kurulumuzu yaptık ve resmileştirdik. Yönetimimizde pırıl pırıl Sivas eşrafından herkesin tanıdığı camia... Kızılay malum, 3 yıldır Ankara Merkez’den yönetiliyordu. Sivas ile çok kopuk bir düzen vardı. Bu düzenin giderilmesi için bizlere bu görevi tevdii ettiler. Allah mahcup etmesin, çok zor bir görev Kızılay. Kendi cebindeki parayı istediğin şekilde harcayabiliyorsun, hiç önüne arkasına bakmıyorsun. Ama onun kuruşuna halel gelmemesi için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz.

Ramazan aktivitesi için bir şeyler yaptık mı? Yapamadık. Sebep şu, biz birinci olağan genel kurulu yaptıktan sonra elimizde hiçbir şey yok… Varlığımız yok. Hepsi genel merkezde bütün gayrimenkuller, demirbaşlarda olmak üzere. Biz tabi birinci olağan genel kurulu yapıp, resmen göreve başladıktan sonra Ankara merkeze taleplerimizi ilettik, o gayrimenkullerin bir kısmını aldık. Alamadığımız tek şey, Kızılay Tıp Merkezi olan, şuanda Numune Hastanesi Semt Polikliniği olarak hizmet veren o binanın gelirinden mahrumuz. Onun da geliri çok ciddi bir rakam. Eğer ki onu alabilseydik, elbette ki Sivas’ta bazı aktivitelere katılmak fakir fukaraya elimizi uzatmak icap ederdi. Şuanda paramız yok. Daireler, dükkânlar şeklinde o gayrimenkulleri de yeni yeni alıyoruz,  yeni yeni paraları almaya çalışıyoruz. Aldığımız kadar böyle bağışçılara bizim ödeyeceğimiz paraları da merkez bizim üzerimize devretti. Elimiz kolumuz bağlı. Onun için bu ramazanı biz test olarak geçiriyoruz. İnşallah önümüzdeki aylarda, kadromuz ve yönetimimiz güçlü. Kendi fedakarlıklarımızla bir şeyler yapmaya çalışacağız. Sivas’ın Kızılay’a geçmişte olan imajını kazandırmak için o güzellikleri sunmaya çalışacağız.

Ben kendi şahsım adına ve yönetimden de arkadaşlar buna çok dikkat ediyor, zekât verdiğimiz zaman Kızılay adına da veriyoruz. Yani Kızılay’ındır diye veriyoruz. Bağışçılarımızın da elimizden geldiği kadar, eksikliklerini gidermeye çalışıyoruz. Öyle bağışçılarımız var ki, onlara şu şeyi vermişler, şerh koymuşlar bir bağış yaptığında ‘benim 15 günlük kaplıca tedavimi yaptıracaksınız’ gibi… Bunu Kızılay olarak söz vermişler ama yapmak durumundayız. Yapacak şuanda hiç kimse yok.  Daha önce burada merkez de 4-5 tane görevli arkadaş varmış. Bunların hepsi bu işlerle ilgileniyordu. Ama kapatılınca şuanda hiç çalışanımız yok. Ben kendi ofisimden sekretaryamı, muhasebecimi kullanıyorum ve evrakları böyle nizamlı, intizamlı arşiv haline getirecek elemanı kullanıyorum. Oturacağımız Kızılay binasında bizim kat tamamen boşaltılmış, bir tane oturacak masa sandalye dahi yok. Telefonlar, internet, bilgisayar sistemleri tamamen götürülmüş. Biz bunları işte yavaş yavaş organize ediyoruz. Nasıl organize ediyoruz? Önce biz yönetim olarak kendi içimizden bağışlar yaparak bu altyapıyı oluşturmaya çalışıyoruz.

Sivaslı şundan emin olsun. Kızılay artık bundan sonra güvenli ellerde… Hakikaten çok zor ve sorumluluğu olan bir görev… Kimsenin endişesi olmasın elimizden gelen her şeyi yapacağız’

MADEN SUYU TESİSİ PROJESİ…

Yeni dönemde gündeme aldıkları Sivas’ta maden suyu üretimine yönelik, Yıldızeli Kaman’daki kaynak üzerinde yoğunlaştıklarını belirten Kızılay Sivas Şube Başkanı Mustafa Sarılar, bu konudaki çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da konuyu yakından takip ettiğini belirten Sarılar, projenin Sivas’a marka değeri katacağını, istihdama ve ekonomiye katkı sağlayacağını söyledi.

Kızılay Genel Merkezi’nin bu yatırımı gerçekleştirmesi için ısrarcı olduklarını belirten Sarılar, buna karşın kendisinin de bir şişeleme tesisi kurmayı taahhüt ettiğini belirtti.

Sarılar; ‘Bizim ilk önceliğimiz, Sayın Bakanımız bu göreve bizi layık gördüğünde söylediği şey Yıldızeli Kaman’daki bir maden suyuydu. Orası iptal edilmişti, Özel İdare Devralmıştı kullanılır hale getirilmediği için. Sağ olsun Özel İdare Genel Sekreterimiz Salih Ayhan bizim bir talebimizle bize bir yıl süreyle burayı faaliyete sokabilmemiz için yetki verdi. Bu yetki ile bitmiyor. Biz dosyalarımızı falan hazırladık, Ankara Merkeze, yönetim kuruluna sunduk.

Şuanda Aynı evsafta Erzincan’da bir şişeleme tesisi kurulduğu için bizim Yıldızeli’ndeki çalışmayı sümen altı ettiler. Fakat bunda biz ısrarcıyız. Sayın Bakanıma da söyledim. Kendisinin tabiri aynen şöyle, ‘başbakanımızı da devreye sokarak inşallah orayı bir devreye sokmaya çalışacağız’

Yani Kaman Maden Suyu, burada Kızılay’ın fakir fukaraya dağıtacağı yardımdan çok çok önemli… O yatırımı yaptığımız zaman hem istihdam açısından hem de Sivas’ı tanıcı bir marka koyacağız. Sivas Kaman Maden Suyu veya Yıldızeli Kaman Maden Suyu diyeceğiz ve Türkiye’ye dağıtacağız. Bugün o içeceğin Türkiye’de trendi çok yükseliyor. Yok satıyor. Bunu biran önce hayata geçirmemiz lazım.

Hatta ben Ankara’ya şunu söyledim. Siz bunu bize yatırıma dönüştürün, oraya ben şube başkanı olarak şişe fabrikası yapmaya söz veriyorum dedim. Mühim olan oradaki insanlara istihdam sağlamak. Birinci önceliğimiz o. Ondan sonra eğer paralanırsak, orada onu yatırıma dönüştürürsek, Sivas’a bir rehabilitasyon merkezi kazandırma düşüncemiz var. Bunlar tabi para ile olan şeyler. Sivas’ın da bütçesi onları yapmaya muktedir değil. Biz, Ankara Merkez ile diyaloglarımızı en üst seviyede götürmeye çalışıyoruz. Yönetim Kurulu’nda tanıdıklarımız var. Onların katkısı olmadan bizim Sivas Şube Başkanlığı olarak yapabilmemiz mümkün değil. Kızılay hizmet ise bu Ankara’da da olur, Sivas’ta da olur. Parayı Ankara-İstanbul’a harcamak değil, Anadolu’nun ihtiyacına göre şekillendirmek genel merkezimizin bence asli görevidir diye düşünüyorum.  Onun için de bu tür girişimlerimiz mevcut’ ifadelerini kulandı.

KAPSAMLI BİR TESİS PLANLIYORUZ

Sadece maden suyunun şişelenmesi değil, paketlemeden şişe üretimine kadar tüm ihtiyaçların karşılandığı kapsamlı bir tesis oluşturmayı hedeflediklerini belirten Sarılar, devlette işlerin kendi arzuladıkları hızda ilerlemediğinin de altını çizdi.

Sarılar, sözlerini şu şekilde noktaladı:

‘Çok geniş kapsamlı bir üretim tesisi planlıyoruz. Hem maden suyunu soda haline sunmak, hem de onun altyapısı için ne lazımsa onların da yanına kurulması lazım. Şişe, kasa, paketleme gibi… Onları da yanına kurman lazım. Şişeyi gidip başka yerden getirirsen maliyetini yükseltirsin. Ayağının dibine yapıp rekabet edebilme şansına erişmemiz lazım. Yani biz tüccar kafalıyız. Öyle yapmak istiyoruz yalnız bizim alışkın olmadığımız tek bir şey var, devlet mekanizması çok hızlı işlemiyor. Ondan ona, ondan ona otokontrol gibi gidiyor, ama bizim de yani su gelene kadar Kurbağanın gözü patlıyor misali, biz onlara dayanamıyoruz. Bizim acelemiz var. Biran önce burada bir şeyler yapmak istiyoruz.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
11.10.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!