Baba Baki T. oğlunun sürekli sürgün edildiğini belirterek, daha önce de kaldığı İzmir Şakran cezaevinde Hapishane Müdürü ve Başgardiyanın önünde bacağını ve kolunu kesip kolundan kestiği eti yediğini öğrendiğini ileri sürdü.
ERSAN ARSLAN / ÖZEL HABER
Cezaevinde etini kesip haşladıktan sonra yediği ileri sürülen Abdullah T.’nin Sivas’taki babası Baki T. kafaları karıştıran iddiaları gündeme getirdi. Acılı baba; ‘Ben oğlumun tedavi edilmesini istiyorum, yakın bir cezaevine verilmesini talep ediyorum. Bu işin sonu ne olacak? Kendini herhalde öldürecek… Ya kendini öldürecek, ya bir başkasına zarar verecek. Bunun önüne geçilmesi için mutlaka tedavi edilmesi lazım. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda soruşturma başlatmasını istiyorum’ dedi.
Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde bacağından kestiği et parçasını haşlayıp yediği iddia edilen, mahkum Abdullah T.’nin memleketi Sivas’ta yaşayan Babası, Baki T. , oğlunun bugüne kadar 12 cezaevi dolaştığını, zaman zaman kendine zarar verdiğini ancak etini yemesi ile ilgili olayın yeni ortaya çıkan bir durum olduğunu söyledi. Oğlunun daha önce, kaldığı İzmir Şakran Cezaevi’nde bacağını ve kolunu kestiğini, kolundan kestiği parçayı cezaevi müdürü ve başgardiyanın karşısında yediğini öğrendiğini belirten acılı baba, şimdi de oğlunun bacağını keserek kopardığı parçayı haşlayıp yediğini öğrendiklerini söyledi.
Oğlunun bulunduğu Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nin sürgün edildiği 12. Cezaevi olduğunu belirten Baba Baki T. oğlu ile ilgili olumsuzlukların örtbas edildiğini, tedavi yerine sürgün edilerek adeta ölüme terk edildiğini ileri sürdü. Baki T. ‘Adalet Bakanlığı’ndan yardım talep ediyorum. Bu konuda soruşturma başlatılmalı. Bundan sonraki süreçte oğlum ya kendini öldürecek ya başkasına zarar verecek. Eğer oğlumun psikolojik bir rahatsızlığı var ise tedavi edilmesi lazım. Ayrıca oğlumun Sivas’a yakın bir cezaevine sevk edilmesini istiyorum’ dedi.
‘CİNAYET SUÇUNDAN HÜKÜM GİYDİ’
Oğlu Abdullah T.’nin cezaevine girmeden önce hiçbir psikolojik sorunu olmadığını, her şeyin cinayet suçlaması ile hüküm giymesinin ardından başladığını belirten Baki T. Sivas Cezaevi’nden başlayan sürgünlerin ardı arkasının kesilmediğini söyledi.
Baki T. şu şekilde konuştu:
‘Oğlum ilk olarak Sivas Cezaevi’nde bir arkadaşı ile birlikte koğuş yakma olayına karıştığı gerekçesi ile Gümüşhane cezaevine sürgün edildi. Daha sonra, Bayburt’a, oradan Trabzon’a, Yozgat, Kırıkkale, İstanbul, Bolu, İzmir Buca Kırıklar cezaevlerine, oradan İzmir Şakran Cezaevi’ne gönderildi. Son olarak da Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne gönderildi’ dedi.
‘BAYBURT’TA BOĞAZINI KESTİ…’
Abdullah T.’nin başına gelen hadiselerin üzerinin örtüldüğünü savunan baba Baki T. oğlunun kendisine zarar verdiği için tedavi edilmek yerine sürekli sürgün edilerek başka cezaevine gönderildiğini ileri sürdü.
Abdullah T.’nin ilk kez Gümüşhane’deki cezaevinde kendisine zarar verdiğini belirten Baki T., oğlunun yaşadığı olaylarla ilgili iddialarını şu sözlerle dile getirdi:
‘İlk kendine zarar verme olayı Gümüşhane’de başladı. Bayburt’ta boğazını kesti. Daha sonra gittiği cezaevlerinde vücudunun çeşitli yerlerine zarar verdi. Son olay gündeme geldi, bundan önceki olayların örtbas edildiğini düşünüyorum. Olaylar hep örtbas ediliyor ve oğlum oradan oraya sürgün ediliyor.'
'MÜDÜRLE BAŞ GARDİYANIN
ÖNÜNDE ETİNİ KESİP YEMİŞ...'
Oğlunun tedavi edilmediği için bu hale geldiğini savunan Baki T., Abdullah T.'nin daha önce de etini kesip yediğini ileri sürerek, Tekirdağ'daki hadisenin ikinci olduğunu söyledi.
Abdullah T'nin iki yılı aşkın süredir çocuklarını göremediğini, kendi imkanlarının da kısıtlı olduğunu belirten Baki T. oğlunun Sivas'a yakın bir cezaevine gönderilesi halinde, ailesi ile daha sık görüşmesinin psikolojisine olumlu etki sağlayacağını savundu.
Baki T., şu ifadeleri kullandı:
'Benim oğlum tedavi edilmiş olsaydı belki bunlar olmayacaktı. Bu et yeme hadisesi ikinci kez oluyor. Bu nereden çıktı anlayamadım. Daha önce kendisine zarar veriyordu ama et yeme olayı yoktu. Bu hadiselerden birisi İzmir Şakran Cezaevi’nde oldu, örtbas edildi.
İzmir Şarkran Cezaevi’nde, sağ bacağını 25-30 cm kadar kesmiş, sağ bileğinin üst kısmından avuç içi kadar et parçası kesip müdür ile başgardiyanın karşısında yemiş.
Çocuk tedavi edilmeden, cerrahi müdahale yapılmadan Tekirdağ Cezaevi’ne gönderilmiş, Tekirdağ’da da bu ikinci olay olmuş.
Ben oğlumla bu olayın sonrasına görüştüm. Müdürle görüşmek için dilekçe yazıyor, gardiyan götürüp müdüre veriyor, müdür isterse görüşüyor, istemezse görüşmüyor. Müdür görüşmeyi kabul etmemiş, görüşmek için de herhangi bir olay yapması gerekiyor, bunun için de bu olaya başvurmuş. Oğlum cezaevlerinin şartlarından şikâyetçi. Bizim en büyük sorunumuz oğlumun gittiği cezaevlerinin uzaklığı. Ben Bağ-Kur emeklisiyim. 800 TL maaş alıyorum. Abdullah’ın çocukları olan 2 torunum benim yanımda kalıyor. Gidip gelme konusunda zorluk yaşıyoruz. Oğluma doğru düzgün harçlık veremiyorum. Ben oğlumun yakın cezaevlerinden birine gönderilmesini istiyorum. Sivas’ın kabul etmediğini söylüyorlar.
Oğlumun benimle, çocukları ile, ailesi ile görüşmesinin psikolojisinin düzelmesine faydası olacağına inanıyorum. Oğlum çocuklarını 2 yılı aşkın süredir göremiyor.'
‘SAĞLAM BİR İNSAN
KENDİNİ KESİP YEMEZ’
Oğlunun mutlaka tedavi görmesi gerektiğini belirten Baki T. sağlıklı bir kişinin kendi etini kesip, pişirip yiyemeyeceğini belirterek, yaşananların kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Oğlunun hayatından endişe ettiğini belirten Baba Baki T., düzenli bir tedavi uygulanmadığını da savunarak, Adalet Bakanlığı’nın yaşanan bu olaylarla ilgili soruşturma başlatmasını istedi.
Baki T.; ‘Sağlam insan kendi etini kesip yemez. Oğlumun psikolojisi bozuksa tedavi olması lazım. Cezaevi’nden gönderiyorlar hastaneye, bu sefer hastaneden ‘yerimiz yok’ deniliyor, çocuk tekrar cezaevine gönderiliyor. Oğluma bu yaralama olaylarından sonra sağlıklı bir şekilde cerrahi müdahalede bulunulmadı. Oğlumu ölüme terk ediyorlar. Üzerini kapatıyorlar, ‘ne yaparsa yapsın’ diyorlar. Ben oğlumun tedavi edilmesini istiyorum. Bu işin sonu ne olacak? Kendini herhalde öldürecek… Ya kendini öldürecek, ya bir başkasına zarar verecek. Bunun önüne geçilmesi için mutlaka tedavi edilmesi lazım' dedi.
ADALET BAKANLIĞI'NIN
DEVREYE GİRMESİNİ İSTEDİ...
Adalet Bakanlığı'nın bu konuda soruşturma başlatmasını isteyen acılı baba Baki T., oğlunun bayram öncesinde tedavi için Samsun'a gönderildiğini, ancak hastaneye gitmeden tekrar Tekirdağ'a gönderildiğini ileri sürdü.
Baki T., 'Geçtiğimiz günlerde Samsun’a gönderilmişti. Arife günü, ben trenle Samsun’a gittim. Samsun’a indim, telefon geldi, ‘Tekirdağ Cezaevi’ne geri geldi Abdullah’ dediler.
‘Hastaneye sevk ettik’ diyorlar, bu adam hiç hastaneye gitmeden, yatışı yapılmadan Samsun Cezaevi’ne gönderiliyor. Samsun Cezaevi’nden de tekrar iki gün sonra bindiriyorlar, Tekirdağ Cezaevi’ne geri gidiyor. Tedavisinin yapılması lazım bunun. Yakın bir cezaevine versinler ve hiç değilse ilgilenelim. Ben Adalet Bakanlığı’nın bu cezaevleri ile ilgili soruşturma başlatmasını ve oğlumun Sivas’a yakın bir cezaevine verilmesini istiyorum. Başka bir isteğim yok' şeklinde konuştu.
Oğlunun cezaevine girmeden önce psikolojik bir sorunu bulunmadığını belirten Baki T., Abdullah T.’nin hüküm giydiğinde 3-4 ve 5 yaşlarında 3 kız çocuğu olduğunu, cezaevine girdikten bir yıl sonra eşinden ayrıldığını, şimdi genç kız olan 2 torununun kendisi ile birlikte yaşadığını söyledi.
