Biz, ÖZBELSAN’ı Sivas’ın sadece bir şirketi değil, hatta uluslar arası bir şirket olmasını hedefliyoruz. Biz bu hedefle yola çıktık. Onun için o fabrikayı oraya kurduk biz. Yarın inşallah farklı yatırımlar yapacağız biz ÖZBELSAN’a. Bugün, yaklaşık bin 700’e ulaşan personel sayısı yaptığımız yeni yatırımlarla daha da artacak, çalışanlar daha iyi şartlarda çalışacak’ dedi.
Bugüne kadar yapılan çalışma ve projeler bizim yaptıklarımızın devamıdır. Yeni bir proje üretmediler. Göç kervanı durmalı. Göç geriye olmalı ve biz bunu başaracağız.
MUSTAFA IŞIK
AK Parti Sivas Belediye Başkan Adayı Sami Aydın, seçim çalışmaları kapsamında bazı partililerle birlikte gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemiz imtiyaz sahibi Muhittin Karahan ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Kemal Çağlayan ile bir araya gelen Aydın, Sivas ile ilgili bazı düşüncelerini paylaştı.
Ziyarette, son günlerde ÖZBELSAN ile ilgili ortaya atılan iddialara da değinen Aydın, bu iddiların asılsız olduğunu belirtti. ÖZBELSAN’a alınan işçilerin işten çıkarılacağı yönündeki söylentilerin dedikodu ve iftiradan ibaret olduğunu söyleyen Aydın, ÖZBELSAN’dan işçi çıkarmak bir tarafa, çalışan sayısını artırmayı ve daha iyi bir konuma getirmeyi hedeflediklerini söyledi.
ÖZBELSAN işçilerine seçime birkaç ay kala yapılan zammı da eleştiren Aydın, şu ifadeleri kullandı:
‘Sami Aydın’ın önünü yanlış yanlış bilgilerle, iftiralarla kesmeye çalışanlar var. Yahu Sami Aydın’ın önünü öyle kesme kardeşim, ondan bu işi daha iyi yaparak kes, kazanan Sivas olsun. ÖZBELSAN’ı dirilten, üreten konuma taşıyan biziz. AK Parti dönemi.
ÖZBELSAN’a 2009 seçimlerinde bildikleri halde, ‘Sami Aydın’ın kardeşlerinin fabrikası’ diyenlerin, bunu istismar edenlerin bu şehre vereceği ne olur kardeşim? Bugün, o fabrikanın ürettiği ürünler yapılan bütün parklarda, yollarda, kaldırımlarda kullanılıyor. Biz o dönemde dışarıya da satıyorduk. ÖZBELSAN’da istihdamı bu şekilde artırmıştık. Bugün ÖZBELSAN ne yapıyor, üretmiyor, tüketiyor. Biz hep şunu söyledik. ÖZBELSAN’ı verimli kullanırsanız belediyenin yükünü alır, ÖZBELSAN’ı verimsiz kullanırsanız belediyeye yük olur. Bugün ÖZBELSAN belediyeye yük oluyor. Biz hiç kimseyi ekmeğinden aşından etmek için gelmiyoruz, biz kişilerle uğraşmaya hiç gelmiyoruz. Biz büyük düşünmek için geliyoruz, büyük projeleri Sivas’a kazandırmak için geliyoruz. Dolayısıyla biz isteriz ki bırakın ÖZBELSAN’da çalışanları çıkarmayı onları üretecek hale getirip, ÖZBELSAN’ın potansiyelini, kapasitesini daha da artırıp orayı daha büyük bir istihdam alanına dönüştürmek istiyoruz.
Bizim ÖZBELSAN’dan işçi çıkaracağımız yönündeki ifadeler tamamen dedikodudur, iftiradır. Biz, ÖZBELSAN’ı Sivas’ın sadece bir şirketi değil, hatta uluslar arası bir şirket olmasını hedefliyoruz. Biz bu hedefle yola çıktık. Onun için o fabrikayı oraya kurduk biz. Yarın inşallah farklı yatırımlar yapacağız biz ÖZBELSAN’a. Bugün, yaklaşık bin 700’e ulaşan personel sayısı yaptığımız yeni yatırımlarla daha da artacak, çalışanlar daha iyi şartlarda çalışacak. Biz hiç kimsenin özlük haklarını geri çekme gibi bir düşüncemiz yok. Ama hiçbir zaman şunu da yapmadık. 5 yıl sonunda, seçime birkaç ay kala bir takım popülist uygulamaları yapmadık, yapmayız da. Biz idealist çalıştık, Sivas’ın menfaati için çalıştık, aynı anlayışla devam ederiz. Ben ÖZBELSAN’da çalışan gariban arkadaşımın ücretini artıracaksam bunu seçime birkaç ay kala değil, gerektiği zaman yapmam lazım ve biz onu yaptık. ÖZBELSAN’da ki arkadaşlara özel günlerde, bayramlarda her dönemde biz destek olduk. Demek ki bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, bizim derdimiz üzüm yemek.’
‘GÖÇÜ TERSİNE ÇEVİRMELİYİZ’
Sivas’ı insanların yaşamaktan zevk aldığı, çocukları için gelecek planları yapabildiği bir şehir haline dönüştürmeyi arzuladıklarını belirten Aydın, Sivas’tan farklı şehirlere göç eden insanların da tekrar kendi şehirlerine dönmelerini sağlamak istediklerini dile getirdi.
Aydın, ‘Sivas’ın en büyük sorunlarından birisi hatta birincisi maalesef göç. Dolayısıyla göçün beraberinde getirdiği diğer sorunlar var. İstihdam ve yatırım sorunları gibi… Bizim öncelikli olarak göçü durdurmamız gerekiyor. Tabi göçü nasıl durdurabiliriz? Göçü durdurmak için önce insanların neden göçtüğünü, göçün sebeplerini doğru analiz etmek lazım. Hiç kimse doğduğu, büyüdüğü yeri terk etmek ister mi? Normalde istemez. Ama eğer aradıklarını bu şehirde bulamıyorsa, kendisini bu şehirde mutlu hissetmiyorsa, geleceğini bu şehirde garanti olarak göremiyorsa o zaman kendisi için daha iyi şartları sunan, daha çok umut vaat eden yerleri tercih ediyor. Öyleyse biz, önce bu şehirde yaşayan insanların bu şehirde mutlu olmalarını sağlamamız lazım. Nasıl mutlu olursunuz? Bu şehirde sizi başka şehirlere yönlendirecek eksiklikleri bırakmamakla olursunuz. İyi bir altyapınız, iyi bir yaşam standardınız olursa, iş ortamınız olursa, çocuklarınız için, bu şehirde geleceği hayal edebilirseniz niye başka şehre gidesiniz ki? Biz Sivas’ı bu noktada bu şehirde yaşayan insanların yaşamaktan zevk aldığı bir şehir haline getirmek istiyoruz. Bu şehirden çeşitli vesilelerle göç etmiş vatandaşlarımızın büyük şehirlerde bulamadığı huzuru, bulamadığı imkânları Sivas’ta bulacak şekle şehrimizi getirdiğiniz zaman ben inanıyorum ki, o giden insanların da bir bölümü tekrar Sivas’a dönecektir. İşte biz bunu yapmaya çalışıyoruz.’
BİZİM PROJELERİMİZDEN
BAŞKA BİR ŞEY YOK
Sivas’ta geride kalan 5 yıllık süreçte gerçekleştirilen yada gündeme gelen çalışmalarının kendi dönemlerinde startı verilen, yada ortaya koyulan projelerin devamı olduğunu savunan Aydın, başka yapılan bir şeyin olmadığını ileri sürdü.
Aydın, ‘Biz, bu şehre 5 yıl hizmet ettik. O zaman bir slogan ortaya koymuştuk. ‘Biz imrenen değil, imrenilen bir şehir olmak istiyoruz’ demiştik. Ve bu anlamda da çok ciddi adımlarımız oldu. Bugün Paşabahçe’ye imrenmemek mümkün mü? Kim yaptı, kim başlattı? Biz… Bugün Kızılırmak konuşuluyor Sivas’ta, Kızılırmak ne zaman konuşulmaya başlandı? Eskiden belediye başkanları Kızılırmak projesini dile getirmezdi. 2007’de başladı. Neden 2007’de başladı? Çünkü 2007’de AKSU projesi Sivas’a kazandırıldı. Bırakın Kızılırmak’ı, AKSU’ya dahi kimse inanmıyordu. Ama AKSU, Sivas’a kazandırıldıktan sonra insanlarda şu düşünce ortaya çıktı, ‘bizim bir de Kızılırmak var. Daha geniş, daha büyük, daha mükemmel, Kızılırmak Sivas’a kazandırılmalı düşüncesi ortaya çıktı ve bugün bütün adayların ortak projesi. Ama biz bunu 2004’te öngördük. Dedik ki, bu Sivas’a kazandırılmalı.
İşte kent meydanı… Burası Selçuklunun başkenti, asırlar önce olan bir yer. Aradan Osmanlı, Cumhuriyet dönemi geçmiş ve bu şehrin merkezindeki o bugün ortaya çıkarma iradesi ve kararlılığı konamamış. Onu da biz koyduk. Kolay oldu mu? Zor oldu. İşte bunların devam etmesi lazım. Bugün Sivas’ta konuşulan her konuda bizim ürettiğimiz, tasarladığımız, ortaya koyduğumuz projeler var. Ben hiçbir kişinin bizim düşünmeyip de ortaya koyduğu, bunu hayata geçirelim Sivas’a katkı sağlar dediği bir proje duymadım. Demek ki biz bu şehrin problemlerine ya vakıfız, ya bu işi iyi biliyoruz ya da bu şehirde fazla fikir üreten, katkı sunan fazla kimse yok. İşte bizim, Sivas’ta doğu fikirleri, doğru projelere ihtiyacımız var. Bunlardan 3-5 tanesini, 7-8 tanesini hayata geçirdiğimiz zaman Sivas, çok şey kazanacaktır. Kentsel dönüşümle ilgili biz, 2009’da kentsel dönüşümü başlatma kararı aldık Sivas’ta. Ama Sivaslı’nın takdiridir, o günkü şartlardır, seçilemedik. Kentsel dönüşüme bir mahallede bir bölgede biz başlasaydık. Belki bugün bir mahalle de belki 5-6 mahallede kentsel dönüşüm yapılmış olacaktı. Ama bir şeyi başlatmak önemli.
Gerçekten risk almak gerekiyor. Bizde risk alma olayı herkeste yok maalesef. Ama biz bu riski şehrimiz için aldık. Biz bu riski alarak Sivas’ın kazandığını düşünüyoruz. En azından hiçbir şey olmadıysa bizim başlattığımız projelerin devam ettiğini gördük. Mezarlık düzenlemesi devam ediyor, Paşabahçe devam ediyor, AKSU devam ediyor, bölge parkları devam ediyor. Peki, başka ne yapılıyor? Yok… İşte bunu sağladığımız zaman o göçü durduracağımıza da inanıyorum, tersine de süreci başlatacağımıza inanıyorum. ‘
Aydın daha sonra Karahan ve Çağlayan ile bir süre sohbet etti.
