HABER MERKEZİ
İlçeye bağlı Yenimahalle'de oturan Mehmet Yahşi (58) isimli vatandaş, 1952 yılında vefat eden dedesinden kalma kılıç ve yine dedesine ait rüştiye mektebinden alınan diplomayı evinde muhafaza ediyor.
Dedesini hiç görmediğini belirten Yahşi, dedesinin 'Çulcu Osman' lakabıyla tanındığını belirterek şöyle konuştu: 'Çünkü çul dokuduğundan dolayı o zamanlar herkes kendisine bu lakapla hitap ediyormuş. Osmanlı Rus savaşında dedemin 6 yıl Rusların elinde esir kaldığını duymuştum. Ancak, dedemin bu kılıcı yıllardır benim muhafazam altında. 1992 yılında babam Celalettin Yahşi'nin ölümünden sonra bu kılıcı ve rüştiye mektebinden aldığı diploması elimize geçti. O zamanlar diploma olduğunu bilmediğim belgeyi Erzurum Üniversitesi'nde Osmanlıca bilen bazı öğretim görevlilerine okuttuğumda Rüştiye Mektebi diploması olduğunu ve Çulcu Osman diye birisine ait olduğunu söylediler. Ben de dedemden bana babam tarafından yadigar kalan diploma ve kılıcı saklıyorum' Üzerinde işlemeleri bulunan kılıca çok önem verdiklerini söyleyen Yahşi, şunları söyledi: 'Artık tarihe tanıklık etmiş bu belge ve kılıcı evimde değil, dedemin lakabıyla bir müzede sergilenmesini çok arzuluyorum.
Tabi bunu öncelik olarak Suşehri'nde bulunan kültür merkezinde veya Sivas'ta bir müzede sergilenmesi Çulcu Osman'ın torunları adına bizleri mutlu edecektir. Suşehri tarihi yönden çok detaylı bir ilçe olduğu için birçok vatandaşımızın da evlerinde bizim elimizdeki gibi tarihi eserler olduğuna inanıyorum. Biz, ilk girişimde bulunursak diğer vatandaşlarımızda bizim gibi düşünerek tarihi eşyaları evlerinde değil birçok kişiye hitap edecek bir müzede sergilenmesini arzu edeceklerdir.'
