Özdemir, Bakan Yılmaz’ın babasının ya da dedesinin muhtemelen İsmet ismini İsmet İnönü’den esinlenerek kendisine koyduğunu belirten Özdemir, ‘Sayın bakan ya İsmet ismini değiştirsin, ya da İsmet İnönü’ye küfretmekten vazgeçsin’ dedi.
ERSAN ARSLAN
CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın CHP’ye yönelik eleştirilerine tepki gösterdi.
Partisi’nin Sivas İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Özdemir’in ilk gündeminde kentteki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri vardı. Özdemir, Sivas’taki Cumhuriyet Bayramı programı kapsamında kent meydanındaki Atatürk Anıtı’nda düzenlenen çelenk sunma törenine Sivas Valisi Zübeyir Kemelek, Belediye Başkanı Doğan Ürgüp ve CÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık’ın katılmamasını eleştirdi.
Özdemir, ‘Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Atatürk Anıtı’nda düzenlenen çelek koyma törenindeki garabeti ve orada yaşadığım üzüntüyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Cumhuriyet Bayramımız bizim en büyük bayramımız. Her ne hikmetse her Cumhuriyet Bayramı’nda olduğu gibi bu bayramda da Sivas’ın üst düzey yöneticilerinden hemen hemen hiç kimse yoktu. Hasta olanlara geçmiş olsun diyor, şifa diliyorum ama en büyük bayramda çelek koyma töreninde Atatürk Anıtı’nın önünde Vali yok vekâleten temsil ediliyor. Belediye Başkanı vekâleten temsil ediliyor, rektör vekâleten temsil ediliyor.
Bu uzunca yıllardan bu tarafa ulusal bayramları gözden düşürmek, içeriğini boşaltmak kampanyasının en son ve acı göstergesidir bu. Yazın kavun-karpuz şenliklerinde bir arada olan AKP’nin başta il başkanı olmak üzere milletvekili, bakanı, bayramdan 1 gün önce kenti terk ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bayram öncesi rahatsız olduğunu basından takip ediyoruz. Muhtemel ki, Sayın Cumhurbaşkanı da Ankara’daki Cumhuriyet Bayramı törenlerine katılmayacak ve vekâleten götürecektir. Bu tablo insanın içini acıtıyor. Oysa en büyük ulusal bayramımız olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. Yıldönümünü Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta kutlayacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak bir kere daha kıvançla ve sevinçle ifade etmeliyiz ki, 90 yıl önce Cumhuriyeti kuran partinin üyeleri olarak bu büyük bayramı herkesten belki biraz daha büyük bir coşku, sevinç ve onurla kutlayacağımız belirtmek istiyorum’ ifadelerini kullandı.
‘O KOLTUKLARDA OTURUYORLARSA
BUNU CUMHURİYETE BORÇLULAR’
Özdemir’in ikinci gündem maddesi AK Parti cephesinden CHP’ye yönelik ortaya koyulan eleştiriler vardı. Bu konuda Başbakan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı hedef alan Özdemir, Başbakan Erdoğan ve Bakan Yılmaz’ın bulundukları koltuğa oturuyor olmalarını cumhuriyete borçlu olduklarını söyledi.
Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
‘Sayın Başbakan Cumhuriyeti ve CHP’yi hedef aldığı her toplantısında bu ülkede dikili bir ağaçları yok diyen Sayın Başbakana buradan seslenmek istiyorum ki, 90 yıl önce CHP’nin Sivas’ta diktiği fidan, bugün 90 yıllık ulu bir çınar haline gelmiştir. Bu gün bu makamlarda bulunanlar, yani Cumhuriyetin sayesinde bu ulu çınarın gölgesinde oturanlar, oturduğu gölgeyi kendi gölgesi zannedenler Cumhuriyete ve CHP’ye her fırsatta saldırmayı adeta bir görev edinmiş vaziyetteler. Cumhuriyet Çınarı’nın altında olup, hem bu çınarın köklerini kemirmeye, bir taraftan dallarını kırmaya çalışanları bir kere daha samimiyete davet ediyorum. Eğer sayın başbakan bugün başbakanlık koltuğunda oturuyorsa, CHP’ye saldırma sırasına geçmiş olan milli savunma bakanı, milli savunma bakanlığı koltuğunda oturuyorsa bunu cumhuriyete borçludur, cumhuriyeti kuranlara borçludur, başta da CHP’ye borçludurlar.
12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde cumhuriyetin temel ilkeleri, kurumları adeta birer ikişer tavsiye edilmiş vaziyette, devletin bölünmezliği bugün tartışılır hale gelmiş vaziyette. Türk’üm demeye korkan siyasetçiler ortada. Ulusal bayramlarımıza verilen değerler hepimizin dikkatini çekiyor. Kamu kurumlarında Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldıranlar şimdi cumhuriyete sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bir kere bilinmelidir ki cumhuriyetin onların kendisini sahiplenmesine ihtiyacı yoktur. Cumhuriyet sayesinde bu kadroları işgal edenleri bir kere daha cumhuriyetin faziletini anlamaya davet ediyorum.
Sayın Başbakan 12 yıldan bu tarafa gece gündüz, 7 gün 24 saat hiç susmadan konuşuyor. Artık ben başbakanı televizyonlarda izlemekten utanmaya sıkılmaya başladım. Benim gibi yurttaşlarımız da artık televizyonlarını kapatıyorlar başbakan çıktığında. 7 gün 24 saat bankaların bankamatik şubesi gibi Sayın Başbakanın ağzı hiç kapanmıyor. 12 yıl boyunca da, hem cumhuriyeti hem CHP’yi hedef alarak eleştiri odağına koyuyor. Yine geçenlerde bir açıklama yaptı Sayın başbakan, artık ibretle izliyorum. Cumhuriyeti, cumhuriyetin kurumlarını eleştirirken 2 kızının türbandan dolayı Türkiye’de okuyamadığını ve Amerika’ya gönderdiğini söylüyor. Şimdi sormak lazım acaba Sayın Başbakanın oğlu da türban taktığı için mi Amerika’da okudu. Ya da, üzülerek ifade ediyorum, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Sivas’ta üniversite yurtlarında yer bulamayan, parasız eğitim bulamayan, çocuğunu okutacak para bulamayan yurttaşlarımızdan acaba kaç kişi sayın başbakan gibi oğlunu-kızını Amerika’da okutmuştur.’
‘SAYIN BAKAN, İSMİNİ DEĞİŞTİRSİN’
CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, konuşmasının büyük bölümünü Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a ayırdı. Eleştirisinin dozunu artırarak Bakan Yılmaz’a ismi üzerinden yüklenen Özdemir, Bakan Yılmaz’ı asli görevlerini yerine getirmemekle eleştirdi.
Yılmaz’ın CHP’yi hedef alan sözlerine aile büyüklerini örnek göstererek karşılık veren Özdemir, Bakan Yılmaz’ın babasının ya da dedesinin geçmişte mutlaka CHP’ye oy verdiğini ya da CHP’li olduğunu savundu. Bakan Yılmaz’a İsmet ismini dedesinin ya da babasının mutlaka İsmet İnönü’den esinlenerek koyduğunu savunan Özdemir, ‘Sayın bakan ya İsmet ismini değiştirsin, ya da İsmet İnönü’ye küfretmekten vazgeçsin’ ifadelerini kullandı.
Özdemir, şu şekilde konuştu:
‘2 gün önce Sivas’ta olan Milli Savunma Bakanı şimdi mili savunmayı bırakmış, CHP’ye saldırı görevini kendisine üstlenmiş. CHP’ye ve cumhuriyete saldıranların çok olduğunu biliyorum. Ama Milli Savunma Bakanı asli görevini bırakıp, CHP’ye saldırı noktasına gelmiş sayın bakana birkaç sitemde bulunmak istiyorum.
Sayın bakanın babası, eğer hayatta ise hala yaşıyor ise kendisine uzun ömürler ve sağlık diliyorum. Hayatta değil ise Allah’tan rahmet diliyorum. Ama sayın bakana İsmet adını veren babası zannediyorum ki bu adı koyarken İsmet İnönü’nün adından esinlenerek koymuştur. Muhtemeldir ki sayın bakanın babası ve dedesi geçmişte mutlaka CHP’ye oy vermiştir, CHP’li olmuşlardır. Sayın bakan ya İsmet ismini değiştirsin, ya da İsmet İnönü’ye küfretmekten vazgeçsin.
Şimdi CHP’ye saldırmanın dayanılmaz hazzını yaşayan sayın bakan ‘CHP’nin genlerinde yasakçılık var’ ifadesini kullanmış. CHP’nin tek parti döneminde kalma bir parti olduğunu söyleyen Yılmaz, o denemin zihniyetinin ve özelliklerinin partinin dokularına ve genlerine işlediğini söylüyor.
Yel kayadan bir şey koparmaz onu biliyorum ama Anadolu’da bir tabir vardır. Hiç olmazsa insanlar nankörlük etmemeliler. Ekmek yediği sofraya hakaret etmemesi gerekiyor. Eğer Sayın Milli Savunma Bakanı bugün Milli Savunma Bakanı ise, Tayyip Erdoğan bu ülkede başbakansa bunu Cumhuriyete ve cumhuriyeti kuran CHP’ye borçludur, Mustafa Kemal Atatürk’e borçludur.
İşin garip tarafı Türkiye Suriye ile adeta bir savaşa doğru sürüklenirken, Suriye sınırımız adeta delik deşik olmuşken, Suriye’den kaçıp Türkiye’ye sığınan sığınmacıların nüfusu 1 milyonu aşmışken. Suriyeli sığınmacılar artık Sivas’a kadar gelmişken, Suriye’den ateşlenen bir havan topu ile yine bir yurttaşımız hayatını kaybetmişken, asıl işi bu olması gereken Milli Savunma Bakanı, Ankara’da konuşamayan, çünkü Başbakandan kendisine konuşma sırası gelmeyen Milli Savunma Bakanı Sivas’ta CHP’ye küfredenler sülalesine katılmış vaziyette. Bu tablo Sivas’a yakışmıyor. Sayın Milli Savunma Bakanı her Sivas’a geldiğinde Sivaslı vatandaşlarımız, 2 yıldır bakanlık yapan sayın bakandan ve 12 yıldır Türkiye’yi idare eden AKP’den Sivas’a hizmet, yatırım bekliyor.
Sayın bakan Sivas’a geliyor, sözüm ona açılışlar yapılıyor. Sivas’ta AK Parti iktidarı döneminde kapanan kurumları artık benim saymama gerek yok. TÜDEMSAŞ’tan, Çimento Fabrikası’ndan, Dikimevi’nden, Et Balık’tan, en son özelleştirilen Kangal Termik Santrali’nden başlarsak kapananları saymaya sayfalar yetmez. Ama sayın bakanın her geldiğinde açılış yaptığı iki şey var, bir Alonet’i bir de özel bir bankanın çağrı merkezini açıyor. O çağrı merkezinde kaç kişinin hangi koşullarda çalıştığını hepimiz biliyoruz. İşe girmek için insanlar bir gayret gösteriyor. Olumsuz koşullar ve düşük ücretten dolayı işten kaçmak isteyenlerin de ayrı bir macerasını hep birlikte biliyoruz.
İçinde bulunduğumuz koşullarda Cumhuriyete sahip çıkmak, hepimizin başta, Milli Savunma Bakanı ve başbakanın görevidir. Ota Doğu’daki diğer İslam ülkeleri kan gölüne dönmüşken bu coğrafyada biz birlikte, bir arada yaşayabiliyorsak, birliğimizi ve dirliğimizi cumhuriyete, cumhuriyeti kuranlara ve CHP’ye borçluyuz.’
