O bir bilim adamı aynı zamanda, o folklor adamı, kültür adamı. Her yönüyle Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan itibaren kültürümüzü derleyip toparlamış ve bugünkü nesillere, hatta bundan sonraki nesillere de aktarmanın yollarını bize göstermiştir’ dedi.
ERSAN ARSLAN
Sivas’ta ‘Ölümünün 50. Yılında Muzaffer Sarısözen Sempozyumu’ düzenlenecek. 18-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek sempozyuma, il dışından aralarında Sarısözen’in akrabalarının da bulunduğu bilim adamları, sanatçı, bürokrat ve akademisyenlerden oluşan çok sayıda isim katılacak.
Sivas Valisi Zübeyir Kemelek, Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü ile birlikte Sivas Valiliği Vali Dr. Hasan Canpolat Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında Muzaffer Sarısözen’in ölümünün 50. Yılında düzenlenecek sempozyum hakkında bilgi verdi.
Sempozyumun uzun süren hazırlıkların ardından gerçekleştirileceğini belirten Vali Kemelek, ‘ölümünün 50. yılında ilimizin yetiştirmiş olduğu Muzaffer Sarısözen’i anmak, günümüzdeki insanları onun varlığından haberdar etmek gibi düşüncelerle bir sempozyum düzenlendi. Bu sempozyumun hazırlığı epeydir devam etmekte. Sempozyuma katılacak ve bilimsel tebliğde bulunacak kişilerin çok önceden haberdar edilmesi gerekiyor. O teknik çalışmalar yapıldı.
18-20 Kasım tarihleri arasında ilimizde valiliğimiz, il kültür ve turizm müdürlüğü ve bakanlığımızın destekleri ile Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı’nın destekleri ile Sivas Belediyemiz, Cumhuriyet üniversitemiz ve Ticaret Odası’nın katkıları ile bu sempozyumu düzenleyeceğiz’ dedi.
‘TÜM SİVASLILARDAN
MANEVİ KATKI BEKLİYORUM’
Sarısözen’in birçok alanda önemli hizmetlere imza attığını, Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan itibaren Türk Kültürünü derleyip toparlayarak gelecek nesillere aktarılmasının önünü açtığını belirten Vali Kemelek, TRT arşivindeki birçok çalışmanın altında Sarısözen’in imzasının bulunduğunu söyledi.
Vali Kemelek, şu ifadeleri kullandı:
‘Muzaffer Sarısözen denildiği zaman öncelikle Selçuklulardan bu güne devam eden bir ailenin çocuğudur. Sarıhatipzadelerden olan Muzaffer Sarısözen soyadı kanunundan sonra Sarısözen soyadını almıştır. Sarıhatipzadenin karşılığıdır o aslında. Memleketimizin yetiştirdiği, önemli bir kişi. O, bir bilim adamı aynı zamanda, o folklor adamı, kültür adamı. Her yönüyle Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan itibaren kültürümüzü derleyip toparlamış ve bugünkü nesillere, hatta bundan sonraki nesillere de aktarmanın yollarını bize göstermiştir. Bugün TRT arşivine baktığınız zaman zaten birçoğunun altında Muzaffer Sarısözen imzasını görmektesiniz. Maddi anlamda külfetli bir proje değil bu. Bu sempozyuma Sivas halkının manevi olarak katılmalarını istiyorum.’
‘TÜRK KÜLTÜRÜNE
BÜYÜK HİZMETLER ETMİŞTİR’
Muzaffer Sarısözen’in, köklü bir aileden geldiğini, ailenin şecere belgeli olarak seyyid bir aile olduğunu belirten Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Sarısözen’in Türk kültürüne büyük katkılar sağladığını söyledi.
‘Sarıhatipzadeler sempozyumu yapılmıştı daha önce Sivas’ta, Sarıhatipzadeler ailesinin en önemli fertlerinden birisi olan Muzaffer Sarısözen’in sempozyumunun yapılması da vacip olmuştu. Bu konuda öncülük eden başta Valiliğimiz olmak üzere, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze teşekkür ediyorum. Belediyeler bu tür faaliyetlerin her yerinde yer almak durumundalar.
Bu ailenin birçok özellikleri var. Ulu Camii’nin mütevellisi bir ailedir. Bu aile seyyid bir ailedir. Şecereleri vardır. Net şekilde ispatlanmış bir durumdur. Muzaffer Sarısözen Şeyh Hüseyin Efendi’nin oğludur. Bir şeyh sülalesidir bunlar. Muzaffer Sarısözen Türk kültürüne belki ülke çapında en fazla hizmet edenlerin belki de ilk sırasındadır. 10 bin tane Türkü’yü derleyen, 2 binden fazlasını notaya alan bir zattır. Hayırlı ve güzel bir faaliyettir. İçinde bulunuyor olmaktan şeref duyuyorum’ ifadelerini kullandı.
‘KATKI SAĞLAMAKTAN MUTLUYUZ’
CÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık ise böylesine önemli bir etkinliğe katkı sağlamaktan mutlu olduklarını söyledi.
Kocacık; ‘Üniversite olarak yakın dönemde Sivas Araştırmalar Merkezi’ni kurmuştuk. Bu bünyede, bu merkez çerçevesinde Sivas’a ait böyle değerlerin gerekli şekilde anılması ve tanıtılmasında etkin görev almak istiyoruz. Buna vesile oldukları için değerli valimize, emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Üniversite olarak 18-20 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan bu etkinliğin bir günü üniversitemizde gerçekleşecek 19’unda. Bu tür şeylerde elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz.’
SİVAS’IN DÜNYAYA AÇILAN
PENCERESİ OLACAK
İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü ise Sarısözen ile ilgili daha önce bir çok etkinlik ve anma programının gerçekleştirildiğini ancak, Sivas’ta gerçekleştirilecek bu kapsamlı çalışmanın bir ilk olduğunu söyledi.
Sempozyumun sonunda ortaya çıkan fikirlerin kitap haline dönüştürüleceğini belirten Pürlü, Sarısözen’in daha önce basılan üç kitabının yeniden basılacağını, hiç basılmamış üç adet kitabının da baskısının gerçekleştirileceğini söyledi.
Bu çalışmaların Sivas’ın dünyaya açılan penceresi olacağını belirten Pürlü, şu ifadeleri kullandı:
‘Muzaffer Sarısözen ile ilgili bugüne kadar birçok programlar yapılmıştı. Ama onunla ilgili böylesine büyük kapsamlı bir program Türkiye’de ilk kez yapılıyor. Yani TRT belgeseller yaptı sağ olsun. Çeşitli illerde onun adına bir gecelik veya birkaç saat süren anma programları yapıldı ama 3 gün devam eden onun hizmetlerinin, eserlerinin, şahsiyetinin gündeme geleceği böylesine kapsamlı bir toplantı Türkiye’de ilk oluyor. Biz Sivaslı olarak bu etkinliği düzenlemekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Bu sempozyumla beraber Muzaffer Sarısözen, ülkemizde ve dünyada daha yakından tanınacaktır.
Muzaffer Sarısözen türkülerimizi derlemiş, ses kayıtlarını yapmış, bunları notaya almış, bir öğretmen gibi öğretmiş, yurttan sesler korosu yoluyla da icracı olmuş. Yani bu sanatı uygulamış bir insandır. O yüzden böylesine büyük bir müzikolog az bulunur. Bunun kıymetini ehli biliyordu ama ne yazık ki yeteri kadar hizmetleri tanınmadığı için böylesine bir organizasyona ihtiyaç duyuldu. Yaklaşık 10 bin Türkü’yü, ezgiyi derlediği ve 10’a yakın halk çalgısını kültürümüze kazandırdığını hepimiz biliyoruz. Muzaffer Sarısözen’in memleketi, toprağı olan Sivas’ta böyle bir etkinlik yapılacağı için hepimiz mutluyuz. Bu çalışma yaklaşık 6 aylık bir emeğin sonucunda ortaya çıktı. Müdürlüğümüz inşallah Sivas’ın kültürel değerlerini dünyaya açmaya yönelik çalışmalarını sürdürecektir.
Sempozyum 3 gün sürecek. Sempozyumun ilk günü Atatürk Kültür Merkezi’nde devam edecek. Burada açılış programı olacak, peşinden söyleşi programı gerçekleştirilecek. Söyleşi programında akrabaları olacak, onun talebeleri geliyor, onlar olacak ve Sivaslılar konuşacaklar burada. Öğlenden sonra Halk Kültürü Derlemelerinin 100. Yıldönümü kapsamında bir panel yapılacak. Sempozyum oturumları devam edecek. Onun akrabalarından Kemal Birsel Sarısözen güzel bir sunum yapacak onu anlatacak. Hemşerimiz TRT sanatçısı Kubilay Dökmetaş, fotoğrafları ile beraber bir sunum yapacak. Yine ilk günün akşamında Yurttan Türküler Korosu’nun katılımı ve hemşerimiz Uğur Kaya’nın konuk şef olarak katkı sunacağı güzel bir konser izleyeceğiz. Muzaffer Sarısözen ve Sivas Türkülerine yer verilecek.
İkinci günkü programlarımızın tamamı Cumhuriyet Üniversitesi’nde devam edecek, bir değerlendirme oturumu ile. Sonuçta kapanacak. Bu çalışmaların sonunda oluşan fikirler kitap halinde yayınlanacaktır. Ayrıca Muzaffer Sarısözen’in yayınlanmış 3 kitabı ve 3 adet de, yayınlanmamış olan kitapları var. Onları da inşallah bu kapsamda bastıracağız. Bu noktada katkıya ihtiyacımız olur. Bunları topladığımızda Muzaffer Sarısözen ile ilgili bizim kendi sempozyumumuzda da 2-3 cilt olur ise 10 cilt kitap üretilmiş olacak. Bir değerli bilim adamının, müzikologun böyle 10 kitapla dünyaya açılmış olması da onun gerçek kıymetini ortaya çıkaracaktır diye düşünüyorum.
41 adet bildiri sunuldu bu sempozyuma. Panelistlerle beraber 56 kişilik bir bilim adamı şehrimize gelecek. Ankara’dan gelecek olan koro ve Muzaffer Sarısözen’in akrabaları ile beraber yaklaşık 100 kişi ilimizi ziyaret edecek. Bu etkinlikler kapsamında onları 3 gün konuk edeceğiz. İnşallah böylesine güzel bir etkinlik de Sivas kültürüne önemli bir pencere olacaktır. Sivas kültürünün dünyaya açılan bir penceresi olacaktır bu çalışmalar.‘
